Kutluata'dan Referandum Açıklaması
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Münir Kutluata, hükümetin 30 yıl önceki bir travma için milleti sandığa sürüklediğini söyledi.
Partisinin 6 milletvekili ile Yalova'ya gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Münir Kutluata, Primo Kafe'de düzenlenen kahvaltıya katıldı. Anayasa değişikliği hakkında açıklamalarda bulunan Kutluata, değişikliğin daha iyi bir anayasa ihtiyacından değil, hükümetin yargılanma sürecinin önünü kapamak için yapıldığını ileri sürerek, "Türkiye'de durup dururken milletin ittifak haline olmadığı, partilerin ittifak halinde olmadığı, bu yüzden de halka başvurma ihtiyacının hasıl olduğu bir anayasa değişikliği gündeme
geldi. Bu anayasa değişikliği sürecinin Türkiye'nin başına bela edilmiş, adına açılım denen bir uğursuz sürecin devamı olduğu hükümetin en yetkili ağzı tarafından açıklanmıştı. Dolayısıyla bu anayasa değişikliğinin Türkiye'nin daha iyi bir anayasaya ihtiyacı olmasından değil, hükümetin başlattığı ayrışma sürecinin önündeki yasal engellerin dağıtılması, hukuki zeminin yok edilmesi için ortaya koyulduğu defalarca hükümetin yetkililerince zikredildi. Neticede ülke bu sürece getirildi. Ülke şu anda bu kadar
fakirliğin, bu kadar sıkıntının, bu kadar ümitsizliğin olduğu bir dönemde iktidardan düşmüş bir hükümetin yargılanma sürecinin önünün kesilmesi için millet sandığa götürülmektedir. Hükümet hiçbir zaman yaptıklarını savunarak ve bunu ortaya koyarak halktan oy istememiş, daima bir şeylerin arkasına sığınmıştır. İktidar 2007 seçimlerinde yaptıklarının hesabını vererek değil, cumhurbaşkanı seçtirmiyorlar mazeretine sığınarak seçimlere girdi. Dolayısıyla o gün de milletin karşısına çıkamadı, bugün de. Kendi
yüzü, tavrı ve yaptıklarıyla milletin karşısına çıkmıyor. 30 yıl öncesine giderek, milletin yaşadığı bir travmayı bahane ederek şu anda milleti sandığa götürüyor" dedi.
geldi. Bu anayasa değişikliği sürecinin Türkiye'nin başına bela edilmiş, adına açılım denen bir uğursuz sürecin devamı olduğu hükümetin en yetkili ağzı tarafından açıklanmıştı. Dolayısıyla bu anayasa değişikliğinin Türkiye'nin daha iyi bir anayasaya ihtiyacı olmasından değil, hükümetin başlattığı ayrışma sürecinin önündeki yasal engellerin dağıtılması, hukuki zeminin yok edilmesi için ortaya koyulduğu defalarca hükümetin yetkililerince zikredildi. Neticede ülke bu sürece getirildi. Ülke şu anda bu kadar
fakirliğin, bu kadar sıkıntının, bu kadar ümitsizliğin olduğu bir dönemde iktidardan düşmüş bir hükümetin yargılanma sürecinin önünün kesilmesi için millet sandığa götürülmektedir. Hükümet hiçbir zaman yaptıklarını savunarak ve bunu ortaya koyarak halktan oy istememiş, daima bir şeylerin arkasına sığınmıştır. İktidar 2007 seçimlerinde yaptıklarının hesabını vererek değil, cumhurbaşkanı seçtirmiyorlar mazeretine sığınarak seçimlere girdi. Dolayısıyla o gün de milletin karşısına çıkamadı, bugün de. Kendi
yüzü, tavrı ve yaptıklarıyla milletin karşısına çıkmıyor. 30 yıl öncesine giderek, milletin yaşadığı bir travmayı bahane ederek şu anda milleti sandığa götürüyor" dedi.