Adana Kalesi Gün Yüzüne Çıkarılmayı Bekliyor

Şehir Plancısı Tevfik Yıldırım, yaklaşık 10 milyon liraya mal olacak Adana Tarihi Kent Merkezi Projesi kapsamında Adana Kalesi'nin ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek, "Gelecek kuşaklara bizim de şehrimizin kalesi vardı, surları vardı diyelim" dedi

Şehir Plancısı Tevfik Yıldırım, yaklaşık 10 milyon liraya mal olacak Adana Tarihi Kent Merkezi Projesi kapsamında Adana Kalesi'nin ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek, "Gelecek kuşaklara bizim de şehrimizin kalesi vardı, surları vardı diyelim" dedi.
Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Seyhan Belediyesi arasında imzalanan protokol ile Adana'nın tarihi Tepebağ Mahallesinin yeniden ayağa kaldırılması ile ilgili toplantıda slayt eşliğinde bir sunum yapan Şehir Plancısı Yıldırım, sunum esnasında Adana'nın eski kalesinin görüntülerini de kurul üyelerine göstermişti.
Adana Life Dergisinde konuyla ilgili bir makale yazan Yıldırım, Piri Reis'in bir haritasında ve yaklaşık 1832 yılına tarihlenen Longluis'un gravüründe Adana Kalesi'nin görüldüğünü, 16.yüzyılda Matrakçı Nasuh'un yaptığı minyatürde kale ve kalenin etrafındaki burçların belirgin olduğunu ifade ederek, "Evliya Çelebi 1671 yılında Hicaz yolunda Adana'dan geçerken, Adana'nın dört köşeli, 500 adım çevresi olan, 7 kuleli ve 2 kapılı bir kulesi olduğunu yazıyor. Kale doğusundan nehirle, diğer üç tarafından da hendeklerle çevrilmişti. Kale içinde 37, kale dışında ise 8 bin 700 ev bulunuyordu. Tahminen o dönemde her haneden 6 kişiden oluşsa yaklaşık 52 bin 422 kişi yaşıyordu. Ayrıca şehirde beşi büyük 70 cami,130 dükkan, 17 han ve bir kapalı çarşı vardı. Şehrin çevresinin de bağ ve bahçeli evlerle çevrili olduğu yazılmaktadır" dedi.
Başka kaynaklara göre de kalenin beş kapısının bulunduğunu, Abidinpaşa Caddesi'nin doğu girişindeki bölgeye halen Kale Kapısı denildiğini, Küçüksaat Meydanı'nda Savcıoğlu Camisinin bulunduğu yere Ters Kapı ile Tahtalı Camiinin bulunduğu kemerle birlikte şuan 3 kapısının kaldığını söyleyen Yıldırım, "Tepebağ'da Yeşil Mescidi geçince Musa Balı Köşkü'nün bulunduğu kemer, dördüncü kapı olabilir denilmektedir. Yıllardır açıkta duran, Abidinpaşa Caddesi'nin ırmak tarafından girişte, soldaki iş hanının altında kısmen görülebilen ve Atatürk Müzesi olan Suphi Paşa Köşkü'nün arka tarafındaki kalıntılar ile Cemal Gürsel Caddesi üzerinde Bağ-Kur binasının arkasındaki izler birçoğumuz tarafından hala bilinmiyor" dedi.
Gelecekte Adana şehri surlarının, ana yolların korunması şartıyla onarılıp, hayata kazandırıldığında, nehir kenarında iç kale ve burçlarıyla şehrin yeşil alanları, nehri ve Cumhuriyet döneminin yapılarıyla uyumlu görüntüsünün hayalinin gerçek olabileceğini vurgulayan Yıldırım, "Karadan önemli bir ulaşım aksı olan Taşköprü bağlantılı eski ipek yolu üzerindeki şehir surlarımız ve iç kalemiz, diğer şehirlerdeki gibi onarıldığında tamamen bölgenin kalkınması ve hafızasının tekrar kazanılması sağlanmış olacaktır. Onarım, temsili ve sadece o dönemdeki görüntüyü, hissi verebilecek hafif malzemelerde ve kent hayatının izin verdiği sürece yapılmalı"