Kardak'ta 'Sanal' Savaş

25 Aralık 1995 de, Türk bandıralı bir Türk gemisinin Kardak kayalıklarında karaya oturması sonucu Türk ve Yunan kurtarma ekiplerinin anlaşamaması üzerine başlayan Kardak Krizi, bu defa sanal alemde devam ediyor

25 Aralık 1995 de, Türk bandıralı bir Türk gemisinin Kardak kayalıklarında karaya oturması sonucu Türk ve Yunan kurtarma ekiplerinin anlaşamaması üzerine başlayan Kardak Krizi, bu defa sanal alemde devam ediyor.
Türk ve Yunan kurtarma ekiplerinin kendi kara suları olduğu iddiası ile aralarında anlaşmazlık çıkınca kriz yaşandı. Türk gemisi 25 Aralık 1995 tarihinde Ege Denizi'ndeki Kardak Kayalıkları'nda karaya oturdu. Bu olaydan sonra Yunanistan, deniz kazasının kendi kara sularında olduğunu ileri sürdü. Türkiye'de, söz konusu adaların kendisine ait olduğunu belirtti. Yunanlılar, bir süre sonra doğudaki adacığa asker çıkarıp bayrak dikti. Bunun üzerine iki ülkenin deniz kuvvetleri, adanın çevresinde konuşlandı.
Dönemin başbakanı Tansu Çiller de, "O bayrak inecek, o asker gidecek!" diyerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin savaşa hazır olduğunu belirtti ve 30 Ocak 1996 gecesi adaya asker çıkarılmasını istedi. Türk SAT ve SAS Komandoları Doğu Kardak'ı kuşatmış olan Yunan donanmasının arasından geçerek hemen yandaki ikinci adaya (Batı Kardak) gece operasyonu ile çıkıp Türk bayrağını dikti. Daha sonra Bill Clinton'un telefonu ve Amerikan delegesi Richard Holbrooke ile NATO Genel Sekreteri Javier Solana'nın girişimleriyle
tansiyon düşürülmüş ve kriz sona erdirilmişti.
SANAL KARDAK SAVAŞI
1996 yılından sonra Türkiye ve Yunanistan arasında sahil güvenlik ve Türk Jetleri sık sık Kardak kayalıkları yüzünden karşı karşıya gelirken, bu defa sürtüşme sanal aleme yansıdı. Bodrum Gümüşlük beldesi açıklarında bulunan Kardak kayalıklarının Google Eart'te yer alan fotoğraflarında adalar Türk ve yunan bayraklarıyla donatıldı. Photoshop sistemi ile Doğu ve Batı Kardak kayalıklarına Türk ve Yunan bayrakları dikilirken, sanal alemdeki Kardak krizi günlük yaşamı son zamanlarda etkilemez hale geldi.
İki ülke arasında krize neden olan kayalıklarda günlük yaşam bulunmazken, Batı Kardak Kayalığı'nın çevresi yaklaşık 600 metre, Doğu Kardak Kayalığı'nın çevresi yaklaşık 500 metre kadar. İki kayalıkların aralarındaki mesafe 286 metre.
2010 YILINDA 17 İHLAL GERÇEKLEŞTİ
Kardak kayalıklarının gündeme gelmesinin ardından her yıl sık sık hava ve kara sularında ihlaller yer aldı. Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesinde bu yılın 7 aylık döneminde toplam 17 ihlal yapıldığı açıklandı. Ocak ayında 12, Şubat ayında 1, Nisan ayında 1, Mayıs ayında 1 ve Haziran ayında iki defa ihlal yapıldığı açıklandı. İhlallerin Yunan Sahil Güvenlik botları ve balıkçılar tarafından yapıldığı bildirildi. Olayın Dışişleri Bakanlığı'na bildirildiği açıklandı.
Kardak Kayalıkları en son Poyrazköy davasında tekrar gündeme geldi. Tutuksuz yargılanan Albay Ali Türkşen, Poyrazköy davasında, "Buradakilere baktığınızda terör örgütü şüphelisi olarak görebilirsiniz ama ben Ercan Kireçtepe'ye (Tutuklu Deniz Yarbay) bakınca Kardak'a gidecek botun benzini olmadığı için kredi kartıyla benzin alan kişiyi görüyorum. O bayrak oradan gidecek diye üç saat içinde benzini alıp ekmek arası peynir yaparak oraya gittik. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, dönemin Deniz Kuvvetleri
Komutanı Güven Erkaya'yı arıyor. O da bizi aradı. Ben nasıl 'Komutanım benzin yok' diyeyim. Şimdi ise burada terör örgütü üyeliğinden yargılanıyoruz" demişti.