Bursa Hukukçular Platformu Sözcüsü Avukat Veysel Aşkın:
Bursa Hukukçular Platformu Sözcüsü Avukat Veysel Aşkın, eski bir bakan ile Anayasa Mahkemesi üyesinin telefon görüşmesiyle alakalı, "Yargı siyasallaşıyor diye bağıranların yargıyı nasıl siyasallaştırdığını esefle görmekteyiz" dedi
Bursa Hukukçular Platformu Sözcüsü Avukat Veysel Aşkın, eski bir bakan ile Anayasa Mahkemesi üyesinin telefon görüşmesiyle alakalı, "Yargı siyasallaşıyor diye bağıranların yargıyı nasıl siyasallaştırdığını esefle görmekteyiz" dedi.
Bursa Hukukçular Platformu üyeleri, Anayasa Mahkemesi Üyesi Fulya Kantarcıoğlu'nun Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın Anayasa değişikliği paketinin iptaliyle ilgili yaptığı öne sürülen telefon görüşmelerini protesto etmek için adliye önünde toplandı. Yargının yıpratılmamasının öncelikleri arasında yer aldığını kaydeden platform sözcüsü Avukat Aşkın, "Yargı, tarafsız ve bağımsız, her türlü şahsi ve siyasi mülahazaların dışında kalmalı. Ancak Anayasa'ya
uygunluk, hukuka uygunluk ve hukuka saygının bu kadar ayaklar altına alındığı bir dönemde, böyle bir anormalliğe karşı alınabilecek tavır karşısında tabii ki söyleyeceklerimiz var. Anayasa Mahkemesi üyesi bir şahısla eski bir adalet bakanının telefon görüşmesinde söylenenler, yargıda gerçek siyasallaşmanın nasıl olduğunu ortaya koymaktadır. Bu cüret nereden gelmektedir? Bu konuşmaları ve tarafları görünce bir da Anayasa Mahkemesi'nin daha önce Anayasa'ya açıkça aykırı davranarak verdiği kararları düşününce,
'Yargı siyasallaşıyor' diye bağıranların yargıyı nasıl siyasallaştırdığını esefle görmekteyiz. Hukuka uygunluktan ziyade siyasi ve şahsi ilişki ve irtibatların şekline göre karar verebilme ihtimalini düşünmek, hukuk adına bizleri endişelendirmektedir. Bu gördüklerimiz, bizi eksik de olsa darbe anayasasından kısmen uzaklaştıracak. Anayasa değişikliğiyle alakalı karar verecek olan Anayasa Mahkemesi hakkındaki endişelerimizi artırmaktadır" diye konuştu.
Söz konusu telefon görüşmesinde, Anayasa değişikliğini esastan incelemeye yetkili olmadığını söyleyen Anayasa Mahkemesi üyesine Anayasa'yı ihlal ederek karar vermeleri yönünde telkinde bulunulmasının önümüzdeki günlerde ne kadar etkili olacağını göreceklerini kaydeden Aşkın, "İnceleme aşamasındaki bir dava için siyasi bir parti adına kendisine telkinde bulunulan üye veya üyelerin vereceği kararları hangi ölçülere göre değerlendireceğiz? Hukuk ve anayasa ölçeğinde mi, yoksa telkinler ve siyasi-ideolojik
yaklaşımlara göre mi değerlendireceğiz? Gerek yargıyı töhmet altında bırakan gerekse itibarını sarsan bu ve benzeri telkinler ortalıkta dolaşırken, hangi hukukun üstünlüğünden ve hangi demokrasiden bahsedeceğiz?" diye sordu.
Önce yasama ve yürütmenin kendi görevini yapmak zorunda olduğunu hatırlatan Avukat Veysel Aşkın, "Yasama organı, millet tarafından ve milletin hukukunu korumakla görevlendirilmiş ise milletin verdiği vekaleti kötüye kullanmayacak ve savsaklamayacaktır. Milletten aldığı yetkiyi sadece milletin öncelikleri ve hukukunu korumak için kullanacaktır. Bu konuda olmayan bir yetkiyi nasıl kullanamazsa var olan bir yetkiyi de ben kullanmamaya karar verdim diyemez. Yasama organının bu sefer millet lehine hukuk
çizgisi içinde bir çözüm bulmasını ümit ediyoruz. Herkesin hukuka uygun davranmasını sağlayacak bir çözüm üretmesini bekliyoruz. Bu yasayı yapan ve uygulayanların hukuka uygun davrandığı günleri görebilme ümidiyle, geleceğin Türkiye'sinde bu gibi tartışmaları umarım geride bırakırız" şeklinde konuştu.
(OSM-MŞ-GS-Y)
Bursa Hukukçular Platformu üyeleri, Anayasa Mahkemesi Üyesi Fulya Kantarcıoğlu'nun Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın Anayasa değişikliği paketinin iptaliyle ilgili yaptığı öne sürülen telefon görüşmelerini protesto etmek için adliye önünde toplandı. Yargının yıpratılmamasının öncelikleri arasında yer aldığını kaydeden platform sözcüsü Avukat Aşkın, "Yargı, tarafsız ve bağımsız, her türlü şahsi ve siyasi mülahazaların dışında kalmalı. Ancak Anayasa'ya
uygunluk, hukuka uygunluk ve hukuka saygının bu kadar ayaklar altına alındığı bir dönemde, böyle bir anormalliğe karşı alınabilecek tavır karşısında tabii ki söyleyeceklerimiz var. Anayasa Mahkemesi üyesi bir şahısla eski bir adalet bakanının telefon görüşmesinde söylenenler, yargıda gerçek siyasallaşmanın nasıl olduğunu ortaya koymaktadır. Bu cüret nereden gelmektedir? Bu konuşmaları ve tarafları görünce bir da Anayasa Mahkemesi'nin daha önce Anayasa'ya açıkça aykırı davranarak verdiği kararları düşününce,
'Yargı siyasallaşıyor' diye bağıranların yargıyı nasıl siyasallaştırdığını esefle görmekteyiz. Hukuka uygunluktan ziyade siyasi ve şahsi ilişki ve irtibatların şekline göre karar verebilme ihtimalini düşünmek, hukuk adına bizleri endişelendirmektedir. Bu gördüklerimiz, bizi eksik de olsa darbe anayasasından kısmen uzaklaştıracak. Anayasa değişikliğiyle alakalı karar verecek olan Anayasa Mahkemesi hakkındaki endişelerimizi artırmaktadır" diye konuştu.
Söz konusu telefon görüşmesinde, Anayasa değişikliğini esastan incelemeye yetkili olmadığını söyleyen Anayasa Mahkemesi üyesine Anayasa'yı ihlal ederek karar vermeleri yönünde telkinde bulunulmasının önümüzdeki günlerde ne kadar etkili olacağını göreceklerini kaydeden Aşkın, "İnceleme aşamasındaki bir dava için siyasi bir parti adına kendisine telkinde bulunulan üye veya üyelerin vereceği kararları hangi ölçülere göre değerlendireceğiz? Hukuk ve anayasa ölçeğinde mi, yoksa telkinler ve siyasi-ideolojik
yaklaşımlara göre mi değerlendireceğiz? Gerek yargıyı töhmet altında bırakan gerekse itibarını sarsan bu ve benzeri telkinler ortalıkta dolaşırken, hangi hukukun üstünlüğünden ve hangi demokrasiden bahsedeceğiz?" diye sordu.
Önce yasama ve yürütmenin kendi görevini yapmak zorunda olduğunu hatırlatan Avukat Veysel Aşkın, "Yasama organı, millet tarafından ve milletin hukukunu korumakla görevlendirilmiş ise milletin verdiği vekaleti kötüye kullanmayacak ve savsaklamayacaktır. Milletten aldığı yetkiyi sadece milletin öncelikleri ve hukukunu korumak için kullanacaktır. Bu konuda olmayan bir yetkiyi nasıl kullanamazsa var olan bir yetkiyi de ben kullanmamaya karar verdim diyemez. Yasama organının bu sefer millet lehine hukuk
çizgisi içinde bir çözüm bulmasını ümit ediyoruz. Herkesin hukuka uygun davranmasını sağlayacak bir çözüm üretmesini bekliyoruz. Bu yasayı yapan ve uygulayanların hukuka uygun davrandığı günleri görebilme ümidiyle, geleceğin Türkiye'sinde bu gibi tartışmaları umarım geride bırakırız" şeklinde konuştu.
(OSM-MŞ-GS-Y)