Asıl mücadele şimdi başlıyor

Meclis'te dünden en çok akılda kalan şey, istisnasız bütün parti sözcülerinin askeri darbeleri kınamak için birbiriyle rekabet içinde olmalarıydı.


Meclis’te dünden en çok akılda kalan şey, istisnasız bütün parti sözcülerinin askeri darbeleri kınamak için birbiriyle rekabet içinde olmalarıydı.
Anayasa değişikliklerinin 12 Eylülcülerin yargılanmasına kapı açan maddesinin görüşmeleri buna izin veriyordu doğrusu.
Ancak bu görüşmenin 12 Mart askeri darbesi ardından, 6 Mayıs 1972’de Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinin yıldönümüne denk gelmesi de anlamlıydı.
Aradan 28 yıl geçti ve dün Deniz, Yusuf, Hüseyin (Meclis kürsüsü dahil) nasıl anıldı, onların idamına sıkıyönetim askeri mahkemesinde ve ardından işte o aynı TBMM Genel Kurul salonunda onay verenler nasıl anıldı? İdam cezası yine o Meclis tarafından kaldırılmış bugünün Türkiye’sinde bu durumdan çıkarılacak dersler var; almak isteyene tabii.
Anayasa değişiklik paketine dönecek olursak, Meclis kulislerinde dünkü havayla başlamak lazım. Dün, artık ne iktidar, ne muhalefet vekilleri Genel Kurul’da süregiden tartışmayla cidden ilgili görünüyordu. Parti kapatma maddesinin düşmesi ile yaşanan ‘yol kazası’ dışında herkes artık paketin kaldığı kadarıyla AK Parti tarafından referanduma götürüleceği kabulüyle davranıyordu. 

Seçim yok iddiasına girmeyin
Kulis gruplarında konuşulan konu ise, bundan sonra ne olacağı idi. Çünkü vekiller asıl mücadelenin bundan sonra  başlayacağının farkındaydı.
Başbakan Tayyip Erdoğan dün iki oylama arasında gazetecilere referandum hazırlıklarına başladıklarını açıkladı.
CHP lideri Deniz Baykal da Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak için gerekli 110 imzayı toplama hazırlığında.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, CHP’nin 97 imzasına 6 imzasıyla katkı vermeye hazır olduklarını ilan etti. AK Parti’de bu yönde dile getirilen beklentiye karşın, CHP’nin 110 imzayı bulma sıkıntısı doğacak gibi görünmüyor. Örneğin, artık DP üyesi olan Mesut Yılmaz’ın CHP kulisinde Şahin Mengü’ye ‘İstiyorsanız ben de imzalayacağım’ dediğine tanık oldum; eski CHP ve DSP’li bağımsızların da imza vermesi bekleniyor.
Başbakan Erdoğan dün de CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne gidemeyeceği inancını vurguladı. Aynı saatlerde Eskişehir’e bir hızlı tren seyahati yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurunun doğal hak olduğunu söyledi gazetecilere.
Referandum hazırlığının yeni yasa uyarınca 60 gün mü, yoksa seçim kapsamında sayılıp 120 gün mü süreceği konusunda da tartışma var. AK Parti bu konuda Yüksek Seçim Kurulu yetkilidir, 60 gün ve temmuz sonu diyor. CHP ise bu konuyu da AYM’ne götürme hazırlığında. Bu durumda referandum ekim sonu, kasım başına kalabilir.
Ancak o arada AYM, Anayasa değişiklikleri konusunda AK Parti paketi aleyhine bir karar alrsa, işte o zaman Başbakan Erdoğan’ın bu mağduriyet karşısında fikrini değiştirip erken seçime gitme ihtimali ortaya çıkabilir.
MHP’li Deniz Bölükbaşı Meclis bahçesinde “Biz zaten 7 Kasım’da seçim demiştik” diye takılıyordu etrafındakilere.
Bana kalırsa Erdoğan, seçime gitme kararı alsa bile, sırf MHP dedi diye 7 Kasım’dan başka tarih seçmeye çalışır.
AK Partililer erken seçim ihtimaline ‘Olmaz öyle şey, Başbakan da söyledi” diye kestirip atıyorlar. Siz yine de erken seçim olmaz diye iddiaya girmeyin bence.

CHP’de değişim yıldönümü
6 Mayıs 1972 Deniz, Yusuf, Hüseyin’in idam edilmeleri dışında bir nedenle de önem taşıyan bir tarih. Bugünkü yasalarla belki birkaç yıl ceza alacak üç gencin idamından birkaç saat sonra, Ankara’da CHP 5’inci Olağan Kurultayı toplanmıştı.
Aslında bir gün önce başlayacak toplantı, Denizlerin idamını önlemek için Meclis’te mücadele eden İsmet İnönü’nün kalp rahatsızlığı nedeniyle 6’sına ertelenmişti.
O Kongre’de 12 Mart 1971 askeri darbesine karşı tutum alınmadığı için CHP Genel Sekreterliği’nden istifa etmiş olan Bülent Ecevit, İstiklal Savaşı kahramanı İnönü’nün karşısında çıktı ve Mayıs’taki oylamayla devirdi.
O zaman Ecevit ile hareket etmiş ve CHP’nin devlet partisinden halk partisi olmaya, sosyal demokrasiye yönelmesi gerektiğini düşünen ekipte, bugünün CHP lideri Deniz Baykal da vardı.
Baykal, 22 Mayıs’ta CHP’yi bir kurultaya daha taşıyacak. Mevcut Anayasa tartışmaları gölgesinde bu Kurultay CHP’ye ne tür bir değişim getirecek?
Bunu birlikte göreceğiz.

Radikal