Makridis: AB üyeliği bir tenis kulübü üyeliği değil, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir mesele
Avrupa Birliği (AB) Genişleme Komisyonu Türkiye Masası Şefi Christos Makridis AB üyeliğinin bir tenis veya satranç kulübü üyeliği olmadığını söyledi.
Gümüşhane'de Gümüşhane Üniversitesi, Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), Karadeniz Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (KASİF) ve Gümüşhaneli Genç İşadamları Derneği (GİAD) tarafından ^"Türkiye'nin AB İlerleme Sürecinde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri" konulu panel düzenlendi.
Panele konuşmacı olarak katılan Christos Makridis, Türkiye ile AB ilişkileri ve AB'ye üyelik müzakereleri konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Türkiye ile AB ilişkilerinin erken başladığını, bu süreçte hep 'Türkiye-AB konusunda hep nişanlı mı kalacak? Yoksa bir evlilik tarihi var mı? Varsa bu tarih ne zaman?' gibi soruların hakim olduğunu söyledi.
Birinci Kopenhag Kriterleri'ne uyulması halinde Türkiye'nin AB'ye girebileceğini belirten Makridis, Kopenhag kriterlerini şöyle sıraladı: "Ordunun tamamen sivil kontrol altına alınması, yargının tamamıyla tarafsızlığının ve bağımsızlığının özellikle yargıç bağımsızlığının temin edilmesi, kamu yönetimi ile ilgili reform yapılması ve insan haklarında istenilen seviyeye ulaşılması."
AB'ye Türkiye'nin alınamaması sonucu "Bizi oyalıyorlar" düşüncesinin ve ümitsizliğinin oluştuğu şeklindeki açıklamayla ilgili ise Makridis, "Türkiye önemli bir ülke. Ama 'Türkiye'nin ajandası ne?' sorusunu yönelterek ne yapmak ve ne zaman yapmak istediğini anlatması gerekir. Üyelik kararında da hissi davranılmaması gerekir. Üye olunan şey bir tenis veya satranç kulübü değil. Ülkenin geleceğini ilgilendiren bir mesele. Türkiye'nin millet olarak bir kararının olması ve bunu yaparken 'Bizi seviyorlar mı? Sevmiyorlar mı? Oyalıyorlar mı?' gibi düşüncelerin zamanı değil." değerlendirmesinde bulundu.
Gümüşhane Belediye Başkanı Mustafa Canlı'nın, 'AB kapısının açılması için 35 başlık içesinde Türkiye hangisinde en çok zorlanır?' şeklindeki sorusuna ise Makridis, "Gıda, çevre gibi konular zor başlıklar. Ekonomik yapıyı değiştirmek konusunda rekabet, sosyal politika ve istihdam başlıkları, yatırım başlıkları açısından da katı atık, atık su gibi başlıklar büyük yatırım gerektiğinden Türkiye'nin zorlanacağı konular." ifadelerini kullandı.
TUSKON Brüksel Temsilcisi Serdar Yeşilyurt ise Avrupa Birliği konusunda haklı eleştirilerin dile getirildiğini ancak Avrupa Birliği'ne destek verenlerin ve 90'lı yıllarda Türkiye'ye gelenlerin kafalarında başka şeyler olduğunu ifade etti. AB konusunda Türkiye'nin kendini anlatmakta geri kaldığını ve Avrupa ile genel bir iletişim problemi bulunduğuna dikkat çeken Yeşilyurt, bu açığın kapatılması Avrupa'daki parlamenterlerin Türkiye'ye getirilip program yaptıklarını belirtti.
Türkiye'nin kültürler arası diyalog konusunda çok iyi yeri olduğunu söyleyen Yeşilyurt, son dönemde Arap ve Batı dünyası ile iyi ilişkileri geliştirmesinin ardından bu pozisyonun Türkiye'yi farklı kıldığını ifade etti.
Gerilimlerin devam ettiği sürece mutlaka araya girecek, söz söyleyecek, meseleye 'dur' diyebilecek bir ülkeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yeşilyurt, Türkiye'yi bu amaçla konumlandırmak istediklerini belirterek şöyle devam etti: "Türkiye'nin AB'ye istenmemesinin nedeni fakir olmasıdır. Türkiye AB üyesi olsa Avrupa için büyük bir kriz haline dönüşür. Çünkü bütçenin büyük kısmının bu tarafa kayması gerekir. Bütün fonlar buraya kayacağı için istenmiyoruz."
Konuşmaların ardından Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu, Christos Makridis'e, Gümüşhaneli Genç İş Adamları Derneği (GİAD) Başkanı Yusuf Büyük Bayraktar ise TUSKON Brüksel Temsilcisi Serdar Yeşilyurt'a plaket takdim etti.
Gümüşhane Üniversitesi Konferans Salonu'ndaki panele Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof.Dr İhsan Günaydın, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Halil Yüksel, Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu Başkanı Av. Ali Haydar Dereli, kamu kurum amirleri, işadamları ve vatandaşlar katıldı.