Ahtapot 'Paul' bir kez daha bildi

BERLİN-Almanya’nın Oberhausen kentindeki "Sea Life" adlı akvaryumda bulunan ve maç tahminlerini akvaryumuna konulan ve içinde maç oynayan takımların bayraklarının bulunduğu iki cam kutudan birinin üzerine çıkarak yapan "Paul", tercihini Almanya’dan yana kullanmıştı.  Dünya Kupası boyunca tüm maçların sonuçlarını doğru tahmin eden "Paul", yarın akşam oynanacak final maçında da İspanya’nın Hollanda’yı yeneceği öngörüsünde bulunmuştu.

DÜNYA KUPASI SAHİBİNİ BULUYOR
11 Haziran’da 32 takımla başlayan serüvende son nokta bugün konuluyor. Önce grup aşaması, sonra ikinci tur, ardından çeyrek ve yarı final derken eleğin üzerinde sadece iki takım kaldı: Hollanda ve İspanya.

Bu iki takımdan ‘Portakallar’, geçmişte iki kez, 1974 ve 1978’de final oynamış, ilkinde Batı Almanya’ya, ikincisinde de Hollanda’ya mağlup olmuş ve kupanın kulbunu bir türlü tutamamıştı. ‘Lâleler’in ‘Şampiyonluk’ titriyle buluştuğu tek turnuva ise ‘Euro 88’ oldu. Almanya’da düzenlenen turnuvada takımın başında yine Rinus Michels vardı ve Hollanda, Ruud Gullit, Frank Rijkaard, Hans van Brukelen ve Marco van Basten gibi yıldızlarıyla, finalde Sovyetler Birliği’ni 2-0 mağlup ederek ‘Avrupa’nın en büyüğü’ olmuştu.

İspanya ise 1950’de Brezilya’da düzenlenen turnuvada ‘ilk dört’e kalmış (o zaman kupa farklı bir statüyle oynanıyordu) ama bu başarının dışında gezegenin kulüpler düzeyinde en önemli merkezlerinden biri olmasına rağmen Milli Takım’la dünya çapında bir başarıya imza atamamıştı. Lakin ‘Matadorlar’, 2008’de ‘Avrupa şampiyonu’ olmuş ve bu ‘mutlu son’la tam 44 yıl sonra buluşmuştu. ‘İberyalılar’, Güney Afrika’ya işte bu unvanla geldi.

‘İlkler’in finali
Fakat ‘Avrupa şampiyonu’ İspanya, turnuvadaki ilk maçında İsviçre’ye 1-0 mağlup oldu. Bu sonuç, ‘İlk maçını kaybeden şampiyon olamaz’ istatistiği gereği ‘Matadorlar’ın şampiyonluk ümitlerini en azından kağıt üzerinde yitirmesine neden oldu. Ve fakat Del Bosque’nin öğrencileri, sonraki maçlarını kazanarak finale yükseldi. Dolayısıyla İspanya şampiyon olursa, öncelikle sözkonusu istatistik tarihe karışacak. Ayrıyetten bu gece ‘Mutlu son’a kim ulaşırsa ilk kez kupanın sahibi olacak. Bir başka ilk de, bir Avrupa takımının kendi kıtası dışında şampiyonluğa ulaşacak olması.

Marwijk gazeteci fırçaladı
Dün her iki ülkenin teknik direktörleri de basın toplantısı gerçekleştirdi. İlk olarak konuşan Hollanda Teknik Direktörü Ber van Marwijk, kendisine oyun sistemini soran İsveçli gazeteciyi, “Bu çok kötü bir soru. Finaldeki oyun sistemimi anlatacak değilim” şeklinde fırçaladı. Şampiyonluk için her şeylerini vereceklerini belirten Marwijk, “Bu hayatımızın en önemli maçı” dedi.

İspanya Teknik Direktörü Vicente Del Bosque ise her zamanki gibi oynayacaklarını ancak B planlarının da olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Bu her zaman oynayamayacağınız bir maç. Dünya Kupası en iyinin daha iyisi, futbolda kazanabilecek en büyük başarı.” İspanya kaptanı Iker Casillas ise, “Tarihimizdeki en büyük başarıya imza attık ancak takım arkadaşlarım ve bütün İspanyollar gibi ben de bu kadarıyla yetinemem” şeklinde konuşarak kupa isteğini ortaya koydu. (Spor Servisi)

ALMANYA'DA SEVİNÇ
Öte yandan, Almanya’nın dünya üçüncüsü olması ülkede büyük bir sevinç yarattı.  Ülkenin çeşitli kentlerinde taraftarlar maçın hemen ardından sevinç gösterileri için sokaklara dökülürken Berlin’deki Kurfürstendamm adlı ana cadde de Almanya’nın galibiyetlerinden sonra her zaman olduğu gibi kutlamalar için trafiğe kapatıldı.  Maçtan sonra bir açıklama yapan Alman milli takım oyuncularından Bastian Schweinsteiger, 1-2 yenik duruma düştükten sonra yeniden toparlanarak maçı 3-2 kazandıklarını hatırlatarak, bunun karakterlerinin gücünü ortaya koyduğunu belirtti. Schweinsteiger böyle bir takımda oynamaktan gurur duyduğunu kaydetti.

Kaleci Hans Jörg Butt da oyun oynamaktan büyük zevk aldıklarını belirterek, Almanya’nın bu genç takımla gurur duyması gerektiğini ifade etti. Takımın İran kökenli oyuncusu Sami Khedira da genç bir takım olduklarını ve maç yapmaktan büyük zevk aldıklarını, kendilerini daha da geliştirebileceklerini söyledi.  Khedira, milli takım teknik direktörü Joachim Löw’ün de takımda kalmasını istediklerini kaydetti.  Löw de takımın çok iyi mücadele ettiğini ve hakkıyla dünya üçüncüsü olduğunu belirterek, takımda kalıp kalmayacağı konusunda gelecek günlerde bir karar alacağını söyledi.  Bild gazetesinin internet sayfasında da maç için "Bu Dünya Kupası oyunları için teşekkürler çocuklar" başlığı kullanıldı.  Kicker adlı spor dergisinin internet sayfasında da "Löw’ün on biri üçüncü oldu" başlığıyla verilen haberde, çok heyecanlı bir karşılaşmadan sonra Alman milli takımının maçı hakkıyla kazandığı yazıldı. (Radikal, aa)

Radikal