Cindoruk, 12 Eylül darbesinde hapis yattığı Zincirbozan'dan referanduma 'Hayır' dedi
Çanakkale'nin Lapseki ilçesindeki Zincirbozan askeri tesisini ziyaret eden Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, darbe sonrası burada
Çanakkale'de bazı ziyaretlerde bulunan DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, son olarak 1980 darbesi sonrası Süleyman Demirel ile beraber 4 ay kaldığı Zincirbozan Askeri Cezaevi'ni ziyaret etti. 27 yıl aradan sonra ilk defa misafir olarak geldiği Zincirbozan'da komutanlar tarafından kapıda karşılanan Cindoruk, daha sonra basına kapalı olarak komutanlarla kahve içip sohbet etti.
Ziyaret sırasında içeriye alınmayan partililer askerlerin silahlı nöbet tutuğu giriş kapısı önünde beklemek zorunda kaldı. Ziyaret sonrası askeri alan içerisindeki 600 metrelik yolu makam aracı yerine yürüyerek çıkış kapısına kadar gelen Cindoruk, burada basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Darbe sonrası zorla tutuldukları Zincirbozan askeri cezaevine ilk defa ziyaret için geldiğini söylen Cindoruk, daha önce Çardak beldesinden geçerken Zincirbozan'ı dışardan gördüğünü, ancak bir türlü fırsat bulup içeri giremediğini hatırlattı. Cindoruk, "4 aylık hapis sürecimizi 2 Kasım 1983 tarihinde sona erdirmiştik. Askerimize küsmedik, askerimizle ihtilafa düşmedik. Ama o darbeyi yapanlara karşı düşüncelerimizi de ifade ettik. 27 sene evvel kurduğumuz DYP, bugün DP'nin bir parçasıdır. Doğru Yol Partisi burada kurulmuştur. Demirel, Doğru Yol'u bu yolu arşınlarken kurdu. Darbeler dönemine karşı olmamız için bizim çok haklı sebeplerimiz var. Hem Adalet Partisi'ni, hem Büyük Türkiye Partisi'ni kapattılar. Biz bütün bunlara rağmen ordumuza sevgimizi, saygımızı sürdürüyoruz. Ancak darbeleri yapanlara karşı içimizde en büyük kin ve nefreti taşıdık." dedi.
Bir soru üzerine, 12 Eylül'de yapılacak olan referandumda oylamaya sunulacak olan yeni anayasaya niçin karşı olduğunu da açıklayan Cindoruk, "Referandumda hayır diyorum. Çünkü demokrasiye işlerlik kazandıracak bir anayasa değişikliği yapan iktidarın uzlaşma yapması gerekirdi. İkincisi, bu iktidarın demokrasiye yönelik bir iyilik yapacağına inanmıyorum. 72 milyonun telefonunu dinleyen bir iktidarın anayasa değişikliği yapması için ehliyeti, yeteneği ve demokratik niteliği yok. Demokratik niteliği olmayanın da uygulamada daima anti demokratik, baskıcı tedbirler alan bir iktidarın özgürlükçü, bir anayasa değişikliği yapacağına inanmıyorum. Eski defteri karıştırmak yerine yeni defterlere bakacaksınız." dedi.
Bir gazeteci tarafından Zincirbozan'da cezalandırılmış olmasına rağmen darbe anayasanın değişmesine "Hayır" demesinin ne gibi bir anlamı olduğunun sorulması üzerine Cindoruk, "Zincirbozan'da hapis yatmış bir siyasetçi, bugün bu referanduma hayır diyorsa bunun bir anlamı vardır. Yani bu öyle bir anlam ki iki şeyi ayırmak vaktiyle mazide yaşanan hadiseleri ayırmak, yani eski defterleri karıştırarak karar vermek değil. Yeni defterlere bakacaksınız. Yeni defterler demokrasi için ortak uzlaşmacı yeni bir anayasa gerektiriyor." şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin gündeme getirdiği askerin darbe yapmasına neden olan 35. maddenin kalkmasından yana olduklarını kaydeden Cindoruk, şöyle devam etti:
"Değişmesi ya da kalkması çok doğrudur. Ancak bu yeterli değildir. Eğer darbelere karşı olacaksak, darbelere sebep olan şeyleri ortadan kaldırmalıyız. Halkın büyük çoğunluğu aynı istikamette uzlaşırsak darbe ihtimali ortadan kalkar. Durduk yerde ordumuzu, kumandanlarımızı, askerlerimizi, terörle mücadele eden subaylarımızı incitmemeliyiz. Ordu darbe yapmaz, ordunun içinde birtakım komutalar darbe yapar. Onların da ne kadar geçersiz, değersiz olduğunu bugün de görüyorsunuz. 27 sene sonra bir sivil adam olarak, beni burada tutuklu tutan şu tel örgüleri aşarak elimi kolumu sallayarak geldim, kahvemi içtim. Beraberce buradan özgürlüğe doğru yürüyeceğiz. Allah bir daha o günleri göstermesin. Genç subaylar bana kahve ikram etti. Bunlar teröre karşı savaşıyor."