Erdoğan: İsrail'in saldırısı bir devlet terörüdür
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik saldırısını, ''gerekçesi ne olursa olsun uluslararası hukuka tamamen aykırı bir devlet terörü'' ...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik saldırısını, ''gerekçesi ne olursa olsun uluslararası hukuka tamamen aykırı bir devlet terörü'' olarak niteleyerek, ''Bu saldırı mevcut İsrail Hükümeti'nin bölgede barış istemediğini bir kez daha açık ve net olarak ortaya koymuştur'' dedi.
Başbakan Erdoğan, ''Bu insanlık dışı devlet terörü karşısında sessiz ve tepkisiz kalmayacağımızın bilinmesi gerekmektedir'' diye konuştu.
Erdoğan, Şili'nin başkenti Santiago'dan Türkiye'ye hareketinden önce havalimanında açıklamalarda bulundu. Erdoğan'a, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da eşlik etti.
Hatay'da İskenderun Deniz İkmal Komutanlığı'na yapılan saldırıda 6 askerin şehit olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''Bu menfur saldırı milletimizin birliğine, kardeşliğine, istikrarına yapılmış bir saldırıdır. Bir kez daha söylüyorum bu kirli eller, bu kirli zihniyetler asla ve asla hedeflerine ulaşamayacaklardır'' dedi. Başbakan Erdoğan, saldırıda hayatını kaybeden askerlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı diledi.
Bu saldırının ardından Türkiye'den yola çıkan ve Gazze'ye yardım malzemesi götüren sivil gemilere ''uluslararası sularda, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak İsrail tarafından saldırı düzenlendiğini'' ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Orada da henüz sayısı netleşmemiş olmakla birlikte çok sayıda sivilin katledildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Başta gemilerde vatandaşları olan devlet ve hükümet başkanları olmak üzere buradan tüm dünyayı bilgilendirmek istiyorum. Gerek Türkiye'den gerek diğer ülkelerden hareket eden gemiler tamamen insani amaçlı yardım malzemeleriyle yüklü olup, gemiler uluslararası seyrüsefer kuralları çerçevesinde de sıkı bir şekilde kontrol edilmiştir. Aynı zamanda gemilerde yardım gönüllülerinden başka yolcu bulunmamaktadır. Saldırı sırasında gemilerde beyaz bayrak bulunmaktadır.''
-''SİLAH İFADESİ YALAN''-
Gazze'ye ulaşmak için yola çıkan gemilerin, Gazze'de uzun süredir insanlık dışı şartlarda yaşayan, en temel ihtiyaçlarından mahrum kalarak hayata tutunmaya çalışan çocuklara, kadınlara, sivillere, masum insanlara yardım ulaştırmak amacını taşıdığını kaydeden Erdoğan, gemilerin ilaç, sargı bezi, ağrı kesici, ekmek, pirinç, makarna, oyuncak, inşaat malzemesi ve benzeri malzemelerden başka hiçbir şey taşımadığını vurguladı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''İsrail yetkililerinin 'silah' ifadesini kullanmalarını paylaşmak mümkün değildir. Bunlar doğru olmayan ifadelerdir, açık ve net söylüyorum, bunlar yalandır. Gemilerde sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları değil, 32 farklı ülkeden Gazze'ye giden yardım gönüllüsü bulunmaktadır. Bu organizasyonda ayrıca bir çok ülkeden de parlamenter bulunmaktaydı.
Hatay'da meydana gelen menfur saldırı ve İsrail'in yardım gemilerine yönelik hukuksuz saldırısı nedeniyle Şili'deki temaslarımızı başlamadan bitirmek zorunda kaldık. Hükümetimiz ve ilgili kurumlarımız gelişmeleri her aşamada dikkatle takip etmektedir. Gemilere yönelik saldırı sonrasında İsrail Büyükelçimizi derhal geri çağırdık. BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olarak BM Güvenlik Konseyi'ne olağanüstü toplantı çağrısı yaptık. Ayrıca uluslararası sularda meydana gelen bu olay nedeniyle NATO'yu da toplantıya çağıracağız, şu anda NATO Konseyi bilgilendiriliyor.
Şunu çok net olarak ifade ediyorum, İsrail tarafından yapılan bu saldırı gerekçesi ne olursa olsun uluslararası hukuka tamamen aykırı bir devlet terörüdür. Bu saldırı mevcut İsrail Hükümeti'nin bölgede barış istemediğini bir kez daha açık ve net olarak ortaya koymuştur. Bu tavırlar bölge barışını tehdit ettiği kadar İsrail'in kendi vatandaşlarına, kendi halkına da huzur ve istikrar getirmeyecek tavırlardır. Bu insanlık dışı devlet terörü karşısında sessiz ve tepkisiz kalmayacağımızın bilinmesi gerekmektedir.''
Bu insanlık dışı, hukuk dışı operasyonunun arkasında olduğunu söyleyenlere de seslendiğini belirten Erdoğan, ''Siz ne kadar hukuk dışılığın, terörün, kanlı operasyonların arkasındaysanız biz de ondan daha fazla hukukun, barışın, adaletin ve tabii ki başta vatandaşlarımız olmak üzere bu operasyonun mağduru olan 32 ülkeden barış ve yardım gönüllülerinin tabii ki Filistin halkının, Filistin'in, tabii ki Gazze'nin arkasındayız'' diye konuştu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İsrail hükümeti tarafından bir süredir bölgeyi kan gölüne çevirme, ateş çemberine dönüştürmeye yönelik girişimler uluslararası toplum tarafından da infialle izlenmektedir. Uluslararası medyadaki İsrail yanlısı bazı odakların bu insanlık dışı olayı dahi çarpıtmaya yeltenmeleri de vicdan sahibi İsrail vatandaşları dahil barış seven dünya halklarını kandırmaya yetmeyecektir.
Gemilerin ve bütün gönüllülerin derhal serbest bırakılmasını, hayatını kaybeden ve yaralanan sivil insanlara ilişkin ayrıntılı ve sağlıklı haber akışının bir an önce sağlanmasını istiyoruz. Hayatını kaybedenlerin naaşlarının derhal teslim edilmesini, yaralılar için derhal tedbir alınmasını istiyoruz.''
İkili temaslarını yarıda keserek Türkiye'ye döndüğünü aktaran Başbakan Erdoğan, döner dönmez partisinin grup toplantısında gerek parlamentoyu gerek ülkeyi ve uluslararası camiayı daha teferruatlı bir şekilde aydınlatacağını söyledi. Erdoğan, yol haritasına yönelik de bazı bilgilendirmeleri yapma fırsatını bulacağını söyledi.
-''HALKIMDAN DA HASSAS DAVRANMALARINI İSTİYORUM''-
Bu haftanın değerlendirmelerin yoğun bir şekilde yapılacağı ve ona göre de yol haritasının belirleneceği bir hafta olacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şunu çok açık ve net söylüyorum, duygusal değilim, duygusal değiliz. Ama bütün bu olanlar karşısında duygudan yoksun bir insanlık tanımlamak da mümkün değildir. Bütün mesele duyguların yönetilmesidir, bu duyguları da başarıyla yöneteceğimize inanıyorum.
Bütün vatandaşlarımın özellikle ülkemizde yaşayan Musevi vatandaşlarımız noktasından şunu söylemek istiyorum; onlar bizim vatandaşımızdır. Biz İsrail'in yaklaşım tarzını hiç bir zaman kalkıp kendi vatandaşlarımıza karşı hangi dinden olursa olsun, hangi ırktan olursa olsun bugüne kadar yapmadık bundan sonra da yapmayacağız. Onlar bizim güvencemiz altındadır. Halkımdan da bu noktada özellikle çok daha hassas davranmalarını istiyorum. Milletimizin hassasiyetleri doğrultusunda devlet olarak bu olayın tüm boyutlarıyla takipçisi olduğumuzu ve olacağımızı halkımın bilmesini istiyorum. Demokratik tepkilerini milletimize yakışan bir asalet ve vakar içinde sergilemeye özen göstereceklerine inanıyorum. Ve bu da onların en doğal hakkıdır. Bunu da saygıyla karşılıyorum.''
-BAŞBAKAN ERDOĞAN PAPANDREU İLE GÖRÜŞTÜ-
Bu arada alınan bilgiye göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile bir telefon görüşmesi yaptı.
Zaman