Ak Parti Kula İlçe Divan Toplantısı
AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen, eylül de yapılacak referandumda halkımızın anayasa paketi değişikliğini 'evet' oyu vererek destekleyeceğini söyledi.
divan katipliklerini İlçe Kadın Kolları Başkanı Akile Akdemir, İlçe Yönetim Kurulu üyesi İsmail Canseven, Gençlik Kolları Başkanı Akif Şentürk yaptı. Son bir buçuk yılda Kula'nın 51 köyüne yol, su, kanalizasyon olmak üzere bir çok alandaki çalışmalarını devam ettiğini belirten AK Parti Kula İlçe Başkanı Halil Erdil, "Su konusunda çok hassas davrandık. Depoların yapımından şebekelerin yenilenmesine kadar birçok köyümüzün sorunlarını çözmeye çalıştık" dedi.
Kula'nın talihini değiştirmek için göreve geldiklerini ve bu anlamda seçim döneminde vaat ettiklerini yapmaya devam ettiklerini belirten Kula Belediye Başkanı Selim Aşkın, şöyle konuştu: "Kula'nın turizm kenti olma yolunda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Kula'da artık birlik beraberlik zamanıdır. Hizmetlerimiz sırasıyla tamamlanarak Kula'nın talihini değiştireceğiz."
70 yılda yapılmayan hizmetlerin AK Parti iktidarı döneminde birer birer yapılmaya başlandığını belirten AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen, AK Parti'nin seçimlerde yeniden tek başına iktidara geleceğini söyledi. Önümüzde genel seçimler olduğunu anlatan Bilen, sözlerine şöyle devam etti: "AK Parti yine tek başına iktidara gelecek. Artık bu oran yüzde 43 mü olur yüzde 47 mi hep birlikte göreceğiz."
Konuşmasında Anayasa paketi değişikliğine değinen Bilen, Eylül'de yapılacak referandumda halkımızın anayasa paketi değişikliğini 'evet' oyu vererek destekleyeceğini söyledi. CHP, MHP, BDP ve Ergenekon'un anayasa paketine karşı çıktığını anlatan Bilen, şöyle konuştu: "CHP'de Kılıçdaroğlu Genel Başkan oldu ve bir anda Türkiye'de CHP rüzgarı esmeye başladı ve referandumda anayasa paketini desteklemeyeceklerini belirtiyorlar. Ama bu değişim rüzgarı medya rüzgarıdır. Bu rüzgar kesilince CHP yine eskisi gibi
yavaş yavaş eriyecek."
DEMOKRASİNİN YERLEŞMESİNİ SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUZ
Türkiye'de sorunların çözümü için tam demokrasiye ihtiyaç olduğunu belirten Bilen, etnik guruplar, azınlık guruplarının sorunlarının çözümünün demokrasiye bağlı olduğunu vurguladı. Demokrasinin yerleşmesini sağlamaya çalıştıklarını anlatan Bilen, sözlerine şöyle devam etti: "İçinde bulunduğumuz gün ve zaman bizim sırtımızdaki yük ne kadar ağır olduğunu gösteriyor. Dünyada bütün ülkeler susuyor sadece Türkiye konuşuyor ve tek sayın Başbakanımız konuşuyor. Başbakanımıza düşen sorumluluk dolayısı ile bu
sorumluluk hepimize de düşüyor. Onun için bu sorumluluğu bileceğiz ve bize düşen görevi yapmaya gayret edeceğiz. Gözümüzün önünde insanları katlediyorlar ve o aç kalmış, ilaçsız ve her türlü yardımdan yoksun kalmış o insanlara yardım götüren gemilere de saldırıyorlar. Türkiye iktidar olarak gerçekten iyi bir iktidar. Fakat iktidar kadar önemli olan bir şey vardır o da muhalefettir. İyi bir muhalefet olursa iktidarın hızını daha fazla ileri götürüp iktidarın ensesinde olur. Biz istiyoruz ki muhalefet
partileri proje ile gelsin ve o proje yapılmadığı zaman hesabını soran bir muhalefet istiyoruz."
DEMOKRATİK AÇILIM DEVAM EDİYOR
Hükümetin yürüttüğü demokratik açılım süreci ile alakalı olarak ülke genelinde 81 ilde ikinci kez çalışmaların başladığını ifade eden Bilen, şunları söyledi: "Demokratik açılım dediğimiz şey, Türkiye'nin sorunlarının çözümü için atılmış adımdır. Türkiye'de kimi sorunlardan söz ediyorsanız bu sorunların altını kazıyarak bir bakınız altında kesinlikle ya demokrasi açığının ya da boşluğunun olduğunu görürsünüz. Yani inanç guruplarından her hangi bir insanımız bir sorunundan bahsediyorsa, Hıristiyan olsun,
Müslüman olsun, Yahudi olsun, Musevi olsun ne olursa olsun, eğer çözülmesi gereken bir sorundan söz ediliyorsa, bu sorunun altında demokrasi açığı vardır."
'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir' söyleminin içinin doldurulması gerektiğini belirten Bilen, sözlerine şöyle devam etti: "Ekonomik sorunlardan şikayetiniz varsa, maaşların azlığından, işlerin iyi gitmediğinden, fazla para kazanamadığınızdan, bir ekonomik darlıktan söz ediyorsak, ekonomik sorunun temelinde kazıyın bakın ki demokrasi açığını ya da boşluğunu görürsünüz. Yani bir ülke eğer demokratikleşememişse, bir ülke gerçek demokrasiye kavuşamamışsa o zaman sorunlarını
konuşur, sorunlarını artarak devam eder, büyür içinden çıkılamaz noktaya gelir. Kalkınmış, gelişmiş, büyümüş ülkelere bakarsanız, oralarda demokrasinin kökleştiğini ve genişlediğini görürsünüz. Demokrasiyi çalıştırdıkları için huzurludurlar ve büyümüşlerdir."