İngiltere'de en renkli aday
Müzisyen ve politikacı Lord Sutch tarafından kurulan The Loony Partisi İngiltere'nin en renkli partisi.
İngiltere'nin en renkli partisi." eglence duskunu cilginlar." olarak kendilerini tanitiyorlar. rengaren giysileri ile dikkat çeken Loony partisinin slogani " monster raving loony") vaatleri arasinda da tuccarin poundun altinda kalmasi cabasiyla fiyatlari 99 peny ile ifade etmesine yonelik bir de onlem var "iktidara gelirsek 99 peny basacagiz" Ayrıca partinin vaatleri icinde "bir cift corabin icinde iki yerine üç corap olacak. birini kaybederseniz cifti kaybetmemis olacaksiniz. " İngiltere genelinde 45 adaylari olan partinin bir kac da mittelvekili adayi var. kendilerini "biz politikaci degiliz. sizin gibiyiz. eglenceyi severiz. " diyorlar ve parti manifestosunu da bir barda acikladilar.
Ingiltere, Galler ve İskoçya’da dün seçmenin sandık başında yaptığı tercihin kesin sonuçlarının alınması an meselesiyken, uzmanlar Muhafazakar Parti’Nin kılpayı kazanacağı bir seçimde Parlamento’daki dengelerin İskoçya ve Galler’Den gelen milletvekillerinin eline düşebileceği, bu milletvekillerinin kritik oylamaların kaderini belirleyecek bir güce ulaşacağı uyarısında bulundu.
‘’İskoç ve Galler siyaseti İngiliz siyasetini rehin alabilir’’ uyarısında bulunan uzmanlar, bu durumun sakıncalarına dikkat çekti.
Bu arada seçimin sonucunda Muhafazakar Parti’nin ancak bir azınlık hükümeti kurması ihtimaline karşı üretilen bazı formüllere karşı yanıt vermekte de gecikmedi. David Cameron, bu durumda İşçi Partisi’nin Liberal Demokratlarla bir koalisyon kurması ve parti lideri Gordon Brown’ın Başbakanlık göerevini sürdürmesiyle ilgili formüllerin ‘’demokratik’’ olmayacağını ifade etti.
Anketlerin tek başına iktidar olmaya adamy gösterdiği ancak yine de Avam Kamarası’Nda mutlak çoğunluğu sağlayacak 326 sandalyenin altında kalacağını tahmin ettiği Muhafazakar Parti, muhtemel bir İşçi Partisi Liberal Parti koalisyonuna karşı çıkış noktasında akademisyenlerden de destek aldı. Pek çok siyaset bilimci böyle bir formülün İngiltere’yi derinden etkileyeceğini belirtiyor.
Siyaset bilimciler böyle bir koalisyonun kurulması durumunda bir azınlık Muhafazakar Parti iktidarının İskoç ve Galler milletvekillerinin desteğine ihtiyaç duyacağı gibi, muhtemel koalisyonun da sürekli aynı kesimden destek beklemek zorunda kalacağını, İngiltere’yi ilgilendiren yasaların bile İskoç ve Galler kökenli milletvekillerinin desteğiyle geçirilebileceğini söyledi.
SENARYOLAR Bu arada Westminister koridorlarının derinliklerinde ağızdan ağıza dolaşan muhtemel politik senaryolar da İngiliz basınında geniş yer tutuyor. Bunlardan ilki Brown’ın kendi seçim bölgesinde seçim kaybetmesi, yani parlamentoya girememesi durumunu ele alıyor. Bu senaryoyu yazanlar böyle bir durumda kabinenin acele bir Başbakan değişikliği yapabileceğini, daha sonar partinin de bu değişikliğe uygun olarak kongreyle lider değişikliğine gidebileceğini belirtiyor. Böyle bir durumda başbakanlık için bekleme odasında var olan isimler de Jack Straw, Alan Johnson, David Miliband ve Harriet Harman olarak sıralanıyor.
Bİr başka senaryo İşçi Partisi ile Liberal Demokrtalar’ın muhtemel koalisyonuna işaret ederken, bu durumda Liberal lider Nick Clegg’in kendisi ve 5 arkadaşı için kabine içinde kilit öneme haiz koltukları isteyebileceği belirtiliyor. Muhafazakarlar ise iki partinin zayıf koalisyonunun sterlinin gücünü düşürebileceği ve faizlerin yükselmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Muhafazakarlar’ın tek başlarına ancak yeterli çoğunluk olmadan iktidara gelmeleri halinde de Liberal Demokrat Parti’Nin elinde rehin durumuna düşebileceklerini de belirten siyasi gözlemciler, bu durumda iktidarın birkaç ay içinde çökebileceği, yeni bir genel seçimin gündeme gelebileceğini belirtiyor.
Siyasi gözlemcilere gore, tek başına hareket edebilecek bir çoğunluğu kılpayı kaçırması halinde Muhafazakar Parti’Nin Kuzey İrlanda Bİrlik Partisi’nin desteğiyle eksiğini giderebilmesi mümkün olacak.
Bu durumun da İngiliz vergi mükelleflerinin yükünü arttıracağını belirten Siyasi gözlemciler, ‘’zira desteğe karşılık Birlikçiler Muhaufazakar hükümetten Kuzey İrlanda’nın kendi payına düşecek 200 milyon sterlinlik bütçe kesintisinden muaf tutulmayı istemesi sözkonusu olacak’ diyor.
Aynı şekilde İskoç Ulusal Partisi ve Plaid Cymru da Muhafazakar Parti’Nin eksiğini giderme anlaşması karşılığında İngiliz hükümetinden bütçe kesintisi dışında tutulmayı isteyebilecek.
Ingiltere, Galler ve İskoçya’da dün seçmenin sandık başında yaptığı tercihin kesin sonuçlarının alınması an meselesiyken, uzmanlar Muhafazakar Parti’Nin kılpayı kazanacağı bir seçimde Parlamento’daki dengelerin İskoçya ve Galler’Den gelen milletvekillerinin eline düşebileceği, bu milletvekillerinin kritik oylamaların kaderini belirleyecek bir güce ulaşacağı uyarısında bulundu.
‘’İskoç ve Galler siyaseti İngiliz siyasetini rehin alabilir’’ uyarısında bulunan uzmanlar, bu durumun sakıncalarına dikkat çekti.
Bu arada seçimin sonucunda Muhafazakar Parti’nin ancak bir azınlık hükümeti kurması ihtimaline karşı üretilen bazı formüllere karşı yanıt vermekte de gecikmedi. David Cameron, bu durumda İşçi Partisi’nin Liberal Demokratlarla bir koalisyon kurması ve parti lideri Gordon Brown’ın Başbakanlık göerevini sürdürmesiyle ilgili formüllerin ‘’demokratik’’ olmayacağını ifade etti.
Anketlerin tek başına iktidar olmaya adamy gösterdiği ancak yine de Avam Kamarası’Nda mutlak çoğunluğu sağlayacak 326 sandalyenin altında kalacağını tahmin ettiği Muhafazakar Parti, muhtemel bir İşçi Partisi Liberal Parti koalisyonuna karşı çıkış noktasında akademisyenlerden de destek aldı. Pek çok siyaset bilimci böyle bir formülün İngiltere’yi derinden etkileyeceğini belirtiyor.
Siyaset bilimciler böyle bir koalisyonun kurulması durumunda bir azınlık Muhafazakar Parti iktidarının İskoç ve Galler milletvekillerinin desteğine ihtiyaç duyacağı gibi, muhtemel koalisyonun da sürekli aynı kesimden destek beklemek zorunda kalacağını, İngiltere’yi ilgilendiren yasaların bile İskoç ve Galler kökenli milletvekillerinin desteğiyle geçirilebileceğini söyledi.
SENARYOLAR Bu arada Westminister koridorlarının derinliklerinde ağızdan ağıza dolaşan muhtemel politik senaryolar da İngiliz basınında geniş yer tutuyor. Bunlardan ilki Brown’ın kendi seçim bölgesinde seçim kaybetmesi, yani parlamentoya girememesi durumunu ele alıyor. Bu senaryoyu yazanlar böyle bir durumda kabinenin acele bir Başbakan değişikliği yapabileceğini, daha sonar partinin de bu değişikliğe uygun olarak kongreyle lider değişikliğine gidebileceğini belirtiyor. Böyle bir durumda başbakanlık için bekleme odasında var olan isimler de Jack Straw, Alan Johnson, David Miliband ve Harriet Harman olarak sıralanıyor.
Bİr başka senaryo İşçi Partisi ile Liberal Demokrtalar’ın muhtemel koalisyonuna işaret ederken, bu durumda Liberal lider Nick Clegg’in kendisi ve 5 arkadaşı için kabine içinde kilit öneme haiz koltukları isteyebileceği belirtiliyor. Muhafazakarlar ise iki partinin zayıf koalisyonunun sterlinin gücünü düşürebileceği ve faizlerin yükselmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Muhafazakarlar’ın tek başlarına ancak yeterli çoğunluk olmadan iktidara gelmeleri halinde de Liberal Demokrat Parti’Nin elinde rehin durumuna düşebileceklerini de belirten siyasi gözlemciler, bu durumda iktidarın birkaç ay içinde çökebileceği, yeni bir genel seçimin gündeme gelebileceğini belirtiyor.
Siyasi gözlemcilere gore, tek başına hareket edebilecek bir çoğunluğu kılpayı kaçırması halinde Muhafazakar Parti’Nin Kuzey İrlanda Bİrlik Partisi’nin desteğiyle eksiğini giderebilmesi mümkün olacak.
Bu durumun da İngiliz vergi mükelleflerinin yükünü arttıracağını belirten Siyasi gözlemciler, ‘’zira desteğe karşılık Birlikçiler Muhaufazakar hükümetten Kuzey İrlanda’nın kendi payına düşecek 200 milyon sterlinlik bütçe kesintisinden muaf tutulmayı istemesi sözkonusu olacak’ diyor.
Aynı şekilde İskoç Ulusal Partisi ve Plaid Cymru da Muhafazakar Parti’Nin eksiğini giderme anlaşması karşılığında İngiliz hükümetinden bütçe kesintisi dışında tutulmayı isteyebilecek.