Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Haydar Baş 'Analiz' Yaptı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Haydar Baş, tarım sektörünün çok stratejik bir sektör olduğunu belirterek Türkiye'nin son dönemde üretmek yerine "daha ucuz oluyor" diye ithalata yöneldiğini ve bunun da Türk tarımını bitirdiğini söyledi

Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Haydar Baş 'Analiz' Yaptı
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Haydar Baş, tarım sektörünün çok stratejik bir sektör olduğunu belirterek Türkiye'nin son dönemde üretmek yerine "daha ucuz oluyor" diye ithalata yöneldiğini ve bunun da Türk tarımını bitirdiğini söyledi.
Trabzon'un Akçaabat ilçesi Söğütlü beldesindeki Uygulama Otel'de düzenlenen ve Kadırga TV tarafından da canlı yayınlanan "Tarım Analiz" programına katılan BTP Genel Başkanı Haydar Baş, tarım başta olmak üzere birçok konuda açıklamalarda bulundu. "Şu yüce millete hizmet ederek, Türkiye'yi dünyanın en güçlü devleti yapmak üzere yola çıktık" diyen BTP Lideri Haydar Baş "Türkiye'de son dönemde üretmek yerine daha ucuz oluyor diye ithalat
alışkanlığının başladı. Tarım stratejik bir sektör. Ekmeği, yiyeceği olmayan askerin savaşması mümkün mü? Kilosu 25 Kuruşa buğdayını sana ihraç eden ülke, yarın 75 Kuruşa ihraç etmeyecek mi? Niye çünkü sen artık topraktan elini, ayağını çektin. Makinelerini sattın, teçhizatını yok ettin. Tarım alanında da çözümün adresi Bağımsız Türkiye Partisi'nin milli politikalarıdır. ABD, Avrupa Birliği ve IMF'nin talimatıyla hareket edenlerin Türk çiftçisine bir şey veremeyecektir. Bizim ağalar 'biz kendi mamulümüzü size satmayacağız' şeklinde AB'ye söz verdiler. Kendimizi bakacak kadar yetiştireceğiz. Onlar da 'hayır' dediler. 'Siz 73 milyonsunuz. Bizim tarım ürünlerimizin de pazarı siz olacaksınız.' İşte şeker, tütün üretimine
sınır getiren yasaları çıkardılar. Elimizi, kolumuzu bağladılar" dedi.
Türkiye'deki genel politika konularına ve 'Kürt sorunu' adı altında yaşanan gelişmelere değinen Baş, Lozan Anlaşması'na göre esas olan Türk vatandaşlığı olduğunu vurgulayarak "Lozan görüşmelerinde azınlıkların hakları ortaya geldiğinde, Lozan'a katılan yabancı devletler Kürtleri de azınlık olarak nitelemek istediler. O zaman murahhas azalar 'yanlış yapıyorsunuz, Kürtler azınlık değildir. Azınlık Türkiye'de Müslüman olmayanlardır. Hukuken Kürt de, Laz da, Boşnak da, Arap da, Çerkez de eşittir. Hukuken hepimiz eşitken, zaman zaman Kürt kardeşlerimize düşman olan siyasiler işbaşına geldi. Laz
kardeşimize düşman olan siyasiler geldi. Onlar farklı davrandılar. Zannettik ki, bu siyasilerin davranışı devletin ve hukukun bize
bakışıdır. Hayır, devletin böyle bir bakışı yok" diye konuştu.
Baş, bu vatanı korumak için birbirimize ihtiyacımız olduğunu vurgulayarak "Ben herkese maaş vereceğim derken 'Ama hocam güzelde sen bol keseden atıyorsun' diyenler sözkonusu partilerin beni solladığını görünce şimdi haklılığımızı anladılar. Ben 500 TL verecektim ama onlar 800 TL'ye çıktılar. Ben vereceğim zaman kaynak yoktu da bu adamlar kaynağı nerden bulup getirdiler? Bana söylermisiniz. Benim kaynağım var ama onların kaynağı yok. Ama aynı kaynaklar bugün ecnebi şirketlerine peşkeş çekildi. Gümüşhane'deki maden kaynakları Türkiye'yi 100 sene bakar. Gümüşhane'nin etrafı çitlerle çevrilmiş. Dünya'nın en büyük altın şirketleri buraya gelmiş. Çıkardıkları altınları da memleketine götürüyor orda işliyorlar. Bunların şuanda yıllık geliri 2 Trilyon dolar haberiniz var m ?. Maden
kaynakları var. Bunlar Haydar hocanın eline geçtiği zaman yılda 10 trilyon dolar olacak. Özelleştirme bir hikaye, Kamuya ait kurumları zarara uğradığını iddia ederek sattılar. Özelleştirilen kurumlar
devlete yıllık 70 Milyon Dolar vergi ödüyordu. Ama biz bunları 38 Milyon Dolara sattık. Özelleştirme böyle garip bir şey. Bu kadar serveti elimizden çıkardık. Bunların satılması içinde 38 milyar
dolar harcadık. 64 yaşında bir insanım. Benim bu yaşta siyasette ne işim var. Çekilir bir kenara kendimle ilgilenirdim. Ama ülke cayır cayır yanarken buna sessiz kalamazdım. Vatanın birliği ve beraberliği
için el ele vermeliyiz inadı bir kanara bırakmalıyız. Türkiye'ye 1yılda düzlüğe çıkarmazsam şerefsizim. Sayın Başbakan gelsin birlikte çıkaralım ama gelmez" ifadelerini kullandı.
Baş, Milli Ekonomi Modeli'nin özellikle Avrupa ülkeleri tarafından yakından takip edildiğini kaydederek şunları söyledi:
"Dünya liderini bekliyor haberiniz olsun. Beni fazla yormayın. Özellikle bu Akçaabatlılar beni çok yordu. Türkiye'nin çeşitli illerinde buradan aldığım oyun 10 mislisini aldım. Bu haliniz nedir. Ne demek istiyorsunuz. Bana ihtiyacınız olacak. 1982 Anayasası askerin anayasasıydı bugün ortaya atılan anayasa ise Amerika'nın anayasasıdır. Türkiye'yi adım adım bölünmeyle doğru götürüyorlar. Ama bunu ne asker görüyor, ne de siyasetçiler görüyor. Buna 'hayır' diyecek bir tavır lazım. Kürt açılımının ne olduğunu, ne olacağını kimse öğrenemedi. .Açılım Türkiye'yi PKK'yı hukukileştirmek sürecine sokmak
oldu."