Onur, 'Ümit'ini Elinde Taşıyor

Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde yaşayan ve evlilikleri öncesinde kan testi yaptırmayan Metin ve Filiz Aygün çiftinin bebekleri 2005 yılında ileri derecede talesemi hastası olarak dünyaya geldi. Talasemi taşıyıcısı anne ve babanın oğlu, sekiz aylıkken rahatsızlandı ve İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürüldü. İleri düzeyde talasemi tanısı konulan Onur'un sağlığına kavuşabilmesi için kök hücre nakli gerektiği bildirildi. Ancak uygun kök hücre bulunamadı. Doktorlar, talasemi geninden arınmış kardeşinden nakledilecek ilikle Onur'un kurtarılabileceğini belirttiler.
İstanbul'daki Memorial Hastanesi'ni arayan baba Aygün, yol, konaklama, tüp bebek tedavisi ve ilik nakli için 30 bin TL'lik masraf çıkarılınca, babasının ve kendisinin eski model otomobillerini sattı, bankadan da 8 bin TL kredi çekti. İlk girişim sonuç vermedi, anne hamile kalamadı. Marmaris'te bir kargo firmasında asgari ücretle çalışan baba Metin Aygün, hastane yetkililerinden, başka bir yöntemle başarılı sonuç alınabileceğini, ancak bunun için de 20 bin TL gerektiğini öğrenince çiftin dünyası karardı. Bankadan çektikleri kredinin faizini bile ödeyemeyen ailenin imdadına Mecidiyeköy Çevre Hastanesi Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Ümit Özekici yetişti. Prof. Özekici, baba Aygün ile temasa geçerek, tüp bebek ve nakil için gerekli masrafın büyük bölümünü kendisinin ve hastanenin karşılayacağının sözünü verdi.
İLK ÜÇ DENEME BAŞARISIZ OLDU
Mecidiyeköy Çevre Hastanesi'nde Metin Aygün'den alınan sperm ile Filiz Aygün'den alınan yumurtalar ayrı döllendirilmeye bırakıldı. Döllenen hücreler İtalya'ya gönderilerek, doku gruplaması için genetik arındırma işlemine alındı. Embriyoların dokuları anne ve Onur ile örtüştü, ancak anne hamile kalamadı. Umutlarını yitirmeyen aile için tekrar hastalıktan arındırma işlemi yapıldı ve bu kez hastalıktan arındırılan embriyolar doku ayrıştırması için Amerika'ya gönderildi. Ancak aile Haziran 2009'da Amerika'dan gelen sonuçla yıkıldı. Gelen raporda; Türkiye'de yapılan hastalıktan arındırma işlemi sonucu elde edilen embriyoların dokularının anne ve Onur ile uyuşmadığı belirtildi. Umutlarını kaybetmeye başlayan aileden alınan sperm ve yumurtalar Kasım 2009'da tekrar Amerika'ya gönderildi. Burada yapılan doku ayrıştırma işleminin ardından dokuların anne ve Onur ile örtüştüğü tespit edildi. 27 Şubat 2010 tarihinde Mecidiyeköy Çevre Hastanesi'nde Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Ümit Özkesici tarafından tüp bebek yöntemiyle gerçekleştirilen transfer sonrası anne Filiz Aygün hamile kaldı.
ONUR'UN 'ÜMİT'İ
Hamile kalan Filiz Aygün, mutluluğunun kelimelerle ifade edilemeyeceğini söyledi.
İstanbul ve Muğla'da kontrolleri devam eden anne Filiz Aygün, "2005 yılında başladığımız tedavide 3 kez başarısız olduk. 4. denemede hamile kaldım. Bebeğim Onur'un ümidi olacak" dedi.
Hamile olmanın sevincini yaşayan Filiz Aygün, "Şu an tarif edilmez bir mutluluk yaşıyorum. Sonuçta, bu hamilelikle çocuğumun yaşamını geri getirdim. Doğacak olan Ümit, bir çocuğumuzu kurtarırken ikinci evlat sevinci yaşatacak. Bir anlamda ümidimiz olacak. Çocuğumun ismini zaten erkek de kız da olursa doktorumuzun adı olan 'Ümit' koyacağız. Erkek olursa bir de Nejat ekleyeceğiz. Kız olursa Ümit'ten sonraki ikinci ismini henüz düşünmedik. Kontroller İstanbul ve Muğla'da oluyor. Şimdilik bir problem yok. Ümit hoca yeni bir müjde verdi. Nakil için bir sene beklemeyip Ümit doğduktan 2-3 ay sonra alınacak ilik Onur'a nakil olabilecekmiş. Bunun araştırmaları yapılıyormuş. Onur'da şu anda herhangi bir risk yok ama zaman zaman kötüleştiği de oluyor. İlaçla tedavisi devam ediyor. Onur da yeni gelecek kardeşi için şimdiden hayaller kuruyor" dedi.
TOMOGRAFİ FOTOĞRAFINI ELİNDEN BIRAKMIYOR
Küçük Onur ise hayatını kurtaracak kardeşi için, "O'nu çok seveceğim. O'nunla oyunlar oynayacağız" diye konuştu.
Onur'un doğacak olan kardeşinin tomografide çekilen fotoğrafını bir an elinden düşürmediği gözlendi. Ayrıca Onur sık sık annesinin karnına sarılarak kardeşini öptü.
"MUTLAKA TEST YAPTIRIN"
Anne Filiz Aygün, yeni evlenecek çiftleri de uyararak, mutlaka kan testi yaptırmalarını istedi.
Aygün, "Yeni evlenecek çiftlerden tek bir isteğim var. Mutlaka evlilik öncesinde kan testi yaptırsınlar. Oğluma 20 gün arayla kan transferi yapılıyor. Sürekli ilaç kullanıyor. Başka anneler benim yaşadığımı yaşamasın" diye konuştu.
TALASEMİ NEDİR?
Talasemi (Akdeniz Anemisi) anne ve babadan çocuklara geçen kalıtsal bir kan hastalığı. Hastalık Akdeniz ülkelerinde yaygın olduğu için, 'Akdeniz anemisi' olarak da biliniyor. Talasemi major, 3-4 aylıkken başlayan, sürekli kan nakli gerektiren çok ciddi bir hastalık. Bu çocuklar kendileri için gerekli hemoglobini yeterli miktarda yapamazlar. Halsizlik, solgunluk iştahsızlık, huzursuzluk, karaciğer-dalak büyümesi sonucu karın şişliği, sık sık ateşlenme, iskelet sisteminde değişiklik, yüz ve kafa kemiklerinden başlayarak kemiklerde değişiklik ve tipik bir yüz görünümü ortaya çıkar. Uygulanan tedaviler zor ve pahalıdır.