İkinci Uluslararası Ab Kalite Ödülleri Sahiplerini Buldu
29 Mayıs'ta ikincisi Brüksel'de gerçekleştirilen Uluslararası Avrupa Birliği (AB) Kalite Zirvesi'nde Türkiye'nin iş, sanat, siyaset ve bilim dünyasından isimleri Türkiye'deki kalite anlayışını yükseltmek, yaygınlaştırmak bilgi, birikim ve deneyimlerini paylaşmak üzere bir araya geldi
29 Mayıs'ta ikincisi Brüksel'de gerçekleştirilen Uluslararası Avrupa Birliği (AB) Kalite Zirvesi'nde Türkiye'nin iş, sanat, siyaset ve bilim dünyasından isimleri Türkiye'deki kalite anlayışını yükseltmek, yaygınlaştırmak bilgi, birikim ve deneyimlerini paylaşmak üzere bir araya geldi. Düzenlenen panellerde alanlarında uzmanlaşmış ve başarılı olmuş çeşitli sektör temsilcilerini dinleyen katılımcılar daha sonra Tüketici Akademisi'nden ödüllerini aldı.
Günümüzün global-rekabetçi iş ortamında kalıcı olmak ve sürdürülebilir karlı büyümeyi sağlayabilmenin kaliteden geçtiğinin vurgulandığı panellerde konuşmacılardan merhum Sakıp Sabancı'nın kızı Dilek Sabancı, "Yabancılarla çalışmak gerekli çünkü 'know-how' çok önemli. Bunu da en iyi en hızlı yabancılarla ortaklık yaparak elde edebiliriz. Yabancılarla ortaklık yapan ilk kişilerden biri benim babamdır. Biz lastik yapmaya karar verdiğimizde yabancılar bize 'siz kimsiniz ki lastik üreteceksiniz' tavrıyla
yaklaşmışlardı oysa ki ürettiğimizi görünce gözleri açıldı ve Türkiye'ye rekabet için geldiler ve ülkemizdeki kaliteyi yükselttiler. Ben bu dönem gayrımenkul işindeyim ve yabancı ortaklığa ve fonlara açığım" dedi.
"ÖZGÜN TASARIM OLMADAN BİR ŞEYLERE ERİŞMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Sürdürülebilir karlılık ve sürdürülebilir büyüme için tek yol kalite ve inovasyondan geçmekte olduğunu anlatan Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşar yardımcısı Ziya Altunyaldız da bu tür panellerin tesadüf değil bir potansiyelin yansıması olduğunu belirterek, "Rekabet kalitenin özünde ve temelindedir. Kalitede müşteri algısının önemi büyüktür. Türk malı artık üretim kimliği ile kalite algısını birleştirmiştir. Dünyada yaşanan son krizlerle birlikte Türkiye sadece üretici olarak kalamazdı. Uzakdoğu zaten bu
görevi dünya piyasalarından çekip almıştı. Türkiye'nin bir ulusal markalaşma projesi ve stratejisi olmalıydı. Biz bu işe 'Turquality' ile başladık. Bu bir içerik yönetişim sistemi modelidir. Bugün geldiğimiz noktada 14 sektörden yüzden fazla marka bu program içerisindedir. Kalite sadece bir marka kalitesi değildir, üretim ve tüketimin tüm halkalarının kalitesidir. Bugün özgün tasarım ve dizayn olmadan brişeylere erişmek mümkün değildir" diye konuştu.
Konuşmacılardan Artaş AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya da, Türkiye'nin inşaat markası olma iddiasında olduklarını ifade ederek, "Önemli olan her konuda kaliteyi ön plana almaktır. Biz yaptığımız konutları zamanında teslim etmeyi ve doğru fiyat aralıklarında satış yapmayı kalitenin bir parçası olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Konferansta, yönetim danışmanları, akademisyenler, Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin yöneticilerİ kalitenin yükseltilmesine ilişkin görüş ve öngörülerini katılımcılar ile paylaştıktan sonra Tüketici Akademisi tarafından çeşitli üniversitelerin görüşleri alınarak gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre kalite ve inovasyon uygulamalarında AB normlarını uygulayarak örnek teşkil eden markalara "2010 AB Kalite Ödülü" takdim edildi.
Günümüzün global-rekabetçi iş ortamında kalıcı olmak ve sürdürülebilir karlı büyümeyi sağlayabilmenin kaliteden geçtiğinin vurgulandığı panellerde konuşmacılardan merhum Sakıp Sabancı'nın kızı Dilek Sabancı, "Yabancılarla çalışmak gerekli çünkü 'know-how' çok önemli. Bunu da en iyi en hızlı yabancılarla ortaklık yaparak elde edebiliriz. Yabancılarla ortaklık yapan ilk kişilerden biri benim babamdır. Biz lastik yapmaya karar verdiğimizde yabancılar bize 'siz kimsiniz ki lastik üreteceksiniz' tavrıyla
yaklaşmışlardı oysa ki ürettiğimizi görünce gözleri açıldı ve Türkiye'ye rekabet için geldiler ve ülkemizdeki kaliteyi yükselttiler. Ben bu dönem gayrımenkul işindeyim ve yabancı ortaklığa ve fonlara açığım" dedi.
"ÖZGÜN TASARIM OLMADAN BİR ŞEYLERE ERİŞMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Sürdürülebilir karlılık ve sürdürülebilir büyüme için tek yol kalite ve inovasyondan geçmekte olduğunu anlatan Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşar yardımcısı Ziya Altunyaldız da bu tür panellerin tesadüf değil bir potansiyelin yansıması olduğunu belirterek, "Rekabet kalitenin özünde ve temelindedir. Kalitede müşteri algısının önemi büyüktür. Türk malı artık üretim kimliği ile kalite algısını birleştirmiştir. Dünyada yaşanan son krizlerle birlikte Türkiye sadece üretici olarak kalamazdı. Uzakdoğu zaten bu
görevi dünya piyasalarından çekip almıştı. Türkiye'nin bir ulusal markalaşma projesi ve stratejisi olmalıydı. Biz bu işe 'Turquality' ile başladık. Bu bir içerik yönetişim sistemi modelidir. Bugün geldiğimiz noktada 14 sektörden yüzden fazla marka bu program içerisindedir. Kalite sadece bir marka kalitesi değildir, üretim ve tüketimin tüm halkalarının kalitesidir. Bugün özgün tasarım ve dizayn olmadan brişeylere erişmek mümkün değildir" diye konuştu.
Konuşmacılardan Artaş AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya da, Türkiye'nin inşaat markası olma iddiasında olduklarını ifade ederek, "Önemli olan her konuda kaliteyi ön plana almaktır. Biz yaptığımız konutları zamanında teslim etmeyi ve doğru fiyat aralıklarında satış yapmayı kalitenin bir parçası olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Konferansta, yönetim danışmanları, akademisyenler, Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin yöneticilerİ kalitenin yükseltilmesine ilişkin görüş ve öngörülerini katılımcılar ile paylaştıktan sonra Tüketici Akademisi tarafından çeşitli üniversitelerin görüşleri alınarak gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre kalite ve inovasyon uygulamalarında AB normlarını uygulayarak örnek teşkil eden markalara "2010 AB Kalite Ödülü" takdim edildi.