Dünyada En Fazla Damping Soruşturması Açan 3. Ülkeyiz
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) İthalat Genel Müdürü Mustafa Sever, 2008 yılında ithalatta damping ve sübvansiyona karşı alınan önlemler kapsamında 303 ayrı soruşturma açan Türkiye'nin en çok soruşturma açan üçüncü ülke konumunda olduğunu söyledi
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) İthalat Genel Müdürü Mustafa Sever, 2008 yılında ithalatta damping ve sübvansiyona karşı alınan önlemler kapsamında 303 ayrı soruşturma açan Türkiye'nin en çok soruşturma açan üçüncü ülke konumunda olduğunu söyledi. Sever, 12'si tarım ürünü olmak üzere toplam 106 ürün grubunda tüm ülkelere gözetim uygulandığını açıkladı.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile DTM tarafından ortaklaşa organize edilen 'İthalat Rejimi, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi, Gözetim Uygulanması, Korunma Önlemleri ve İhracata Yönelik Devlet Yardımları' konulu panelde konuşan Mustafa Sever, Türkiye'deki ithalat politikalarının yanı sıra ithalat rejiminde yaşanan liberalleşme konusunda açıklamalarda bulundu. İthalat politikasına yön veren eğitimler hakkında bilgiler de veren Sever, Türkiye'nin ithalat rejimininse; gümrük tarifeleri
uygulamaları, Dünya Ticaret Örgütü ve sanayi ürünlerinde Avrupa Birliği (AB) ile oluşturulan 'Gümrük Birliği' sonucunda üstlenilen 'Ortak Gümrük Tarifesi (OGT)' kapsamında belirlendiğini anlattı.
"HAM PETROL İTHALATININ 2009 YILINDAKİ FATURASI 6.4 MİLYAR DOLAR"
AB'nin Türkiye'nin dış ticaretindeki payının 2009 yılında yüzde 24.5 olduğunu, söz konusu rakamın 2010 yılının ilk 4 aylık dönemindeyse yüzde 21.7 olarak açıklandığını hatırlatan Sever, 1 Ocak 1996 tarihinde kurulan 'Gümrük Birliği' ile AB ve Türkiye arasında sanayi ürünleri ticaretinde 'sıfır' gümrük vergisiyle yapıldığını ancak buna rağmen AB ile yapılan ticarette ihracatın ithalatı karşılama oranınınsa yüzde 80 civarında olduğunu vurguladı. Ham petrolün ithalat içindeki payının yüzde 7.8 olduğu
bilgisini de veren Sever, bunun 2009 yılında Türkiye'ye faturasının da 6.4 milyar dolar olduğunun altını çizdi.
Ham petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın, Türkiye'nin ham petrol ithalat değerini yaklaşık 1.6 milyar dolar arttırdığını belirten Sever, 2006 yılında varil fiyatı 61 dolarken, 2010 yılının ilk 4 ayında varil başı fiyatın 77.67 dolar olarak açıklandığını kaydetti. 2009 yılındaki 38.6 milyar dolarlık dış ticaret açığının 29.6 milyar dolarlık bir bölümünün enerji ithalatından kaynaklandığına işaret eden Sever, hammadde niteliğindeki söz konusu ürünlerin ikame edilebilirliğinin ve dolayısıyla
talebin fiyat esnekliğinin düşük olması nedeniyle belirtilen ürünlerin ithalat maliyet birim fiyatlarına paralel olarak arttığını söyledi.
"HAM PETROL İTHALATI DEĞER VE MİKTAR BAZINDA DÜŞÜŞ GÖSTERDİ"
2009 yılındaki ham petrol ithalatının bir önceki 2008 yılının aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 34, değer olarak da yüzde 59 oranında azaldığının altını çizen Sever, 2007 yılında alınan 172 bin varil petrole karşılık 11.7 milyar dolarlık bir ödeme yapılırken, 2009 yılındaysa 104 bin varile karşılık 6.4 milyar dolarlık bir değer biçildiğini vurguladı. Sever, "2009 yılında toplam enerji ithalatıysa bir önceki yıla göre yüzde 38 oranında azalarak 47.8 milyar dolardan 29.6 milyar dolar seviyesine
geriledi. 2010 yılı Ocak-Nisan döneminde toplam enerji ithalatıysa bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30.8'lik bir artış göstererek 8.8 milyar dolardan 11.4 milyar dolara yükseldi" dedi.
'Dış Ticaret Politikası Araçları' ve ithalatta uygulanan vergilere ilişkin açıklamalarda da bulunan Sever, Türkiye'nin Gümrük Birliği nedeniyle sanayi ürünlerinde OGT hadlerini aşma imkanı bulunmadığını, bunun yanında tarım ve bazı demir-çelik ürünlerinde gümrük vergilerinin etkin bir koruma aracı olarak kullanıldığını belirtti.
"DÜNYADA EN FAZLA DAMPİNG SORUŞTURMASI AÇAN 3. ÜLKE TÜRKİYE"
İthalattaki dampinge karşı alınan önlemlerle ilgili katılımcılara bilgi veren Sever, alınan önlemlerin tekstil başta olmak üzere yerli üretime zarar veren tüm ürün gruplarına karşı uygulandığını, 23 değişik ülke menşei ürün için 123 adet dampinge karşı kesin önlemin de yürürlükte olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin 2008 yılında en fazla damping soruşturması 3. ülke olduğunu, alınan önlem sayısı (124) itibariyle de 1995-2008 yılını kapsayan dönemde DTÖ üyeleri arasında Türkiye'nin kendisine 6. sırada yer
bulabildiğini anlatan Sever, 12'si tarım ürünü olmak üzere de toplam 106 ürün grubunda da tüm ülkelere karşı gözetim uygulandığını anlattı. Sever, "Türkiye'de İran menşeli polistren, Beyaz Rusya menşeli düz cam, Çin Halk Cumhuriyeti menşeli PVC, karo, seramikten sıhhi tesisat ürünleri, musluklar, alüminyum folyo ve levhalar, paslanmaz boru, porselen ve seramikten eşyayla düz cam ithalatında da gözetim uygulanıyor. 13 koruma önleminden 9 tanesi tüm ülkeler menşeli ürünlere, 3 tanesi sadece İran menşeli
ürünlere ve 1 tanesinin de Rusya menşeli ürünlere uygulanıyor. Şu anda yürürlükte olan bir korunma önlemi soruşturmasıysa bulunmuyor. Türkiye, toplam önlem sayısı itibariyle 2009 yılında DTÖ üyesi ülkeler arasında korunma önlemi uygulayan ülkeler arasında da ilk sırada yer alıyor" diye konuştu.
(SNK-CC-E)
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile DTM tarafından ortaklaşa organize edilen 'İthalat Rejimi, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi, Gözetim Uygulanması, Korunma Önlemleri ve İhracata Yönelik Devlet Yardımları' konulu panelde konuşan Mustafa Sever, Türkiye'deki ithalat politikalarının yanı sıra ithalat rejiminde yaşanan liberalleşme konusunda açıklamalarda bulundu. İthalat politikasına yön veren eğitimler hakkında bilgiler de veren Sever, Türkiye'nin ithalat rejimininse; gümrük tarifeleri
uygulamaları, Dünya Ticaret Örgütü ve sanayi ürünlerinde Avrupa Birliği (AB) ile oluşturulan 'Gümrük Birliği' sonucunda üstlenilen 'Ortak Gümrük Tarifesi (OGT)' kapsamında belirlendiğini anlattı.
"HAM PETROL İTHALATININ 2009 YILINDAKİ FATURASI 6.4 MİLYAR DOLAR"
AB'nin Türkiye'nin dış ticaretindeki payının 2009 yılında yüzde 24.5 olduğunu, söz konusu rakamın 2010 yılının ilk 4 aylık dönemindeyse yüzde 21.7 olarak açıklandığını hatırlatan Sever, 1 Ocak 1996 tarihinde kurulan 'Gümrük Birliği' ile AB ve Türkiye arasında sanayi ürünleri ticaretinde 'sıfır' gümrük vergisiyle yapıldığını ancak buna rağmen AB ile yapılan ticarette ihracatın ithalatı karşılama oranınınsa yüzde 80 civarında olduğunu vurguladı. Ham petrolün ithalat içindeki payının yüzde 7.8 olduğu
bilgisini de veren Sever, bunun 2009 yılında Türkiye'ye faturasının da 6.4 milyar dolar olduğunun altını çizdi.
Ham petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın, Türkiye'nin ham petrol ithalat değerini yaklaşık 1.6 milyar dolar arttırdığını belirten Sever, 2006 yılında varil fiyatı 61 dolarken, 2010 yılının ilk 4 ayında varil başı fiyatın 77.67 dolar olarak açıklandığını kaydetti. 2009 yılındaki 38.6 milyar dolarlık dış ticaret açığının 29.6 milyar dolarlık bir bölümünün enerji ithalatından kaynaklandığına işaret eden Sever, hammadde niteliğindeki söz konusu ürünlerin ikame edilebilirliğinin ve dolayısıyla
talebin fiyat esnekliğinin düşük olması nedeniyle belirtilen ürünlerin ithalat maliyet birim fiyatlarına paralel olarak arttığını söyledi.
"HAM PETROL İTHALATI DEĞER VE MİKTAR BAZINDA DÜŞÜŞ GÖSTERDİ"
2009 yılındaki ham petrol ithalatının bir önceki 2008 yılının aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 34, değer olarak da yüzde 59 oranında azaldığının altını çizen Sever, 2007 yılında alınan 172 bin varil petrole karşılık 11.7 milyar dolarlık bir ödeme yapılırken, 2009 yılındaysa 104 bin varile karşılık 6.4 milyar dolarlık bir değer biçildiğini vurguladı. Sever, "2009 yılında toplam enerji ithalatıysa bir önceki yıla göre yüzde 38 oranında azalarak 47.8 milyar dolardan 29.6 milyar dolar seviyesine
geriledi. 2010 yılı Ocak-Nisan döneminde toplam enerji ithalatıysa bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30.8'lik bir artış göstererek 8.8 milyar dolardan 11.4 milyar dolara yükseldi" dedi.
'Dış Ticaret Politikası Araçları' ve ithalatta uygulanan vergilere ilişkin açıklamalarda da bulunan Sever, Türkiye'nin Gümrük Birliği nedeniyle sanayi ürünlerinde OGT hadlerini aşma imkanı bulunmadığını, bunun yanında tarım ve bazı demir-çelik ürünlerinde gümrük vergilerinin etkin bir koruma aracı olarak kullanıldığını belirtti.
"DÜNYADA EN FAZLA DAMPİNG SORUŞTURMASI AÇAN 3. ÜLKE TÜRKİYE"
İthalattaki dampinge karşı alınan önlemlerle ilgili katılımcılara bilgi veren Sever, alınan önlemlerin tekstil başta olmak üzere yerli üretime zarar veren tüm ürün gruplarına karşı uygulandığını, 23 değişik ülke menşei ürün için 123 adet dampinge karşı kesin önlemin de yürürlükte olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin 2008 yılında en fazla damping soruşturması 3. ülke olduğunu, alınan önlem sayısı (124) itibariyle de 1995-2008 yılını kapsayan dönemde DTÖ üyeleri arasında Türkiye'nin kendisine 6. sırada yer
bulabildiğini anlatan Sever, 12'si tarım ürünü olmak üzere de toplam 106 ürün grubunda da tüm ülkelere karşı gözetim uygulandığını anlattı. Sever, "Türkiye'de İran menşeli polistren, Beyaz Rusya menşeli düz cam, Çin Halk Cumhuriyeti menşeli PVC, karo, seramikten sıhhi tesisat ürünleri, musluklar, alüminyum folyo ve levhalar, paslanmaz boru, porselen ve seramikten eşyayla düz cam ithalatında da gözetim uygulanıyor. 13 koruma önleminden 9 tanesi tüm ülkeler menşeli ürünlere, 3 tanesi sadece İran menşeli
ürünlere ve 1 tanesinin de Rusya menşeli ürünlere uygulanıyor. Şu anda yürürlükte olan bir korunma önlemi soruşturmasıysa bulunmuyor. Türkiye, toplam önlem sayısı itibariyle 2009 yılında DTÖ üyesi ülkeler arasında korunma önlemi uygulayan ülkeler arasında da ilk sırada yer alıyor" diye konuştu.
(SNK-CC-E)