Jennifer'ın B planı

Şöhret tuhaf bir şey, genellikle gelmesine de, gitmesine de pek hâkim olamıyorsun. Tam “İşte zirvesindeyim” derken, bir bakıyorsun, kuş gibi uçmuş gitmiş. Eğer parlak günlerinde tedbirli davranmışsan, paranı çarçur etmeyip iyi de bir evlilik yapmışsan, seni büsbütün bırakıp gitmesini nispeten geciktirebiliyorsun.
Jennifer Lopez ya da kısaca J.Lo, aktris, şarkıcı ve dansçı olarak tanınmış çok yönlü bir şahıs. Aynı zamanda moda tasarımcısı, plak ve televizyon yapımcısı. Porto Riko asıllı Lopez, Forbes dergisine göre, Hollywood’daki Latin Amerikalı kökenli kişilerin en zengini. People en Espanol’un ‘En Etkili 100’ hispanik listesine göre de, A.B.D. eğlence dünyasında bu kökenden olanların içinde birinci sırada. Plakları A.B.D’de 11 milyon, dünyada 25 milyon sattı. Şimdiye kadar en başarılı filmi olan ‘Out of Sight’la (1998) ikinci ALMA ödülünü aldı.
Ancak bu filmle başlayan ikili divalık durumu, daha 2002’de başka bir kulvara girmişti. İki evliliği geride bırakan Lopez, Ben Affleck’le ilişki kurdu, medya büyük bir memnuniyet içinde onlara ‘Bennifer’ adını taktı ve Jolie-Pitt ilişkisi kadar bereketli bir kaynak buldu. Bu yetmezmiş gibi, gelmiş geçmiş en kötü filmler arasına girmeyi kıl payıyla kaçıran (kimine göre, kaçırmayan) ‘Gigli’ (2003) adlı bir film çevirdiler. Lopez’in meslek hayatının perdesinin inmeye başladığı nokta bu olabilir. ‘Back-Up Plan/B Planı’ndan önce oyuncu olarak yeteneğini göstereceğini umduğu dramlarda oynasa da, bir daha kendini toparlayamadı.
Evet, ‘Back-Up Plan’ dedik de aklıma geldi, bu aslında bir film yazısı. Jennifer Lopez, besbelli dönüş filmi olacağını umduğu bu filmde, modern ve başına buyruk bir genç kadını oynuyor. Lopez bu ay 41 yaşında oldu, dolayısıyla Hollywood ölçülerine göre de işi zor. Herhalde bu yüzden olsa gerek, filmde hamile bir kadını oynarken eskiden poposunun ne kadar güzel olduğunun altını vurgulayıp duruyor. Hatta inanmayacaksınız ama, poposunun bir resmini filmdeki sevgilisine gösteriyor. Divalık ve şöhretten söz ederken, J.Lo’nun âlemin en güzel (ve çıkık) poposuna sahip kadını ilan edildiğini unutmuşuz, doğru.
‘Back-Up Plan’in kahramanı, evcil hayvan dükkânı sahibi Zoe, karşı cinse güvenmeyen, 20 yıldır nişanlı olan annesinin izinden giderek bir türlü kalıcı bir ilişki kuramayan bir kadın. Kendisi bunu, doğru erkeği bulamamış olmakla açıklıyor. Ama çocuk sahibi olmak da istiyor. Bu yüzden de emanet spermle döllenme yolunu seçiyor. Tam işlemin başarıya ulaştığı günde, çevirdiği taksiye öbür taraftan binen Stan’le (Alex O’Loughlin) tanışıyor. Anlaşılan kader ‘doğru erkek’i karşısına tam da hamile kaldığı gün çıkarmaya karar vermiş. Ne yazık ki Zoe, ona ilgi duysa da güvenmiyor. Stan de aniden ikiz babası (evet, üstelik de ikizmiş) olma konusunda pek hevesli sayılmaz.
Sonunda birlikte yaşamaya başlıyorlar ama hem Zoe’nin durumu, hem de aslen köylü pazarında kendi yaptığı keçi peynirini satan çiftçi Stan’e pek güvenmemesi, sorun çıkarıyor.
Jennifer Lopez’in parasını ve gücünü kullanarak film çekmeyi sürdürmesini anlıyorum diyelim. ‘Moonlight’ dizisinin vampirlerinden O’Loughlin de buna bir fırsat gözüyle bakmış olabilir. Peki ama, televizyonda ‘Rome’ ve ‘Six Feet Under’ gibi kaliteli dizilerin bölüm yönetmenlerinden biri olan Alan Poul’un gözüne ne göründü? Ben şahsen Lopez’e naçizane, kendine bir sit-com bulmasını tavsiye ediyorum. B Planı bu olmalı. Ne de olsa sade suya tirit romantik komedilerden iyidir. Zaten filmin senaryosunu da, kıdemli TV senaristi Kate Angelo yazmış.
Filmi izledikten sonra birbirimize böyle kötü romantik komedi gördük mü diye sorduk. Evet, görmüştük. Hatta, ‘Back-Up Plan’ de en berbatları arasında yer alsa da, çok görmüştük. Romantik komedi devrinin sonu geldiyse diye endişe ediyorum. Ne de olsa biz Cary Grant’ların romantik komedileriyle büyüdük. Belki dünya ahvalinin değişmesi, ‘romantik komedi’ nosyonunu da değiştirmiştir.
J.Lo’ya gelince, belki diyorum ikizler meselesi ona cazip geldi. Ne de olsa şarkıcı ve aktör Marc Anthony ile evli olan oyuncunun bir buçuk yaşında ikizleri var. Başta mutlu bir evlilik derken de bunu kastediyordum. Ama siz yakın gelecekte çocuk sahibi olmaya niyetliyseniz, hele ilk doğumunuz olacaksa, uzak durun derim. Tek başına çocuk büyütmeye hazırlanan annelere yardımcı olan gruptan Orca’nın sözde komik doğum sahnesi, size kararınızı değiştirmese de ödünüzü patlatabilir. Zoe’nin küçük sakat köpeği ise, yoruma tabi. Ben dükkâna gelmiş özürlü bir hayvana bir yuva sundu gözüyle bakmaktan yanayım. Hepsi bir yana, ‘Back-Up Plan’in başından sonuna sağlam bir kahkaha atamadığıma da dikkatinizi çekmek isterim. Acaba diyorum, bu durmadan konuşan romantik komedi türünün günahının bir kısmını da, olur olmaz herkesi etkileyebildiği için Woody Allen’in hanesine yazsak mı?

Radikal