Uzmanlardan 'Şekerlenmiş Bal' Uyarıları
Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, balın şekerlenmesi ile kalitesinden ve kimyasal özelliklerinden bir şey kaybetmediğini belirtti.
Balın kristalleşmesinin baldaki çiçek tozları etrafında şeker moleküllerinin toplanması sonucu akıcılığını az veya çok kaybetmesi olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, bu durumun tamamen doğal ve fiziksel bir olay olmasına rağmen tüketicinin bu tür balı hileli sanıp tercih etmediğini vurguladı. Balın kristalleşmesinde elde edildiği bitki kaynaklarının da etkili olduğuna dikkat çeken Sıralı, "Balın kristalize olması, bal üreticisi ve tüketicisi açısından önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
Özellikle süzme balın ambalajlanmasında karşılaşılan en önemli sorunlardan birisi de balın kristalize olmasıdır. Uzun süre granüle olmuş bala yapay veya hileli bal gözüyle bakılmıştır. Bu yanlış yaklaşım, kristalize olan balın tüketimini olumsuz yönde etkilemiştir. Ancak şekerlenme fiziksel bir olay olduğu için şekerlenmiş balın kalitesinden ve kimyasal özelliklerinden bir şey kaybetmesi söz konusu değildir" dedi.
"ISITILAN BALIN BESİN DEĞERİ DÜŞMEZ"
Kristalize olmuş balların uzun süre bu şekilde bekletilmesi durumunda daha çabuk bozulduğunu, bunu önlemek için şekerlenmenin geciktirilmesi gerektiğini kaydeden Sıralı, şöyle konuştu:
"Şekerlenmiş balları akışkan hale getirmenin en basit yolu 54 derecede 3 saat veya 60 derecede 30 dakika ısıtmaktır. Günümüzde tavsiye edilen yöntem ise 66 derecede 5 dakika ısıtıp hızla soğutmaktır. Soğuk şok denen bir diğer yöntemde ise bal sıfır derecede en az 5 hafta bekletilir ve sonra 14 derecede saklanırsa 2 yıl süreyle kristalize olmaz. Ancak bal aynı yıl içinde tüketilmelidir. Balın yabancı maddeler ile daha sonra bulaşması önlenirse ve kristalizasyon için uygun sıcaklık olan 10-15 derecede
depolanmaktan kaçınılırsa bal aylarca akışkanlığını kaybetmez ve şekerlenmeye mani olunur. Şekerlenmiş ya da anılan ısıda tekrar akışkan hale getirilmiş ballar kesinlikle besin değerinden ve kimyasal özelliklerinden hiçbir şey kaybetmezler."
Özellikle süzme balın ambalajlanmasında karşılaşılan en önemli sorunlardan birisi de balın kristalize olmasıdır. Uzun süre granüle olmuş bala yapay veya hileli bal gözüyle bakılmıştır. Bu yanlış yaklaşım, kristalize olan balın tüketimini olumsuz yönde etkilemiştir. Ancak şekerlenme fiziksel bir olay olduğu için şekerlenmiş balın kalitesinden ve kimyasal özelliklerinden bir şey kaybetmesi söz konusu değildir" dedi.
"ISITILAN BALIN BESİN DEĞERİ DÜŞMEZ"
Kristalize olmuş balların uzun süre bu şekilde bekletilmesi durumunda daha çabuk bozulduğunu, bunu önlemek için şekerlenmenin geciktirilmesi gerektiğini kaydeden Sıralı, şöyle konuştu:
"Şekerlenmiş balları akışkan hale getirmenin en basit yolu 54 derecede 3 saat veya 60 derecede 30 dakika ısıtmaktır. Günümüzde tavsiye edilen yöntem ise 66 derecede 5 dakika ısıtıp hızla soğutmaktır. Soğuk şok denen bir diğer yöntemde ise bal sıfır derecede en az 5 hafta bekletilir ve sonra 14 derecede saklanırsa 2 yıl süreyle kristalize olmaz. Ancak bal aynı yıl içinde tüketilmelidir. Balın yabancı maddeler ile daha sonra bulaşması önlenirse ve kristalizasyon için uygun sıcaklık olan 10-15 derecede
depolanmaktan kaçınılırsa bal aylarca akışkanlığını kaybetmez ve şekerlenmeye mani olunur. Şekerlenmiş ya da anılan ısıda tekrar akışkan hale getirilmiş ballar kesinlikle besin değerinden ve kimyasal özelliklerinden hiçbir şey kaybetmezler."