Başbakan Erdoğan'dan MHP'ye: Lafla milliyetçilik olmaz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP yöneticilerine seslenerek, "Lafla milliyetçilik olmaz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP yöneticilerine seslenerek, "Lafla milliyetçilik olmaz" dedi. Anayasa değişikliği için 12 Eylül'de yapılacak referandumda neden "evet" oyu verilmesi gerektiğini maddeler halinde sıralayan Erdoğan, "Türkiye'nin her tarafını bölünmüş yollarla donatırken demokrasi otobanını da, siyaset güzergahını da temizlemek zorundayız. Onun için referanduma evet" dedi.
Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe-Bomonti arasındaki karayolu tüneli ile tünel çıkışı kavşak ve bağlantı yollarının açılış törenine katıldı. Dolmabahçe'deki törene Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile çok sayıda kişi katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Dolmabahçe-Bomonti Tüneli'nin 2 bin 360 metre gidiş ve geliş tüpleri olmak üzere 4 bin 750 metre uzunluğunda olduğunu söyledi. 14 Haziran'da hizmete alınan tünelden şu anda ortalama 15 bin aracın geçiş yaptığını kaydeden Erdoğan, tünelin 248 milyon 748 bin TL'ye mal olduğunu vurguladı.
İstanbul'da şu anda yapımı süren tünellerin tamamlanmasıyla tünel uzunluğunun 84 bin metreye ulaşacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bizim ulaştığımız yerlere başkalarının hayalleri dahi ulaşamaz. Biz boş vaat üretmiyoruz, biz kuru sıkı atmıyoruz, biz iş üretiyoruz ve ürettiğimiz işler de Türkiye'nin 81 vilayetinde kendisini anlatıyor. İstanbul'da 403 kilometre yeni yol inşa ederken, diğer şehirlerde boş durmuyoruz" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan, 2013 yılında hizmete girecek olan Marmaray projesine karşı çıkanların bir zamanlar ikinci köprüye de karşı çıktıklarını, ancak şimdi utanmadan köprüyü kullandıklarını söyledi. Aynı zihniyetin şu anda üçüncü köprüyü de istemediğini anlatan Erdoğan, "Eğer biz İstanbul'un ulaşımından sıkıntı duyuyorsak, ulaşım ağını bizim yaymamız lazım. 'Şehir yeşil alana doğru yayılıyor' diyorlar. Bırak onu planlamayı yapan ekibimiz yapsın. Yıllardır bunun üzerinde çalıştık, çalışıyoruz. Kömür ocaklarının olduğu yerlerin savaş alanı olarak bulunmasını İstanbul'a yakıştıramıyoruz. Ekonomiden siyasete, demokratikleşmeden siyasete kadar her alanda Türkiye'yi ilmek ilmek yeniden dokuyoruz" dedi.
Konuşmasının büyük bir bölümünü Anayasa değişikliği için 12 Eylül'de yapılacak olan referanduma ayıran Başbakan Erdoğan, neden "evet" oyu verilmesi gerektiğini maddeler halinde sıraladı. Erdoğan, "Tüm dezavantajlı kesimler olan kadınlarımız, çocuklarımız, özürlülerimiz, yaşlılarımız, şehitlerimiz, dul, yetim ve gazilerimizin her alanda avantajlı olmalarını sağlamak için 12 Eylül'de 'evet' diyoruz. Çocuk istismarının önüne geçilmesi için tüm Türkiye bunu duymalı. Bu milletin bir projesi. Bir darbe anayasasını kenara itip milletin anayasasına evet. Kişisel verilerin ancak kanunlarla öngörülen hallerde veya kişilerin açık rızasıyla işlenebilmesine evet. Biz bunun için bu mücadeleyi veriyoruz. Fişlemenin tarihe karışmasına evet. Nasıl olur da bu milletin evlatları devlet dairelerinde şurada burada fişlenir. Yurt dışına çıkış özgürlüğünün genişletilmesine evet. Bunun da adımını atıyoruz. Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğüne evet" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ekonomisi ve demokrasisinin güçlendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Onun için evet. Türkiye büyüdükçe, çok daha büyük yollara ihtiyaç var ama aynı zamanda gönül yollarına çok daha fazla ihtiyaç var. Yol yapmakla iş bitmiyor. Yol yapmakla mesele bitmiyor. Türkiye'nin her tarafını bölünmüş yollarla donatırken demokrasi otobanını da, siyaset güzergahını da temizlemek zorundayız. Onun için evet. 12 Eylül darbesini yapan darbecilerin ve onların yardımcılarının hesap verebilmelerine imkan hazırlamaya evet. Mahkemelerin yerindelik denetimi yapmayacağına evet. Zira yürütmenin görev alanına müdahale eden yargının bu anlayışını bu değişiklikle yok edeceğiz. Çünkü bu mahkemelerin kendisini halkın iradesi ile seçilen hükümetin yerine koymamasına evet diyoruz. Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son vermeye evet diyoruz. Bütün bunlarla beraber askeri mahkemelerle, sivil mahkemelerin bağımsızlığı ve hakim teminatını sağlamaya evet. AİHM'ye Türkiye'den yapılan başvuruların azaltılmasına evet. Bütün bunlarla beraber tüm hakim ve savcıların kendileriyle doğrudan ilgili olan HSYK üyelerini seçmede söz sahibi olmalarına evet. Kürsü hakimlerinin söz sahibi olmalarına birileri doğru bakmıyor. Biz ona da evet diyoruz, onun da yolunu açıyoruz. HSYK'ya bağlı müstakil bir denetim mekanizmasının oluşturulmasına da evet." Hukukun olmadığı ve işlemediği yerde büyüme, kalkınma ve ilerlemenin olamayacağını anlatan Erdoğan, üstünlerin hukukunun geçerli olduğu yerde dayanışma ve kaynaşmanın olamayacağını vurguladı. Erdoğan, kendilerinden önceki koalisyon hükümetinin IMF'ye olan 23.5 milyar dolarlık borcu ödeye ödeye 7.5 milyar dolara indirdiklerini söyledi. "Lafla milliyetçilik olmuyor" diyen Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi işaret ederek, "Ben MHP'nin tabanına değil, yönetimine sesleniyorum. MHP'nin tabanındaki kardeşlerim öyle düşünmüyordur. Onlardan görevi devraldığımızda Merkez Bankası'nın kasasında 26.5 milyar dolar vardı. Şimdi 75 milyar dolar var. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar kasayı bu kadar doldurabilir mi? Biz yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele edeceğiz dedik. Kararımızda durduk, duracağız" dedi.
Başbakan Erdoğan, tüm dünyada işsizliğin arttığını ancak Türkiye'de azalmaya devam ettiğini ifade etti. Bunun formülünün özgürlük, adalet, birlik, beraberlik, kardeşlik, güven ve istikrar olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu başarıların, bu rekorların formülü işi bilen ekip, güçlü bir iradedir. Değişim bu ülkenin, bu aziz milletlin adeta damarlarına, genlerine işlemiştir. Bu millet her zaman değişimden yana oldu. Sizler statükocu anlayıştan rahatsız oldunuz. Onları tarihin tozlu sayfalarına siz mahkum ettiniz. Statüko bu milletin ufkuna dar gelir, durağanlık bizim milletimize göre değildir. Onun için sürekli değişeceğiz" diye konuştu.
28 yıldır Türkiye'nin büyümesine ayak bağı olan, anayasada en kapsamlı değişikliği kendilerinin yaptığını söyleyen Erdoğan, 12 Eylül'de Türkiye'nin yenilenmiş ve daha demokratik bir anayasaya sahip olacağını vurguladı. Erdoğan, 12 Eylül referandumunda değişim, demokrasi, özgürlükler, ülke ve milletin kazanacağını ifade etti. 12 Eylül'de kaybedenlerin darbeciler, çeteler ve hukuk dışı örgütlenmeler olacağını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kaybedenler, değişime direnen ve bu ülkeyi olduğu yerde saymaya mahkum etmek isteyenler olacak. 12 Eylül'de son kararı millet verecek. 36 ilde bunları anlatacağım. Ancak benim sizlerden özel bir ricam var. Şuanda bir aradayız. Diyorum ki; en yakınınızdan başlayıp ulaşabileceğiniz en uzak noktadaki dostunuza kadar 12 Eylül için bütün gücümüzü kullanmalıyız. 55 günümüz var. Gece gündüz demeden çalışacağız. Bu değişiklik, proje benim partimin, şahsımın veya birkaç kişinin değil, milletin projesidir. Çünkü bu darbe anayasasından kurtarın' dedi. Tüm kamuoyu araştırmalarında bunu söyledi. Onun için gece gündüz çalışacağız. Biz koşacağız."
Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe-Bomonti arasındaki karayolu tüneli ile tünel çıkışı kavşak ve bağlantı yollarının açılış törenine katıldı. Dolmabahçe'deki törene Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile çok sayıda kişi katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Dolmabahçe-Bomonti Tüneli'nin 2 bin 360 metre gidiş ve geliş tüpleri olmak üzere 4 bin 750 metre uzunluğunda olduğunu söyledi. 14 Haziran'da hizmete alınan tünelden şu anda ortalama 15 bin aracın geçiş yaptığını kaydeden Erdoğan, tünelin 248 milyon 748 bin TL'ye mal olduğunu vurguladı.
İstanbul'da şu anda yapımı süren tünellerin tamamlanmasıyla tünel uzunluğunun 84 bin metreye ulaşacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bizim ulaştığımız yerlere başkalarının hayalleri dahi ulaşamaz. Biz boş vaat üretmiyoruz, biz kuru sıkı atmıyoruz, biz iş üretiyoruz ve ürettiğimiz işler de Türkiye'nin 81 vilayetinde kendisini anlatıyor. İstanbul'da 403 kilometre yeni yol inşa ederken, diğer şehirlerde boş durmuyoruz" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan, 2013 yılında hizmete girecek olan Marmaray projesine karşı çıkanların bir zamanlar ikinci köprüye de karşı çıktıklarını, ancak şimdi utanmadan köprüyü kullandıklarını söyledi. Aynı zihniyetin şu anda üçüncü köprüyü de istemediğini anlatan Erdoğan, "Eğer biz İstanbul'un ulaşımından sıkıntı duyuyorsak, ulaşım ağını bizim yaymamız lazım. 'Şehir yeşil alana doğru yayılıyor' diyorlar. Bırak onu planlamayı yapan ekibimiz yapsın. Yıllardır bunun üzerinde çalıştık, çalışıyoruz. Kömür ocaklarının olduğu yerlerin savaş alanı olarak bulunmasını İstanbul'a yakıştıramıyoruz. Ekonomiden siyasete, demokratikleşmeden siyasete kadar her alanda Türkiye'yi ilmek ilmek yeniden dokuyoruz" dedi.
Konuşmasının büyük bir bölümünü Anayasa değişikliği için 12 Eylül'de yapılacak olan referanduma ayıran Başbakan Erdoğan, neden "evet" oyu verilmesi gerektiğini maddeler halinde sıraladı. Erdoğan, "Tüm dezavantajlı kesimler olan kadınlarımız, çocuklarımız, özürlülerimiz, yaşlılarımız, şehitlerimiz, dul, yetim ve gazilerimizin her alanda avantajlı olmalarını sağlamak için 12 Eylül'de 'evet' diyoruz. Çocuk istismarının önüne geçilmesi için tüm Türkiye bunu duymalı. Bu milletin bir projesi. Bir darbe anayasasını kenara itip milletin anayasasına evet. Kişisel verilerin ancak kanunlarla öngörülen hallerde veya kişilerin açık rızasıyla işlenebilmesine evet. Biz bunun için bu mücadeleyi veriyoruz. Fişlemenin tarihe karışmasına evet. Nasıl olur da bu milletin evlatları devlet dairelerinde şurada burada fişlenir. Yurt dışına çıkış özgürlüğünün genişletilmesine evet. Bunun da adımını atıyoruz. Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğüne evet" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ekonomisi ve demokrasisinin güçlendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Onun için evet. Türkiye büyüdükçe, çok daha büyük yollara ihtiyaç var ama aynı zamanda gönül yollarına çok daha fazla ihtiyaç var. Yol yapmakla iş bitmiyor. Yol yapmakla mesele bitmiyor. Türkiye'nin her tarafını bölünmüş yollarla donatırken demokrasi otobanını da, siyaset güzergahını da temizlemek zorundayız. Onun için evet. 12 Eylül darbesini yapan darbecilerin ve onların yardımcılarının hesap verebilmelerine imkan hazırlamaya evet. Mahkemelerin yerindelik denetimi yapmayacağına evet. Zira yürütmenin görev alanına müdahale eden yargının bu anlayışını bu değişiklikle yok edeceğiz. Çünkü bu mahkemelerin kendisini halkın iradesi ile seçilen hükümetin yerine koymamasına evet diyoruz. Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son vermeye evet diyoruz. Bütün bunlarla beraber askeri mahkemelerle, sivil mahkemelerin bağımsızlığı ve hakim teminatını sağlamaya evet. AİHM'ye Türkiye'den yapılan başvuruların azaltılmasına evet. Bütün bunlarla beraber tüm hakim ve savcıların kendileriyle doğrudan ilgili olan HSYK üyelerini seçmede söz sahibi olmalarına evet. Kürsü hakimlerinin söz sahibi olmalarına birileri doğru bakmıyor. Biz ona da evet diyoruz, onun da yolunu açıyoruz. HSYK'ya bağlı müstakil bir denetim mekanizmasının oluşturulmasına da evet." Hukukun olmadığı ve işlemediği yerde büyüme, kalkınma ve ilerlemenin olamayacağını anlatan Erdoğan, üstünlerin hukukunun geçerli olduğu yerde dayanışma ve kaynaşmanın olamayacağını vurguladı. Erdoğan, kendilerinden önceki koalisyon hükümetinin IMF'ye olan 23.5 milyar dolarlık borcu ödeye ödeye 7.5 milyar dolara indirdiklerini söyledi. "Lafla milliyetçilik olmuyor" diyen Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi işaret ederek, "Ben MHP'nin tabanına değil, yönetimine sesleniyorum. MHP'nin tabanındaki kardeşlerim öyle düşünmüyordur. Onlardan görevi devraldığımızda Merkez Bankası'nın kasasında 26.5 milyar dolar vardı. Şimdi 75 milyar dolar var. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar kasayı bu kadar doldurabilir mi? Biz yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele edeceğiz dedik. Kararımızda durduk, duracağız" dedi.
Başbakan Erdoğan, tüm dünyada işsizliğin arttığını ancak Türkiye'de azalmaya devam ettiğini ifade etti. Bunun formülünün özgürlük, adalet, birlik, beraberlik, kardeşlik, güven ve istikrar olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu başarıların, bu rekorların formülü işi bilen ekip, güçlü bir iradedir. Değişim bu ülkenin, bu aziz milletlin adeta damarlarına, genlerine işlemiştir. Bu millet her zaman değişimden yana oldu. Sizler statükocu anlayıştan rahatsız oldunuz. Onları tarihin tozlu sayfalarına siz mahkum ettiniz. Statüko bu milletin ufkuna dar gelir, durağanlık bizim milletimize göre değildir. Onun için sürekli değişeceğiz" diye konuştu.
28 yıldır Türkiye'nin büyümesine ayak bağı olan, anayasada en kapsamlı değişikliği kendilerinin yaptığını söyleyen Erdoğan, 12 Eylül'de Türkiye'nin yenilenmiş ve daha demokratik bir anayasaya sahip olacağını vurguladı. Erdoğan, 12 Eylül referandumunda değişim, demokrasi, özgürlükler, ülke ve milletin kazanacağını ifade etti. 12 Eylül'de kaybedenlerin darbeciler, çeteler ve hukuk dışı örgütlenmeler olacağını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kaybedenler, değişime direnen ve bu ülkeyi olduğu yerde saymaya mahkum etmek isteyenler olacak. 12 Eylül'de son kararı millet verecek. 36 ilde bunları anlatacağım. Ancak benim sizlerden özel bir ricam var. Şuanda bir aradayız. Diyorum ki; en yakınınızdan başlayıp ulaşabileceğiniz en uzak noktadaki dostunuza kadar 12 Eylül için bütün gücümüzü kullanmalıyız. 55 günümüz var. Gece gündüz demeden çalışacağız. Bu değişiklik, proje benim partimin, şahsımın veya birkaç kişinin değil, milletin projesidir. Çünkü bu darbe anayasasından kurtarın' dedi. Tüm kamuoyu araştırmalarında bunu söyledi. Onun için gece gündüz çalışacağız. Biz koşacağız."