Fatih, Vefat Ettiği Yerde Anıldı
Çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet, 3 Mayıs 1481yılında vefat ettiği yer olan Gebze Hünkar Çayırı'nda anıldı.
Gebze Belediyesi tarafından ilk defa düzenlenen anma programında, Fatih Sultan Mehmet Han, vefatından tam 529 yıl sonra yad edildi. Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Hünkar Çayırı'nın Fatih Sultan Mehmet'in askeri hayatında özel bir yeri olduğunu belirterek, "Bu yıl ilk kez Gebze'de Fatih Sultan Mehmet'in ölüm yıl dönümünde anma programı düzenliyoruz. Çünkü Fatih ordusuyla her sefere çıktığında Hünkar Çayırı'nda karargah kurar, savaş planlarını burada yapardı. Fatih, son seferine çıkışında Hünkar
Çayırı'nda rahatsızlandı. Bir rivayete göre zehirlenerek burada vefat etti. Fatih, her sözü mesaj olan bir insan. Muhteşem bir özgüvene sahip. Ülkedeki tüm dinlere ve inançlara özgürlük tanıyan, uzak görüşlü bir liderdi" dedi.
Fatih Sultan Mehmet Han'ın ölüm yıl dönümünde anılmamasının bir eksiklik olduğuna işaret eden Köşker şunları söyledi:
"Bu eksikliği gidermek için, dünyaya mal olmuş, çağ açıp çağ kapatmış bir padişahı anmak bizim boynumuzun borcuydu. Bu görevimizi yerine getirdik. Fatih Sultan Mehmet'in burada hayatını kaybettiğinin bilinmesi anlamında bir ilki başlattık. Bundan dolayı da sevinçliyiz. Bunu geleneksel hale getireceğiz. Fatih'in torunları olarak onun ölüm yıl dönümünde sessiz kalmamız bize yakışmaz diye düşünüyorum. Bugün kısmen de olsa vicdanen kendimizi rahatlatmış hissediyoruz."
Anma programında konuşan Prof. Dr. Yavuz Bahadıroğlu, Fatih Sultan Mehmet'in ilk insan hakları belgesini yayımlayan kişi olduğunu belirterek, "Fatih, farklı dinlere serbestlik tanımış, şahane bir demokratik yönetim sergilemiştir. Farklı din ve inanca mensup insanlara beş temel alanda özgürlük tanımıştır. Bunlar inanç özgürlüğü, ibadet özgürlüğü, kıyafet özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve ticaret özgürlüğüdür" diye konuştu.
Anma programını düzenleyen Gebze Belediyesi'ni tebrik eden Bahadıroğlu, "Gebze'de acı ama hatırlanması açısından da sevinç verici bir bölge var. Burası sadece Fatih Sultan Mehmet'in değil, Anadolu ve Orta Doğu'ya sefer yapacak Osmanlı ordusunun konakladığı yerdi. Fatih'in vefat ettiği yerde anma programının yapılması, tarihe şükran duygusunun ifadesidir. Bir vefa borcu böylece yerine getirilmektedir" dedi.
Fatih Sultan Mehmet'in hedefine kilitlenip İstanbul'u mutlaka fethetmek üzere yola çıktığını anlatan Bahadıroğlu, "Tahta oturduğu gün 'Bizans'ı fethetmek gerektür' dedi, bir sürü engel çıkardılar. Hatta bir darbe tezgahlattılar, bir cunta hareketi gerçekleşti, bugünlerde uzantılarını izlediğimiz gibi. Bu da gösteriyor ki, fetih ninnileriyle büyütülmüş, Peygamber sünnetini, Peygamber müjdesini hayata geçirmekte fani olmuş, hedefini belirlemiş, hedefine kilitlenmiş ve dolu dizgin yürümeye başlamıştır.
Doğru hedef belirleyip bu kadar hedefimize kilitlenirsek Allah'ın rahmeti üzerimize iner ve fethedilmez beldeler fethedilmeye başlanır. Bu Türkiye'nin ufkunu açacak bir tespittir bana göre. Ve Türkiye de mutlaka hedefini belirleyip Fatih Sultan Mehmet gibi geleceğe yürümelidir" diye konuştu.
Çayırı'nda rahatsızlandı. Bir rivayete göre zehirlenerek burada vefat etti. Fatih, her sözü mesaj olan bir insan. Muhteşem bir özgüvene sahip. Ülkedeki tüm dinlere ve inançlara özgürlük tanıyan, uzak görüşlü bir liderdi" dedi.
Fatih Sultan Mehmet Han'ın ölüm yıl dönümünde anılmamasının bir eksiklik olduğuna işaret eden Köşker şunları söyledi:
"Bu eksikliği gidermek için, dünyaya mal olmuş, çağ açıp çağ kapatmış bir padişahı anmak bizim boynumuzun borcuydu. Bu görevimizi yerine getirdik. Fatih Sultan Mehmet'in burada hayatını kaybettiğinin bilinmesi anlamında bir ilki başlattık. Bundan dolayı da sevinçliyiz. Bunu geleneksel hale getireceğiz. Fatih'in torunları olarak onun ölüm yıl dönümünde sessiz kalmamız bize yakışmaz diye düşünüyorum. Bugün kısmen de olsa vicdanen kendimizi rahatlatmış hissediyoruz."
Anma programında konuşan Prof. Dr. Yavuz Bahadıroğlu, Fatih Sultan Mehmet'in ilk insan hakları belgesini yayımlayan kişi olduğunu belirterek, "Fatih, farklı dinlere serbestlik tanımış, şahane bir demokratik yönetim sergilemiştir. Farklı din ve inanca mensup insanlara beş temel alanda özgürlük tanımıştır. Bunlar inanç özgürlüğü, ibadet özgürlüğü, kıyafet özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve ticaret özgürlüğüdür" diye konuştu.
Anma programını düzenleyen Gebze Belediyesi'ni tebrik eden Bahadıroğlu, "Gebze'de acı ama hatırlanması açısından da sevinç verici bir bölge var. Burası sadece Fatih Sultan Mehmet'in değil, Anadolu ve Orta Doğu'ya sefer yapacak Osmanlı ordusunun konakladığı yerdi. Fatih'in vefat ettiği yerde anma programının yapılması, tarihe şükran duygusunun ifadesidir. Bir vefa borcu böylece yerine getirilmektedir" dedi.
Fatih Sultan Mehmet'in hedefine kilitlenip İstanbul'u mutlaka fethetmek üzere yola çıktığını anlatan Bahadıroğlu, "Tahta oturduğu gün 'Bizans'ı fethetmek gerektür' dedi, bir sürü engel çıkardılar. Hatta bir darbe tezgahlattılar, bir cunta hareketi gerçekleşti, bugünlerde uzantılarını izlediğimiz gibi. Bu da gösteriyor ki, fetih ninnileriyle büyütülmüş, Peygamber sünnetini, Peygamber müjdesini hayata geçirmekte fani olmuş, hedefini belirlemiş, hedefine kilitlenmiş ve dolu dizgin yürümeye başlamıştır.
Doğru hedef belirleyip bu kadar hedefimize kilitlenirsek Allah'ın rahmeti üzerimize iner ve fethedilmez beldeler fethedilmeye başlanır. Bu Türkiye'nin ufkunu açacak bir tespittir bana göre. Ve Türkiye de mutlaka hedefini belirleyip Fatih Sultan Mehmet gibi geleceğe yürümelidir" diye konuştu.