Çağdaş sanat trafiğini hızlandıracak bir yeni 'arter'

Vehbi Koç Vakfı'nın çağdaş sanat mekânı, 'Arter' adıyla yarın gece açılacak. Mekânın ilk sergisi 'Starter' Türk sanatçıları, dünyanın ünlü sanatçılarıyla birlikte izleyiciye sunuyor. Sergi, Vehbi Koç Vakfı koleksiyonundan bir seçki niteliğinde


İSTANBUL - Beyoğlu’nda çağdaş sanat için yeni ve etkili bir alan daha açıldı. Vehbi Koç Vakfı’nın hayata geçirdiği sanat kurumunun adı ‘Arter’. Arter, İstiklal Caddesi, 211 numarada, eski bir Beyoğlu apartmanın dört katında, büyük sergiler ağırlayacak.
İlk sergi, Vehbi Koç Vakfı koleksiyonundan oluşuyor. Bir nevi başlangıç olması itibariyle sergiye ‘Starter’ adı uygun görülmüş. Sergiyi hazırlayan kişi, yıllardır Türkiye sanat dünyasının içinde yer alan ünlü Alman  küratör Rene Block.
Arter bir müze olarak değil, Türkiye’nin sanatsal üretimini destekleyecek bir tür ‘sanat merkezi’ olarak  tasarlanmış. 1910 tarihli binanın dört katı, toplam 800 metre karenin üzerinde bir sergi alanı sunuyor. Gerek sergileyip, ‘görünür’ olmalarını sağlayarak, gerektiğinde de üretim sürecine katkıda bulunarak ‘yeni üretimleri’ destekleyecek. Sadece Türkiyeli sanatçıların değil, uluslararası işbirliği sonucunda çıkacak işlerin, yabancı sanatçıların da sergileneceği bir alan olacak. Tabii bu sergiler, Vehbi Koç Vakfı’nın şimdiden önemli bir büyüklüğe ulaşmış olan koleksiyonunun da desteklenmesini sağlayacak.

Sonraki adım Haliç’te müze
Vehbi Koç Vakfı için aslanda çağdaş sanat çok yeni bir alan. 1969’da kurulan vakıf, bünyesinde bir eski eser müzesi olan Sadberk Hanım’ı da bulunduruyor ve daha çok eğitim, sağlık alanındaki faliyetleriyle tanınıyor.   Danışmanlarından Melih Fereli, vakfın çağdaş sanata yönelmesinde Ömer Koç’un öncülüğünün etkili olduğunu, Koç ailesinin de bunu desteklediğini anlatıyor. Uluslararası bir dili ve farklı disiplinlerle işbirliği olanakları olduğu için Koç grubuna da yeniliklere ve geleceğe açık bir vizyon imkanı sunan çağdaş sanatın desteklenmesine 2005’te karar verilmiş. Yapı Kredi Kazım Taşkent Galerisi’ndeki ‘İstiklal Serüveni’ başlıklı sergiler,  Koç Holding’in 10 yıllığına İstanbul Bienali’ne sponsor olması hep bu karar kapsamında atılmış adımlar. En önemli adımlardan biri de 2007’de atılmış ve Vehbi Koç Vakfı, koleksiyon oluşturmaya başlanmış. Koleksiyonda şimdi, kimileri sanat tarihine geçmiş büyük isimlerin imzasını taşıyan 400 eser var. Bunlardan 87 sanatçıya ait 160 kadarı, ‘Starter’ adlı ilk sergide yer alıyor.
Böylece Koç ailesi de Türkiye çağdaş sanat ortamına ağırlığını koyuyor. Önemli bir adım koleksiyondu, şimdi diğer önemli adım olan sergi mekanı Arter açıldı. Hedefte ise, Haliç’teki tersaneler bölgesinde kurulması planlanan ‘müzeler kompleksi’ var.  Sadberk Hanım müzesini de kapsayacak bu kompleksin içinde tabii ki bir de  çağdaş sanat müzesi olacak. Arter’in bu müze için önemli bir hazırlık aşaması olduğu özellikle belirtiliyor. Yani buradaki sergiler,  açılacak müzede iz bırakacak.
Bu atılımın arkasındaki isim kültür ve sanatla çok ilgilendiği bilinen Ömer Koç. Yıllardır oluşan büyük Ömer Koç koleksiyonu da Arter’de yer alacak mı? Arter’in sergiler direktörü Emre Baykal “Ömer Koç’un çok değerli koleksiyonları var.  Tabii bu kadar yakınımızdayken yararlanmamak olmaz.” demekle yetiniyor.
‘Starter’ uluslararası bir sergi. Serginin belki beşte biri Türkiye’den. Çağdaş sanat tarihinin çok güçlü uluslararası isimleriyle, daha güncel sanatçılar ve Türkiyeli sanatçılar bir bütünlük oluşturuyor. Serginin giriş katında bir elektrik süpürgesi sesi izleyiciyi karşılıyor. İstiklal Caddesi’nden de görünen matrak bir çalışma, bir şişme tank bu. Michael Sailstorfer’ın T72’si, söndükçe elektrikli pompayla şişiyor. Adel Abidin’in Irak’ta balonu traş eden berber çırağı videosu, Nasan Tur’un siyasetçi kolları, Halil Altındere’nin Batman’da çektiği fantastik videosu bu katın atmosferini politikleştiriyor. Üst katlara çıktıkça Ayşe Erkmen, Ahmet Öğüt, Aydan Murtezaoğlu, Bülent Şangar, Gülsün Karamustafa, Cengiz Çekil gibi Türkiye’nin önemli sanatçılarıyla John Coplans,  Sophie Calle, Richard Hamilton, Rebecca Horn, İlya &Emilia Kabakov, William Kentridge, Olaf Metzel, Nam June Paik, Sigmar Polke, Serge Spitzer gibi dünya starlarının işleri önümüze seriliyor.
Kronolojik değil ama çağdaş sanat tarihinde etkili olmuş işlere yer veren bir sergi ‘Starter’. İkinci kattaki Fluxus sanatçılarının varlığı bile tek başına izleyici için bu sergiyi kaçırılmaz kılıyor. Nam June Paik, John Cage, George Maciunas’la Cengiz Çekil’in 70’lerde yaptığı işleri birlikte görmek, bu Türkiyeli sanatçıyı sanat tarihindeki yerine yerleştiriyor. Ya da, John Cage’in ‘Mozart Mix’, Joe Jones’un ‘Otomatik Piyano’ gibi işleriyle Cevdet Erek’in ‘Sahil Sahnesi Sesi’ adlı işini görmek/duymak, onun akrabalık bağlarını kavramamızı sağlıyor. Yani Arter’e gitmek ve Starter’i görmek için sebep çok.
‘Starter’, 8 Mayıs Cumartesi gününden itibaren 19 Eylül’e kadar görülebilir.

Radikal