Kamuda Etik Kültürü
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından personele yönelik düzenlenen seminerde konuşan İçişleri Bakanlığı Müfettişi Vahdettin Özcan, kamuda etik kurallardan uzaklaşmanın yozlaşmaya ve yönetime karşı güven krizine sebep olduğunu söyledi
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından personele yönelik düzenlenen seminerde konuşan İçişleri Bakanlığı Müfettişi Vahdettin Özcan, kamuda etik kurallardan uzaklaşmanın yozlaşmaya ve yönetime karşı güven krizine sebep olduğunu söyledi.
Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı'nın 2010 yılı eğitim programı kapsamında hizmet içi eğitim başlığı altında düzenlendiği 'Kamuda Etik Kültürü' konulu seminer Tayyare Kültür Merkezi'nde yapıldı. Büyükşehir Belediyesi'nin yanı sıra ilçe belediyelerinde görevli personelin de katıldığı seminerin konuşmacısı İçişleri Bakanlığı Müfettişi Vahdettin Özcan, son 10-15 yılda etik dendiğinde akla meslek kurallarının geldiğini belirterek, bunun evrensel bir kavram olduğunu vurguladı.
Etikle hukuk arasındaki bağlantıya işaret eden Özcan, hukukun yasalar çerçevesinde ne yapılabileceğini, etiğin ise ne yapılması gerektiğini belirttiğini vurguladı. Hukukun gayesinin adaleti gerçekleştirmek, etiğin amacının ise iyiye ve doğruya ulaşmak olduğunu ifade eden Özcan, "Kamu yönetiminde etik, kamu görevlilerinin karar alırken ve kamu hizmetlerini yürütürken uymaları gereken tarafsızlık, dürüstlük, adalet, saydamlık ve hesap verebilirlik gibi birtakım ahlaki değerler ve ilkeler bütününe denir. Bizde hesap verilebilirlik henüz sağlanabilmiş değil. 10 yıldır harcamaları denetlenmeyen belediyeler var. Türkiye'de kamu harcamalarının yüzde 13-15'i denetlenebiliyor. Her kurum gerek denetim organlarına gerekse yargıya hesap verebilir olmalı" dedi.
Siyaset, yönetim ve yargının hem kurum olarak hem de aktörler olarak bütün ülkelerde güven kaybıyla karşı karşıya olduğunu dile getiren Özcan, bunun kurumların ve yöneticilerinin kendilerini yenileyememesinden kaynaklandığına değindi. Kamuda etik kurallardan uzaklaşmanın beraberinde yozlaşmayı getirdiğini açıklayan Özcan, "Adam kayırmacılık, siyasal kayırmacılık, hizmet kayırmacılığı, rant kollama, vurgunculuk, lobicilik, rüşvet, hediye alma, verimsizlik ve israf da kamudaki yozlaşma örnekleridir. Yozlaşma, yönetime karşı güven krizi ve liyakatsizliğe yol açıyor. Bizim en önemli meselemiz liyakatsizlik, yani işin ehline verilmemesi. 'Benim adamım olsun da taştan olsun' mantığı. Güçsüz insanlara iş yaptırmak kolaydır. Talimat verirsiniz, onlar da harfiyen yerine getirir. Hiçbir itirazla karşılaşmazsınız. 'Hayır' demeyi bilen yönetici ve toplum olmalıyız. Günümüzde kamu etiğinin yeniden inşa edilmesi gerekir" diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı'nın 2010 yılı eğitim programı kapsamında hizmet içi eğitim başlığı altında düzenlendiği 'Kamuda Etik Kültürü' konulu seminer Tayyare Kültür Merkezi'nde yapıldı. Büyükşehir Belediyesi'nin yanı sıra ilçe belediyelerinde görevli personelin de katıldığı seminerin konuşmacısı İçişleri Bakanlığı Müfettişi Vahdettin Özcan, son 10-15 yılda etik dendiğinde akla meslek kurallarının geldiğini belirterek, bunun evrensel bir kavram olduğunu vurguladı.
Etikle hukuk arasındaki bağlantıya işaret eden Özcan, hukukun yasalar çerçevesinde ne yapılabileceğini, etiğin ise ne yapılması gerektiğini belirttiğini vurguladı. Hukukun gayesinin adaleti gerçekleştirmek, etiğin amacının ise iyiye ve doğruya ulaşmak olduğunu ifade eden Özcan, "Kamu yönetiminde etik, kamu görevlilerinin karar alırken ve kamu hizmetlerini yürütürken uymaları gereken tarafsızlık, dürüstlük, adalet, saydamlık ve hesap verebilirlik gibi birtakım ahlaki değerler ve ilkeler bütününe denir. Bizde hesap verilebilirlik henüz sağlanabilmiş değil. 10 yıldır harcamaları denetlenmeyen belediyeler var. Türkiye'de kamu harcamalarının yüzde 13-15'i denetlenebiliyor. Her kurum gerek denetim organlarına gerekse yargıya hesap verebilir olmalı" dedi.
Siyaset, yönetim ve yargının hem kurum olarak hem de aktörler olarak bütün ülkelerde güven kaybıyla karşı karşıya olduğunu dile getiren Özcan, bunun kurumların ve yöneticilerinin kendilerini yenileyememesinden kaynaklandığına değindi. Kamuda etik kurallardan uzaklaşmanın beraberinde yozlaşmayı getirdiğini açıklayan Özcan, "Adam kayırmacılık, siyasal kayırmacılık, hizmet kayırmacılığı, rant kollama, vurgunculuk, lobicilik, rüşvet, hediye alma, verimsizlik ve israf da kamudaki yozlaşma örnekleridir. Yozlaşma, yönetime karşı güven krizi ve liyakatsizliğe yol açıyor. Bizim en önemli meselemiz liyakatsizlik, yani işin ehline verilmemesi. 'Benim adamım olsun da taştan olsun' mantığı. Güçsüz insanlara iş yaptırmak kolaydır. Talimat verirsiniz, onlar da harfiyen yerine getirir. Hiçbir itirazla karşılaşmazsınız. 'Hayır' demeyi bilen yönetici ve toplum olmalıyız. Günümüzde kamu etiğinin yeniden inşa edilmesi gerekir" diye konuştu.