Cannes'da dinginlik kazandı

Adına yaraşır şaşaadan hayli uzakta seyreden Cannes Film Festivali'nden çıkan ödüller de bu seneki ortama yakışan dinginlikte filmlere gitti. Altın Palmiye, salonu...



Adına yaraşır şaşaadan hayli uzakta seyreden Cannes Film Festivali'nden çıkan ödüller de bu seneki ortama yakışan dinginlikte filmlere gitti.

Altın Palmiye, salonu boşaltmak ile bittiğinde çılgınca alkışlanmak arasında salınan Tayland filmi 'Geçmişteki Yaşamlarını Hatırlayabilen Amcam Boonmee'nin oldu. İstanbul Film Festivali izleyicisinin de önceki filmlerinden hatırladığı yönetmen Apichatpong Weerasethakul, ormanın ortasında geçmişiyle yüzleşirken bir yandan da ölüme doğru giden bir adamın hikâyesini anlatıyordu. Tayland'ın kanla yoğrulmuş geçmişi filmin ağırbaşlı öyküsünün gizli ama önemli bir parçasıydı. Weerasethakul, olgun bir hikâye anlatıcısı ama hikâyelerinin herkese göre olduğunu söylemek kolay değil.
Festivalin son birkaç gününde politik filmler boy göstermeye başlamıştı. Özellikle Irak bunların başrolündeydi. Lakin ne Plame-gate skandalına odaklanan Amerikan yapımı 'Fair Game/Adil Oyun' ne de arkadaşı Irak'ta meşum bir ölüme kurban giden eski bir özel korumanın öyküsünü anlatan Ken Loach filmi 'Route Irish' jürinin nazarında ödüle layık görüldü. Eleştirmenlerin favorisi karakter draması, Mike Leigh yönetimindeki 'Another Year/Başka Bir Yıl' da eli boş döndü. Kısacası, 'baba yönetmenlere kıyak geçiliyor' diye eleştirilen festivalde 'babalar' aradıklarını pek bulamadılar.
Fransa'nın Cezayir mezalimini geniş bir tarihî perspektifle anlatan Raşid Bouchareb filmi 'Hors-la-loi/Yasa Dışı' aslında tam Hollywood'un eline yaraşacak denli gösterişli bir sinema örneğiydi. Jüri onu da ödülsüz yolladı. Henüz görmemelerine rağmen filmi protestoya kalkan aşırı milliyetçi Fransızlara karşı polis gösterimlerde yoğun güvenlik önlemleri aldı. Oysa her iki 'taraf'a da aynı mesafede duran film, 'Kan dökersen kanın dökülür' diyordu. Bunlar bir yana, jüri 19 film içerisinden dikkate değer bulduğu filmlere mavi boncuk misali bir şeyler dağıtmaya çalıştı. Kiarostami'nin 'Onaylanmış Kopya'sı Juliette Binoche'a, Iñárritu'nun 'Güzel'i de Javier Bardem'e oyuncu ödüllerini kazandırdı. Her ikisi de yetkin performanslarıyla göz dolduruyordu. Yalnız, Bardem ödülü İtalyan filmi 'Hayatımız'daki Elio Germano'yla paylaştı.
CANNES 2010 ÖDÜLLERİ Altın Palmiye: "Lung Boonmee Raluek Chat/Geçmişteki Yaşamlarını Hatırlayabilen Amcam Boonmee" (Yön: Apichatpong Weerasethakul) Büyük Ödül: "Des Hommes et des Dieux/Tanrılar ve İnsanlar" (Yön: Xavier Beauvois) En İyi Yönetmen: Mathieu Amalric ("Tournée/Turne") En İyi Senaryo: Lee Chang-dong ("Poetry/Şiir") En İyi Kadın Oyuncu: Juliette Binoche ("Copie Conforme/Onaylanmış Kopya") En İyi Erkek Oyuncu: Javier Bardem ("Biutiful/Güzel") ve Elio Germano ("La Nostra Vita/Hayatımız") Jüri Ödülü: "Un Homme qui Crie/Ağlayan Bir Adam" (Yön: Mahamat Salih-Harun)

Zaman