Çukurca'da 7 Askerin Şehit Olması
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 7 askerin şehit düşmesi ile ilgili soruşturma dosyasının gereğinin takdir ve ifası için 4 Mart 2010 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderildiğini bildirdi
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 7 askerin şehit düşmesi ile ilgili soruşturma dosyasının gereğinin takdir ve ifası için 4 Mart 2010 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderildiğini bildirdi.
Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, basın-yayın organlarında Ankara kaynaklı dolduğu öğrenilen ve başsavcılıklarınca yürütülen soruşma ile ilgili haberlerin yayınlandığı belirtildi. Açıklamada, "Adalet Bakanlığı'nın 26 sayılı genelgesi, '....Soruşturma evresinde Cumhuriyet başsavcıları veya Cumhuriyet savcıları tarafından basın ve yayın organlarına açıklama yapılmaması ancak kamuoyunun bilgilendirilmesinin zorunlu olduğu düşünülen durumlarda, şüpheli kesin olarak belirlendikten ve
suçla ilgili deliller toplandıktan sonra Cumhuriyet başsavcısı tarafından basın bildirisi yoluyla açıklama yapılması, bu bildiri de suçsuzluk karinesi ve kişilik hakları da göz önünde bulundurulmak suretiyle kişilerin onurlarını kırıcı, küçük düşürücü, siyasi görüşleri açıklayıcı mahiyette veya bu anlama gelebilecek nitelikte ifadelere yer verilmemesi, gizli kalması gereken hususların açıklanmaması' hükmüne amirdir. Dolayısıyla, olaya ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılığı'mız (Özel Yetkili Cumhuriyet
Başsavcılığı Vekilliğimiz) tarafından yapılan soruşturmada, Çukurca 20. Jandarma Tugay Komutanlığı'na bağlı askeri birliğin 27 Mayıs 2009 tarihinde Çukurca-Hantepe sınır bölgesinin doğusunda intikal halindeyken daha önceden araziye güvenlik amaçlı döşenmiş mayının patlaması sonucu askerler Ziya Bener, Deniz Demirci, Özkan Dumlu, Cafer Çelik, Kemal Özer, Adil Yılmaz, ve Oğur Kır'ın şehit olduğu, Muhterem Akalın, Samet Koca, Ferhat Bilmez, Muhammet Akdeniz, Aytaç Güney, Fırat Güneş ve Mehmet Solmaz'ın da
yaralandığı, Raziye Demirci Refik Bener'in de şikayetçi olduğu tespit olunmuştur. Delillerin derlenmesinden sonra 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesi kapsamında bulunmadığı sonucuna ulaşılan soruşturmada, bir kısım asker şüphelilerin eylemlerinin, 'bilinçli tesirle birden çok kişinin ölümüne sebep olmak' kapsamında mütalaa edilebileceği hukuki kanaatiyle ve bu suçun 353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun 9. maddesi kapsamındaki suçlardan olduğu değerlendirilerek
ve aynı kanunun 15. maddesi gereği soruşturma dosyası gereğinin takdir ve ifası için 4 Mart 2010 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderilmiştir. Cumhuriyet başsavcılığımızca verilen nihai karar üzerine delilleri tahlil ile soruşturmayı muktezaya bağlama görev ve yetkisi Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na ait bulunmaktadır" denildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, basın-yayın organlarında Ankara kaynaklı dolduğu öğrenilen ve başsavcılıklarınca yürütülen soruşma ile ilgili haberlerin yayınlandığı belirtildi. Açıklamada, "Adalet Bakanlığı'nın 26 sayılı genelgesi, '....Soruşturma evresinde Cumhuriyet başsavcıları veya Cumhuriyet savcıları tarafından basın ve yayın organlarına açıklama yapılmaması ancak kamuoyunun bilgilendirilmesinin zorunlu olduğu düşünülen durumlarda, şüpheli kesin olarak belirlendikten ve
suçla ilgili deliller toplandıktan sonra Cumhuriyet başsavcısı tarafından basın bildirisi yoluyla açıklama yapılması, bu bildiri de suçsuzluk karinesi ve kişilik hakları da göz önünde bulundurulmak suretiyle kişilerin onurlarını kırıcı, küçük düşürücü, siyasi görüşleri açıklayıcı mahiyette veya bu anlama gelebilecek nitelikte ifadelere yer verilmemesi, gizli kalması gereken hususların açıklanmaması' hükmüne amirdir. Dolayısıyla, olaya ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılığı'mız (Özel Yetkili Cumhuriyet
Başsavcılığı Vekilliğimiz) tarafından yapılan soruşturmada, Çukurca 20. Jandarma Tugay Komutanlığı'na bağlı askeri birliğin 27 Mayıs 2009 tarihinde Çukurca-Hantepe sınır bölgesinin doğusunda intikal halindeyken daha önceden araziye güvenlik amaçlı döşenmiş mayının patlaması sonucu askerler Ziya Bener, Deniz Demirci, Özkan Dumlu, Cafer Çelik, Kemal Özer, Adil Yılmaz, ve Oğur Kır'ın şehit olduğu, Muhterem Akalın, Samet Koca, Ferhat Bilmez, Muhammet Akdeniz, Aytaç Güney, Fırat Güneş ve Mehmet Solmaz'ın da
yaralandığı, Raziye Demirci Refik Bener'in de şikayetçi olduğu tespit olunmuştur. Delillerin derlenmesinden sonra 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesi kapsamında bulunmadığı sonucuna ulaşılan soruşturmada, bir kısım asker şüphelilerin eylemlerinin, 'bilinçli tesirle birden çok kişinin ölümüne sebep olmak' kapsamında mütalaa edilebileceği hukuki kanaatiyle ve bu suçun 353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun 9. maddesi kapsamındaki suçlardan olduğu değerlendirilerek
ve aynı kanunun 15. maddesi gereği soruşturma dosyası gereğinin takdir ve ifası için 4 Mart 2010 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderilmiştir. Cumhuriyet başsavcılığımızca verilen nihai karar üzerine delilleri tahlil ile soruşturmayı muktezaya bağlama görev ve yetkisi Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na ait bulunmaktadır" denildi.