Dağ kadrosuna geri dönmeyecekler

Kuzey Irak'taki Mahmur Kampı'na geri dönen PKK'lı grup, PKK'nın dağ kadrosuna geri dönmeyeceklerini açıkladı.

Teröristbaşı Öcalan’ın çağrısı üzerine 19 Ekim 2009 tarihinde Mahmur Kampı’dan 4’ü çocuk 26 kişi, Kandil Dağı'ndan ise 8 PKK’lı Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye’ye giriş yaptı. 34 kişiden Kandil grubundakilerin PKK’lı kıyafetleri ile Habur’dan adeta şov yaparak giriş yapmalarına kamuoyu büyük tespit gösterdi.

10 KİŞİ TUTUKLANDI
Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra BDP’nin bölgedeki bütün faaliyetlerine katılan Mahmur ve Kandil’den gelen gruplar için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘terör örgütü üyeliği ve örgüt propagandası yapmak’ ve ‘terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçlarından davalar açıldı.

Kandil grubundan Mustafa Ayhan, Hüseyin İpek, Elif Uludağ, Lütfü Taş; Mahmur grubundan ise Nurettin Turgut, Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Caziye Kabul, Zehra Tunç, Sosin Yaman 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklanarak cezaevine kondu. Mahmur grubundan Mehmet Adamış, Nizar Buldan ve Yusuf Şen hakkında ise gıyabi tutuklama kararı verildi.

KAMP GİRİŞİNDE GERGİNLİK YAŞANDI
Türkiye’nin Hakkari ve Şırnak bölgelerinde operasyonların aralıksız devam etmesi üzerine buradan Irak’a girmeyi göze alamayan ve geçiş için kaçak yollardan Suriye ve İran’ı kullanan Muhmur grubundan Emine Sağat, Sait Şedal, Mehmet Kaçan, Musa Tümeg ile eşi Nurcan Tümeg, çocukları Rojda Tümeg, Hüseyin Tümeg (3 aylık), Mikail Soydan ile eşi Melekşah Soydan, Hacı Sorgül, Kamil Ökten ile eşi Hamsiye Ökten, Fatma İzer, İsmail Ayaz, Bülent Aka ile haklarında gıyabi tutulama kararı bulan Nizar Buldan ve Mehmet Adamış ve Kandil grubundan Gülbahar Çiçek, Hamiyet Dinçer ile Vilayet Yakut dün akşam geldikleri Musul’a bağlı Mahmur kampında, görevliler tarafından kendileri için ayrılan yerde basın açıklaması yapmak istedi.

BM BİNASI ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTILAR
Kürdistan Post ve Pukmedia internet sitelerinde yeralan haberlere göre Birleşmiş Milletler görevlileri ile kampın güvenliğinden sorumlu olan Irak merkezi hükümete bağlı askerler, basın açıklamasının kampın içinde değil, BM binasının önünde yapılmasını isteyerek kampa girmek isteyen gazetecilere izin vermedi.
Kampta BM görevlileri, askerler ile kamp sorumluları arasında yaşanan kısa gerginlikten sonra Kandil grubunun sözcüsü Gülbahar Çiçek ile Mahmur grubunun sözcüsü Bülent Aka hazırladıkları basın metnini kampın girişindeki BM binası önünde ayrı ayrı okudu.

SINIRDAKİ İFADELERİMİZ TUTUKLANMA GEREKÇESİ OLDU
Kendilerine cezaevi dışında başka bir seçenek bırakılmadığı ve barış konusundaki faaliyetleriyle ilgili imkan kalmadığı için geri dönmek zorunda kaldıklarını iddia eden Gülbahar Çiçek, “Maalesef bütün bu çabalarımızın bedeli olarak sınırdaki ilk ifadelerimiz tutuklanma gerekçesi görülmezken, daha sonra tutuklanma gerekçesi haline getirildi. Ama gidiş amacımızla vermek istediğimiz mesajın demokratik kamuoyu ve halkımız nezdinde hedefine ulaştığı kanaatindeyiz. Kandil ve Mahmur grubundan tutuklanan arkadaşlarımızın yanı sıra tüm grubun cezaevine girmesinin de demokrasi ve barış mücadelesine hiçbir faydası olmayacağından, kendi irademizle ve grubun ortak kararıyla dönmüş bulunmaktayız” dedi.

'DAĞA DÖNMEYECEĞİZ'

Kandil’den gelen grup olarak tekrar dağa dönmeyeceklerini belirten Gülbahar Çiçek, çalışmalarına Mahmur kampında kalarak devam edeceklerini söyledi. Çiçek, “Bizlerin tercihi sivil alanda legal, meşru barış çalışmaları yürütmektir. Bu çalışmalarımızı yürütebilmemiz ve Mahmur’da kalabilmemiz için de BM temsilciliğine iltica talebinde başvuracağız. Ancak Türkiye’deki sürecin olumlu gelişmesi halinde tekrar Türkiye’ye gidip faaliyetlerimizi bıraktığımız yerden sürdürmek de istiyoruz. Türk ve Kürt halklarının kardeşliğinin, eşit-özgür-onurlu tesisi için seslerini yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.

Gözaltılar, davalar, tutuklamalar, siyasi baskılar nedeniyle yeterli çaba harcayamadıklarını ifade eden Çiçekci, “Maalesef bütün bu çabalarımızın bedeli olarak sınırdaki ilk ifadelerimiz tutuklanma gerekçesi görülmezken daha sonra tutuklanma gerekçesi haline getirildi. Ama gidiş amacımızla vermek istediğimiz mesajın demokratik kamuoyu ve halkımız nezdinde hedefine ulaştığı kanaatindeyiz” diye konuştu.

ensonhaber