Brüksel'de tüzük için lobi savaşı

Avrupa Parlamentosu'nun KKTC'ye doğrudan ticaret tüzüğünü ele alması Brüksel'de lobi savaşının fitilini ateşledi. Rumlar memur sayısını 60'tan 90'a çıkarırken, Türkiye'nin yanı s...



Avrupa Parlamentosu'nun KKTC'ye doğrudan ticaret tüzüğünü ele alması Brüksel'de lobi savaşının fitilini ateşledi. Rumlar memur sayısını 60'tan 90'a çıkarırken, Türkiye'nin yanı sıra KKTC'nin yeni ve eski liderleri Avrupa Parlamentosu nezdinde girişimlerini yoğunlaştıracak.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Parlamentosu'nun doğrudan ticaret tüzüğünü gündemine almasının ardından panikleyen Rum yönetiminin Brüksel'deki memur sayısını 60'tan 90'a çıkardığını söyledi. İzolasyon konusundaki gerçeğin Avrupalı parlamenterlere anlatılmasının önemine işaret eden Bağış, KKTC yönetiminden bu konuda harekete geçmelerini istediğini belirtti. Bağış, eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın da sürece katkıda bulunacağını ifade etti. Bağış'ın KKTC ziyaretinin ardından dün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, iki eski cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Mehmet Ali Talat'la öğle yemeğinde bir araya geldi.
Gıda Güvenlİğİ faslı 30 Hazİran'da açılabİlİr
Temaslarda bulunduğu KKTC'de Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) mezuniyet törenine katılan ve ilk onursal doktora unvanını alan Başmüzakereci Egemen Bağış, dönüş yolunda bir grup gazeteciye önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye ve Brüksel'de tartışırken, 'Irkçılık tehlikeli bir hastalıktır. Gelin sizi tedavi edelim.' dediği AP vekili Barry Madlener'in üyesi olduğu İslam düşmanı Özgürlük Partisi'nin Hollanda'da bu hafta düzenlenen seçimde patlama yapmasını nasıl değerlendirdiği sorulan Bağış, bu durumu, Hollanda'nın aşırı sağa kaymasından ziyade, ekonomik krizden etkilenen Avrupalıların içinde bulundukları arayışın bir sonucu olarak yorumladı. Türkiye'nin gelenek ve genlerinde bulunan hoşgörüsünün Avrupa'nın bu zaafını yenmesine yardımcı olabileceğini ifade etti.
Bakan, İspanya Dönem Başkanlığı biterken dört fasıldan hiçbirinin açılamamış olmasının hatırlatılması üzerine ise bu konuda iyimser olduğunu söyledi. "Dönem başkanlığı fasıl açma işleminin gerçekleşeceği hükümetler arası konferansın tarihini 30 Haziran olarak değiştirdi." diyen Bağış, TBMM Genel Kurulu'nun Gıda Güvenliği yasasını tartıştığını belirterek, "İspanyol bakan ve AB Genişleme Komiseri Füle ile görüştüm. Bu kanunun bu hafta sonu çıkması halinde 30 Haziran'da faslın açılması konusundan onların da umutlu olduğunu gördüm." dedi. Bakan, Eğitim ve Kültür Faslı'nın ise Rum kesimi tarafından engellendiğini, İspanyol dönem başkanlığının Rumları ikna için birtakım çabalar içinde olduğunu kaydetti. Bağış, Rekabet ve Kamu Alımları fasılları konusunda da gerekli kanun tasarıları Meclis'e sevk edildiğini belirterek, "En azından bir tanesinin, görevi İspanya'dan devralacak olan Belçika dönem başkanlığında açılması için elimizden geleni yapacağız." dedi.
Avrupa Parlamentosu'nda yeniden görüşülmeye başlanan doğrudan ticaret tüzüğüne de değinen Başmüzakereci Bağış, Lizbon Anlaşması'nın getirdiği yeni düzenlemeler uyarıca Komisyon'un, Rum engeli nedeniyle uygulamaya geçirilemeyen KKTC'ye doğrudan ticaret tüzüğünü AP'ye gönderdiğini, AP Başkanı Jerzy Buzek'in de konuyu ilgili komisyona havale ettiğini aktardı. Tüzüğün görüşülmesi için gerekli hazırlıklarnın yapıldığını aktaran Bağış, bunun Rum Kesimi'ni tedirgin ettiğini belirterek şöyle devam etti: "Brüksel'deki memur sayısını 60'dan 90'da çıkardılar bir anda. Ciddi bir lobi çalışması içine girdiler. KKTC'de yaptığım görüşmelerde eski Cumhurbaşkanı Sayın Talat dahil, hepsinden Brüksel'e sık sık gitmelerini ve bu meseleyi parlamenterlere anlatacaklarını istedim. Onlar da bunu sıcak karşıladılar."
Brüksel'de yaptığı son temaslarda konuyu gündeme getirdiğini, AP'de yeni kurulan ve 60'a yakın üyesi olan Türkiye'nin dostları grubundan da işin aslını anlatmaları sözünü aldığını aktaran Bakan, "KKTC'yle direkt ticaret yapan ve serbest dolaşımı bulunan tek AB üyesi Güney Kıbrıs ve 26 ülkenin bundan yararlanmasına mani oluyor. Bunun kendi başına mantıkdışı olduğunu her yerde anlatıyorum." dedi.
Türkiye'nin limanları Rumlara açmasıyla ilgili sürecin ticaret tüzüğü ile bağlantılı olmadığını ifade eden Bakan, "1987'ye kadar limanlarımızın açık olması Rumları tanıdığımız anlamına gelmediği gibi, bundan sonra da gelmez. Aynı şekilde doğrudan ticaret tüzüğü de AB ülkelerinin KKTC'yi tanıdıkları anlamına gelmez." dedi. Bağış bu konuda, Tayvan'ı örnek gösterdi.
Bakan Bağış, adadan ayrılmadan önce, bir grup İsraillinin gemilerle Türkiye'yi protesto için KKTC'ye geleceğine ilişkin haberler konusunda ise "Kuzey'e gelirlerse izolasyonları kaldırmış olurlar. Çay, kahve ikram edilir, limandan ücreti karşılığında hizmet alırlar, dönerler.'' dedi.
AB sürecini Kılıçdaroğlu'yla birlikte hızlandıralım
Kanunların onaylanmasının Türkiye'nin AB yolunun herhangi bir il veya bölgesinden değil TBMM Genel Kurulu'ndan geçtiğini gösterdiğini vurgulayan Başmüzakereci, Egemen Bağış CHP'nin yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na da çağrıda bulundu: "Türkiye'nin çağdaşlaşmasını, modernleşmesini, demokratikleşmesini, zenginleşmesini ve şeffaflaşmasını gerçekten önemsiyorsa, o zaman gayri demokratik güçlerin değil, Avrupa Birliği sürecinin savunuculuğunu önemsesin. Bu tasarıları Meclis'ten geçirme hazzını ve onurunu birlikte yaşayalım ve paylaşalım. Türkiye'nin AB sürecini beraber hızlandıralım." Bağış, CHP'nin yeni liderine Brüksel'i ziyaret etmesi tavsiyesinde de bulundu.

Zaman