Bakan Çağlayan: Kur ithalatı azdırıyor

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, kurun ithalata etkisinin, ihracata etkisinden en az 10 kat daha fazla olduğunu bildirerek, ''Kur ithalatı azdırıyor. Canavar. Ben üretime göre ihrac...



Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, kurun ithalata etkisinin, ihracata etkisinden en az 10 kat daha fazla olduğunu bildirerek, ''Kur ithalatı azdırıyor. Canavar. Ben üretime göre ihracat değil, ihracata göre üretim yapmalıyım'' dedi.

Bakan Çağlayan, ABD'de Kaliforniya'nın Los Angeles şehrinden Teksas'ın Houston şehrine geçerken uçakta gazetecilerle sohbet etti.
2023 yılında 500 milyar dolar hedefini yakalamak için belirlenecek yeni ihracat strajesini ilkin Ekonomik Sosyal Konseye sonra da Bakanlar Kurulu'na sunacağını bildiren Çağlayan, kurun ithalata etkisinin ihracata etkisinden en az 10 kat daha fazla olduğunu, kurun ithalatı azdırdığını bildirdi.
Bakan Çağlayan, şunları söyledi:
''Los Angeles limanında teknede ihracat birlik başkanlarıyla görüştüm. Los Angeles gibi uzak pazarlara ulaşmadaki en büyük sorumuzun süre. Bu süreyi nasıl minimize ederiz. Burada, limanda antrepolar oluşturup ürünlerimizi bu antrepolarda depolayabiliriz. İlk pilot örneğini Los Angeles'da yapacağımıza inanıyorum. Dış Ticaret Müsteşarlığı lojistik biriminden, ihracat genel müdürlüğünden, ihracatçı birliklerinden oluşan bir heyet 1 ay içinde Los Angeles'a gelecekler. Antrepoda yer almak için 5 sektör belirledik. Bunlar, hazırgiyim, konfeksiyon ve tekstil, elektrikli makinalar, deri ürünleri ve ayakkabı, kimyasallar ve plastikler ile mobilya. Limanda büyük bir antrepo kurduktan sonra ihracatı ciddi manada artıracağımızı sanıyorum. Çin, Güney Kore böyle yapıyor.
Ekonomik Araştırmaları Değerlendirme Genel Müdürlüğü vardı. Buraya bayan genel müdür getirdim. 15-16 da personel verdim. Proaktif olacaksınız dedim. İhracat odaklı üretim stratejisini, girdi tedarik stratejisini, avro-dolar dalgalanmasının, avro ve doların ayrı ayrı değer kaybetmesinin bizim ihracatımıza etkilerini tespit ettirdim. Bu birim inanılmaz raporlar hazırlıyor.
Merkez Bankası ile de görüşüyorum. Kurun ithalata etkisi, ihracata etkisinden en az 10 kat daha fazla. Kur ithalatı azdırıyor. Canavar. Parite düşerse ne olur? Hangi sektöre, hangi ülkelere etkisi olur değerlendirdik. Bir kez ithalatın yüzde 60'ı dolar, ihracatın yüzde 48'i avro. En büyük pazarım Avrupa'ya ihracatımın yüzde 78'ini avro ile yapıyorum. Bunlar hesap kitap işi. Ben üretime göre ihracat değil, ihracata göre üretim yapmalıyım.''
-KIZILDERİLERE EV, YOL, SU-
Çağlayan, temasları çerçevesinde Arizona'nın Phoneix yakınlarında yerleşik Hopi kabilesinin yetkilisi Samuel R. Shingoitewa Jr. ile de bir araya geldiğini söyledi. Görüşmede Türk Amerikan Koalisyonu Başkanı G. Lincoln McCurdy ve Proje Müdürü Zeynep Güven'in de bulunduğunu bildiren Çağlayan, Hopi kabilesinin 1500-2000 civarında ev, yol, su, kanalizasyon, alışveriş merkezi yaptırmak istediğini, bölgenin çok zengin kömür yatakları olduğunu kaydetti. Kabilenin federal yönetimi, reislerinin başkan gibi olduğunu bildiren Çağlayan, şunları söyledi:
''6-7 bin nüfuslu bir kabile. Ev ihtiyaçları varmış. 1500-2000 tane diyorlar. Yolları toprak yolmuş. Yol, kanalizasyon, su gibi ihtiyaçlarının yapılması gerekiyor. Bir de alış veriş merkezi yapmak istiyorlar. Kabilenin Türkiye temsilcisi Ali Çayır. Zeynep Güven de proje müdürü. Türk Amerika Koalisyonu siyah, latin ve belli bir ekonomik seviyenin altında insanlara yardım ediyor. Türkiye'ye 51 siyah, 30 Latin, 7 Kızılderili, 5 Ermeni çocuğu burslu göndermişler. Ekim ayında ABD gezim sırasında bir araya geleceğiz. Beni törenlerine davet ettiler. Kabile reisiyle de görüşeceğim. İsteklerini ilettiler. Yapacak firmaları yazın dediler. Burada kömür de çıkarabilirsiniz, rödovans (pay) karşılığında dediler. Tabii kömürün niteliği ne, ne kadar çıkarılabiliyor. Buna bakmak lazım. Termik santral varmış. Buraya yatırımları ABD hükümeti de destekliyor dediler. Müteahhitler Birliği bölgeye teknik heyet gönderecek. Toprak yollar yapılsın, evler kat karşılığı olsun dediler. Kömürler barter (değiş tokuş) olabilir dedim. Müşavir de gönderiyoruz. Okul, hastane hepsi yapılacak. Ekimden önce bölgeye ısrarla devam ettiler. Zaten Washington'a gelecektim. Oradan ya Los Angeles'e ya da Arizona'ya gelirim dedim. Müteahhitler Birliği müşavirlik hizmeti veririz dediler. Kat karşılığı düşünmeyin zor olur dedim. Çok geniş arazileri var. Müstakil, bahçeli evler istiyorlar. Sizler de bizlere benziyorsunuz dedim.''
-FİRMALARLA GÖRÜŞMELER-
Çağlayan, temasları çerçevesinde Cygni Capital Partners firmasının Başkanı Eric Chess Brenk ile görüştüğünü kaydetti. Alternatif enerji üzerinde çalışan bu firmanın ekonomik değeri olmayan petrol kumundan varili 30 doların altında maliyetle petrol ürettiğini, Türkiye'de ciddi potansiyel gördüklerini kaydettiklerini anlattı.
Görüştüğü bir diğer firmanın İran asıllı Ahmad Gramian'ın sahibi Corpinfo firması olduğunu, firmanın iletişim data veri merkezleri kurduğunu ve bu alanda Güney Kaliforniya'daki en büyük şirket olduğunu vurgulayan Çağlayan, şirketin Türkiye'de de data yedekleme merkezi kurmak isteğini, firmanın Microsoft ve IBM ile çalıştığını söyledi. Gramian'ın kendisine Türkiye'yi Avrupa ve Asya'ya çok ciddi rakip olarak gördüklerini anlattığını belirten Çağlayan, şunları kaydetti:
''Bentley Investmant firmasının Üst Yöneticisi Mac Dilani ile görüştüm. Türkiye'de emlak alımı satımı yapmak istiyor. Çok ciddi müşterileri var diyorlar. Gayrimenkulleri Amerikalılara ve İranlılalara pazarlamak istiyorlar.
KCOMM Başkanı ve Üst Yöneticisi Sinan Kanatsız ile görüştüm. 2010 yılı ekim ayında Orange Country bölgesinde Uluslar arası film festivali yapılacakmış. Bölgenin ilk film festivali olacakmış. Disneyland sporsor olmuş. Türkiye ve Türkiye imajını kesinlikle yansıtmak kaydıyla Türk filmlerini ve dizilerini buraya göndereceğiz. Çok iyi iş yapacağına inanıyorum. Dış Ticaret Merkezi olarak destek vereceğiz. Fox gelen iki kişi de Avatar filminin Türk filmlerinden daha az seyredildiğini söylediler. Onlar da film çekmek istiyor.''
-BELEDİYE BAŞKANIYLA GÖRÜŞMENİN İPTAL EDİLMESİ-
Çağlayan, Los Angeles'daki son teması olan Belediye Başkanı Antonio Villaraigosa ile yapacağı görüşmeyi, belediye başkanı makamına geç gelince iptal ederek eyaletten ayrıldı. Belediye Başkanının pazar günü bisiklet kazası geçirerek bileğini kırdığını bildiren Çağlayan, şunları söyledi:
''Bizim arkadaşlarımız görüşme almışlar. Kolu kırıksa rahatsız olmasın dedim ama belediye başkanı görüşmeyi özellikle istemiş. Belediyeye geldik. Belediye başkanı daha gelmemiş. Gelmeyince benim orada olmama gerek yok dedim ve çıktım. Türk Hava Yolları'nın buradaki müdürünü aramışlar, özür dilemişler. 5-10 dakika sonra gelmiş ama orada Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanıyım. Türk Hava Yolları'nın Los Angeles direkt seferlerinin duyurusu da yapılacaktı.''
Direkt uçuşların kasım ayından mart ayına ertelenmesi konusuyla bu konunun ilgili olmadığını, belediye başkanının özürlerini de ilettiğini belirten Çağlayan, şöyle devam etti:
''Biz Los Angeles ekonomisiyle Türkiye ekonomisini bir araya getirmek istemiştik. Basın toplantısı yapılmasını da belediye başkanı istemişti. Bugün sabah görüşeceğimiz işadamlarıyla görüşmemizi öne çekmiş, Başkonsolosun resepsiyonunda çoğuyla bir araya gelmiştim.''
Kaliforniya'daki programla ilgili sorular üzerine Çağlayan, Los Angeles'in Şikago kadar iyi olmadığını, Houston'un çok çok iyi olacağını, Atlanta'nın da iyi geçeceğini anlattı. Kaliforniya Amerikan Türk Ticaret Odası'nın Pasifik Enstitüsü'nde verdiği yemekte İstanbul Ermeni Cemiyeti Başkan Yardımcısı Edvin Minas'ın da hazır bulunduğunu, Kaliforniya'nın 10-20 kere tekrar tekrar gelinmesi gereken bir yer olduğunu vurgulayan Çağlayan, şunları söyledi:
''Los Angeles ve Long Beach limanlarında vinçlerin yüzde 90'ını boş gördüm. Kaliforniya ekonomisi en zor günlerini yaşıyor. Valinin ikinci dönemi kasımda gidiyor. Aslında San Francisco ve San Diego daha canlı deniyor. Bu sene çok daha zor durumdalar. Kaliforniya, ABD ekonomisinin çıban başı pozisyonunda. Eyalet yönetimini başarısız görüyorlar. Liman herşeyin aynasıdır. Yine de burası bölgenin en büyük ekonomisi. Illinois'daki gibi bir mutabakat zaptı konusunda hazırlık yapıyorlar. Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndaki bürokratlarımız gelip imzalarlar.''

Zaman