Genelkurmay Başkanı Başbuğ'dan Açıklamalar

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, son 10 gündür Heron sistemlerinin Irak'ın kuzeyinde kullanılmaya başlandığını açıkladı

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, son 10 gündür Heron sistemlerinin Irak'ın kuzeyinde kullanılmaya başlandığını açıkladı. Başbuğ, Heron'ları Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı personelin kullandığını söyledi.
Orgeneral İlker Başbuğ, İpek Yolu Semineri için geldiği Çanakkale'de son günlerde artan terör olayları ve bu konuda yapılan eleştirilere cevap verdi. Kuzey Irak'ın kuzeyinde PKK ile ilgili olarak 2007 yılından itibaren ABD ile istihbarat konusunda iş birliğinin sürdüğünü belirten Başbuğ, "Tabii burada yanlış bir anlama var. Karşımızda bir TV
ekranı var. Bu TV ekranından Irak'ın bütün kuzeyini görüyoruz. Her noktada ne oluyor, sanki TV ekranında görmüşsünüz gibi bir fikir oluyor. Öyle bir şey söz konusu değil" dedi.
İnsansız hava aracı ile Kuzey Irak'taki bütün terörist faaliyetlerini saniye saniye izlemenin mümkün olmadığını vurgulayan Başbuğ, "Nereye öncelik verirseniz o insansız hava araçları o bölgeye gidiyor. Sonra burada bir nokta var. Maalesef insansız hava araçları hava muhalefetinden etkileniyor. Kamuoyunda bir yanlış anlaşılma var. Sanki karşınızda bir TV ekranı var. O TV ekranında Irak'ın kuzeyini adım adım görüyorsunuz. Böyle bir şey olamaz. Belirli bölgelerde bu teknolojik imkanlarımız etkili olur.
Tabii bu arada her zaman söylüyoruz, ABD ile özellikle insansız hava araçları ile bize sağladığı istihbarat desteğine her zaman teşekkür ediyoruz. Son 10 gündür Heron gözcü sistemlerini biz de Irak'ın kuzeyinde kullanmaya başladık" diye konuştu.
Irak'ın hava sahasında gözlem yapma konusunda Türkiye'nin bir yetkisinin olup olmadığının sorulması üzerine ise Başbuğ, Irak'ın kuzeyinde belirli bir mesafede gözlem yapılabildiğini söyledi. ABD ile koordine edilen yerde 10 gündür Heron gözcü sisteminin kullanıldığını belirten Başbuğ, "Bizim kendi personelimiz kullanıyor. Maalesef hava şartlarından etkileniyor" dedi.
Heron'ların kullanılamadığı iddialarının sorulması üzerine de Başbuğ, "Hayır net ifade ediyorum. Heron sistemlerini bizim kendi Hava Kuvvetleri personelimiz kullanıyor. Hava şartlarından çok etkileniyor. İstihbarat konusunda NATO'nun Kuzey Irak'la bir alakası yok" yanıtını verdi.

"İSTİHBARAT ZAAFI OLDUĞUNU SANMIYORUM"
Bir gazetecinin istihbarat zaafı olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine ise, "Bu olayları iyi anlamamız için Türkiye-Irak sınırının coğrafyasını çok iyi bilmemiz gerekiyor. Belki bizim de bir eksiğimiz var burada. Belki sizleri de basın, medyayı da o sınır bölgesine götürmemiz lazım. Bunu ben size burada sözle anlatamam. Bölgeyi görmeniz lazım. Özellikle Irak sınırı dünyanın en zorlu coğrafi bölgelerinden birisi. Dün oraya Sayın Başbakan ve 5 bakanla birlikte gittik. O bölgeye gidip onlar da ilk defa
gördüler. Oraya gidince olayı daha net ve iyi şekilde anlıyorsunuz. Bölge çok zor bir arazi, ayrıca burada biz bir şeyi anlatamıyoruz. Terörist nedir? Terörist elinde silah olan, ağır silahı olmayan, dağlardan tepelerden hareket eden insanlar. Tabii bütün terörist hareketlerini tespit etme imkanına olanağına sahip değilsiniz. Burada büyük bir coğrafya ve araziden söz ediyorsunuz. Dün de orada ifade etmeye çalıştım, sanırım gözden kaçtı. Önceki gün yaşadığımız Gediktepe'deki olaya baktığımızda buradaki
kimse, 'Rakamsal şu kadar terörist geldi' diyemez" dedi.

"GEDİKTEPE'DE TERÖRİST SAYISI 60 KİŞİ CİVARINDA"
Başbuğ, Gediktepe'de meydana gelen saldırıdaki terörist sayısı ile ilgili olarak, "Tabii burada değerlendirmelerin de sağlıklı olması gerekiyor. Şimdi nedense ilk gün basında teröristlerin 250 civarında olduğu söylendi. Bu doğru değil. Onu dün de ifade ettim. Dün biz Gediktepe'deki personelle görüştük. Bu saldırıdan sonra bazı istihbarat bilgileri de var. Gediktepe'deki olayı gerçekleştiren grup bizim değerlendirmelerimize göre 60 kişi civarında, bilemediniz diğer unsurlarla beraber 100 kişi civarında
olabilir. Coğrafya zordur. Evet orada termal cihazlarımız var. Aslında oradaki birlik 11.30 civarında bazı görüntüler tespit ediyor. Onlara müdahalede bulunuyor. Arada bir-iki saatlik süreç de var. Bu konuda değerlendirmeler de oluyor. Netice olarak şunu söylemek istiyorum. Coğrafyayı bilmeden değerlendirme yapmak çok yanıltıcı olur. Dün özellikle Gediktepe'ye gittik gördük. Gece şartlarında o bölgede küçük grupları takip etmeniz çok zor. İstihbarat zafiyet konusuna katılmıyorum. Zaten biz özellikle TSK
olarak biliyorsunuz haziran ayı başından bu yana böyle terörist eylemleri beklediğimizi ifade etmiştik. Önemli olan bu gibi olaylara her zaman hazırlıklı olmanızdır. Burada da ifade etmek isterim, burada her şeyin yeterli olmadığını söylemek isterim. Nerede eksiğimiz var. Noksanlarımız var. Bunların düşünülmesi lazım" diye konuştu.
Başbuğ, OHAL'ın alınabilecek tedbirler arasında olup olmadığının sorulması üzerine, "Hayır bunun şu an söz konusu olduğunu düşünmüyorum" dedi.
Başbuğ sözlerine şöyle devam etti: "Karakol kelimesi burada yanlış kullanılıyor. Gediktepe'deki olan olayın geçtiği yer bir karakol değil. Bunu düzeltmeniz gerekiyor. Tamamen yaz döneminde orada bir geçit var. O geçit teröristlerin ana giriş çıkış alanlarından birisi olduğu için burası kontrol amacıyla arazide sınır bölüğü tarafından oluşturulan bir bölge. Bizim Silahlı Kuvvetler olarak terörle mücadelede görevimiz bellidir. Terörist neredeyse arayıp bulup etkisiz hale getirmektir. Bizim orada erinden
üst rütbeli generallerine kadar görüşme imkanımız oldu. Oradan şöyle duygularla ayrıldık. Erinden üst rütbeli generaline kadar herkes görevine yüzde yüz bağlı. Morallerinin çok üstün noktada olduğunu gördük. Hatta basına yansıdı bir olay gördünüz. Bir er vardı, yaralanmıştı. 28 gün sonra terhis olacaktı. Çok kısa süresi kalmıştı. Acaba bu erlerimizin askerliklerini geri bölgelerde bitirebilir miyiz diye düşündük. Ben de kendisine sordum. 'Sen ne düşünüyorsun?' dedim. Basında da bunu okudunuz. İşte bizim
Mehmetçiğimiz bu. Terörle mücadelede zor her zaman söylüyorum. Silah taşıyan, ateş eden bir terörist. Bu bir çatışmadır. Burada sabırlı olmamız lazım. Sabırla kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz. Bu arada özellikle 12 şehidimiz oldu son dönemde. Bu şehitlerimize burada tekrar rahmet diliyorum. Ailelerini çok iyi anlıyoruz. Acıları çok büyük biliyoruz. Bilin ki, şunu ifade edeyim, o şehitlerimizin anne, baba, eş ve kardeşinden sonra bu acıyı en fazla yaşayan biziz. Bunu herkes bilsin. O anne-babalar ve
kardeşleri ile kendimizi eş tutamayız ama onların acılarına aynen katılıyoruz."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, seminere katılan generallerle birlikte seminerin yapıldığı otelin bahçesinde fotoğraf çektirdi.