İlçe Teşkilatı binasında, hazırladığı basın açıklamasını okuyan İlçe Başkanı Av. Sait Tekin, "Yaklaşık 8 ay önce çok büyük bir heyecanla başlayıp, bu kısa süreçte çok yol aldığımız Türkiye Değişim Hareketi'nin ilçe başkanı olarak kamuoyunun da dikkatle izlediği gelişmeler sonrasında bir durum değerlendirmesi yapmak ve hareketimizin bundan sonraki yol haritasını kamuoyu ile paylaşmak için bu açıklamayı yapma gereği hissetmiş bulunmaktayım. Sayın genel başkanımız Mustafa Sarıgül geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklama ile Cumhuriyet Halk Partisi'nde yaşanan lider değişimi ile genel başkanlığa seçilen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun, halkta oluşturmuş olduğu sinerji ve heyecanı dikkate alarak CHP'deki bu değişime şans tanınması gerektiğini ifade etmiş ve Türkiye Değişim Hareketi'ni bu aşamada partileştirmeyeceğini söylemiştir. Her ne kadar; Parti kurulması aşamasında böyle bir açıklamanın yapılması TDH gönüllüleri arasında şok etkisi oluşturmuş ise de, o ilk şokun etkisi geçirildikten sonra, sayın Sarıgül'ün bu davranışının, ülkenin yaşadığı bu zor günlerde yapılması gereken en doğru hareket olduğu tüm kamuoyu tarafından kabul edilmiştir. Zaman küsüp darılmak zamanı değildir. Zaman, bu ülkenin bekasının öncelikle düşünülmesi gereken zamandır. Gerçek TDH gönüllüsüne düşen ise; liderinin istediğini yapmak, yani en azından şu anda CHP ye bir şans tanımaktır. CHP'ye şans tanımak kelimesi lütfen yanlış anlaşılmasın, burada kastedilen CHP ye angaje olmak yada orada siyaset yapmak değildir. Anlatılmak istenen, beklemek ve her değişim gönüllüsünün istediği, arzu ettiği değişimin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini izlemektir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun gelişinin sadece CHP de değil, artık umudunu yitirmeye başlamış bir çok vatandaşımızda heyecan oluşturduğu doğrudur. Ancak bu heyecanın nedeni sadece CHP'nin; bu rüzgarla AK Parti'ye alternatif bir hale gelmiş olması değildir. Yaşanan bu heyecan; CHP'deki bu lider değişikliğinin, partinin genel başkanından tabana kadar her kademede değişikliğe öncülük edeceğine dair taşınan umuttur. İşte; Türkiye Değişim Hareketi'nin çok kısa sürede, bu kadar yol alması, bu kadar sevilen bir hareket haline gelmesinin temel nedeni, halkın çok büyük bir kesiminin değişim isteğini doğru teşhis etmesi ve bunun hayata geçirme adına yürüyüşüne başlamış olmasıdır. Türkiye Değişim Hareketi, liderin değil halkın hareketidir. Bu hareket 'seçimle gelenin seçimle gideceği', 'millet vekillerinin, liderin değil gerçekten halkın vekilli olacağı', genel başkanın dahi ön seçimle seçileceği parti içi demokrasinin sonuna kadar işletileceği bir harekettir. Bu nedenledir ki, TDH'liler; CHP'yi izlerken, herkesten daha çok titizlenecektir. Sayın Kılıçdaroğlu'na düşen ise, halktaki bu değişimi iyi okuması ve beklentileri boşa çıkarmamasıdır. Kaldıki; sayın Kılıçdaroğlu'nun yakalamış olduğu bu rüzgarı devam ettirmesinin tek yolu, artık söylemlerinin içini doldurmaya başlamasıdır. 'Yapacağız, edeceğiz' yerine nasıl yapacağını, nasıl çözeceğini anlatmalıdır. Ülkeyi bu bölünmüşlükten nasıl kurtaracağını, ekonomiyi nasıl düzelteceğini, işsizliği nasıl çözeceğini anlatmalıdır. Tabiî ki bu değişimin, ancak bu zihniyete uygun, bu değişimi isteyen ve arzu eden kadrolarla gerçekleşeceği de açıktır. Değişimin; 'Küçük olsun benim olsun' zihniyetini taşıyan, enerjisini halk için değil de; lidere yakın olmak için harcayan ve bu yolla bir yerlere gelmeyi arzulayan, halkın önceliğinin iş ve aş olduğunu unutup Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal nitelikleri üzerinden siyaset yapan siyasetçilerle, ez cümle eski usul siyaset yapan kişilerle olamayacağı ortadadır. Halk artık, kendine yakın olan siyasetçileri istemektedir, kendisinden kopuk olanları değil. Bu arada çok üzülerek söylemek istiyorum ki, kimi yerlerde Sayın Sarıgül'ün açıklamasına daha doğrusu Türkiye Değişim Hareketi'nin partileşmemiş olmasına üzülen, TDH'lilerin varlığını şu anda sahip olduğu koltuk için tehlike gören, neredeyse 'sakın bize gelmeyin' diye bas bas bağıracak CHP'li yöneticiler var. Ancak bu kişilere hoşlarına gitmeyecek bir şeyi hatırlatmak isterim ki, şu an CHP'nin içinde hiç de azımsanmayacak sayıda, bizim gibi düşünen insan var. Bence, böyle düşünen kişilerin acilen fikirlerini değiştirmesi gerekiyor zira bu değişimin önünde bu saatten sonra tutunmaları mümkün görünmüyor. Sonuç olarak toparlayacak olursam; Türkiye Değişim Hareketi, liderimiz Sarıgül'ün kararı doğrultusunda CHP'ye bir şans tanımak istemektedir. Bizlerde, Edremit İlçe Teşkilatı olarak bu karara saygı duyuyor ve CHP'nin beklentileri karşılayıp karşılayamayacağını hep birlikte gözlemliyoruz. Umudumuz, beklentilerin boşa çıkmaması ve değişimin sihirli gücünün tüm topluma yansımasıdır. İşte o zaman, Türkiye Değişim Hareketi yüklenmiş olduğu misyonu tamamlayacaktır. Bu arada bana ve yönetim kurulu arkadaşlarıma sıkça sorulan bir soruya cevap vermek istiyorum. Sarıgül'ün açıklamasından sonra 980 TDH üyesinden ulaşabildiğim tüm kişilere düşüncelerini sordum, aldığımız cevapları yönetim kurulu üyelerimizle, belde başkanlarımız, kadın kolları ve gençlik kollarımız ile değerlendirdik ve şu anda sadece bekleme kararı aldık. CHP yada başka herhangi bir partiye katılma durumumuz şu an söz konusu değil, ancak ilerisi ne gösterir şu anda bilemem. Bu arada, bu hareketten münferit kopmalar mutlaka olacaktır. Onlara da tabiî ki saygı duyuyoruz. Sözlerime; Bu kısa ama dolu dolu geçen zaman diliminde Türkiye Değişim hareketine gönül veren, İstanbul, Eskişehir, İzmir, Bursa, Kocaeli mitinglerine katılan, benimle beraber ev ev, kapı kapı dolaşan başta bayanlar ve gençler olmak üzere tüm TDH gönüllülerine, yönetim kurulu üyelerime, belde başkanlarıma, kadın kolu başkanlarıma, gençlik kolu başkanlarıma ve de özellikle bu harekete ilk önce 'biz senin için bu harekete geliyoruz' diyen ama sonrasında birçok kişiden daha hızlı TDH'li olan arkadaşlarıma (ki bu sayı hiçte azımsanamayacak bir sayıdır ) ve benim her davetime katılan değerli basın mensuplarına Edremit İlçe Başkanı olarak, çok çok teşekkür ediyorum" dedi.
