Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu:
Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu, anayasa değişiklik paketiyle ilgili Türk milletinin aldatılmaya çalışıldığını öne sürerek, "Türk milleti bu hapı yutmayacaktır
Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu, anayasa değişiklik paketiyle ilgili Türk milletinin aldatılmaya çalışıldığını öne sürerek, "Türk milleti bu hapı yutmayacaktır. Çünkü Türk milleti hapı yutmanın ne anlama geldiğini iyi biliyor. Türk milleti o bilinçtedir. Bu hap yutulmamalıdır, yutulmayacaktır" dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Manisa Şubesi tarafından Belediye Kültür Sitesi Lale Salonu'nda konferans düzenlendi. Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadaoğlu, YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Prof. Dr. Süheyl Batun'un konuşmacı olarak davet edildiği konferansta, anayasa değişiklik paketi değerlendirildi. Manisa Baro Başkanı Fadıl Ünal'ın yönettiği konferansa CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, akademisyenler ve çok sayıda kişi katıldı.
"Türkiye'de anayasa değişikliğine ihtiyaç var mı?" sorusuna cevap aranması gerektiğini belirten Kanadoğlu, "Evet, doğrudur. Türkiye'de bir anayasa değişikliğine ihtiyaç vardır. Peki bu anayasa değişikliğinin zamanı mıdır? İşte o sorunun cevabı herhalde net olarak 'zamanı değildir' olmalıdır. Çünkü anayasa değişikliği milletin dile getirdiği gerçek bir ihtiyaca dayalı olmalıdır. 'Avrupa Birliği (AB) bu değişikliği istiyor' gibi bir bahaneyle kendilerinin arzu ettiği bir yargı reformu altında yargıyı kuşatma arzusu net ve açık bir şekilde ortadadır. Kendi ideolojik düşüncelerinin gerçekleşmesini sağlamak için yapılmış olan bir gündem değiştirme hareketidir" dedi.
Türk milletinin zeki olduğunu ve değişikliğe müsaade etmeyeceğini söyleyen Kanadoğlu şöyle devam etti:
"Önümüzdeki yeni bir seçimde öyle zannedilmektedir ki, 'Türk halkı sadece mağduriyete oy veriyor, mağdurun yanında oluyor ve dönen olayın, yapılmak istenen oyunun farkında değildir. Bu Türk halkına yapılacak en büyük saygısızlık olacaktır. Türk milleti belirli zamanlarda kullandığı oylarla sağduyusunu, zekasını, aklını çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Onun için bugün aynı oyunun bir kez daha sergilenmesine Türk halkı müsaade etmeyecektir."
TEKLİF-TASARI TARTIŞMASI
Anayasa değişikliği teklifinin bir tasarı olduğunu savunan Kanadoğlu, "184 milletvekili tarafından imzalanacakken, hazır imzalarla doldurulursa bu bir teklif değildir. Türkiye'deki rejimin adına demokrasi diyoruz. Hazırlanan teklifi okumadan atılan imzalar güveni de sarsmaktadır. Hazırlanan hükümet tasarısına teklif süsü verilmiştir. Bu gerçekte bir hükümet tasarısıdır. Anayasa değişikliği yapma yetkisi yasamanındır. Anayasamız 'Yürütme bu işin içinde olmasın' demiştir. Eğer siz anayasa ve yürütmeyi ayrı güçler olarak kabul ediyorsanız yasama, yürütme ve yargı ayrı güçlerdir. Bu güçler birbirlerinin üstünde değildir. Bu güvence net olarak teminat altına alınmak istenmiştir. Bunun değiştirilmesinin bile teklif edilmesi önlenmiştir. Teklif sadece yasamanın göreviyken parti genel merkezinde hazırlanan, hükümet tarafından bu teklif meclise verilmişse kuvvetler ayrılığına aykırı bir durum ortaya çıkmıştır. Bu yürütmenin başından geliyorsa bu teklif ile kuvvetler ayrılığı bir tarafa bırakılmış demektir. Bu teklif değil, tasarıdır. Anayasa değişikliği gerçek ihtiyacını yine hiç kuşkunuz olmasın ciddi ve samimi bir iktidarın yapabileceği iştir. Bu teklifin içinde kabul edebileceğim madde yok mu var. Ancak Türk milleti olarak benim istediğim anayasa bu değil" diye konuştu.
"TÜRK HALKI HAPI YUTMAYACAK"
Referandum konusuna da değinen Kanadoğlu şöyle konuştu:
"Meclis hangi maddelerin oylanacağına keyfi olarak karar veremez. Anayasa diyor ki, 'sen yasama olarak her isteğini yapma yetkisine sahip değilsin. Bir kere anayasaya sadık kalmalısın. Anayasa değişikliği maddelerini ayrı ayrı oylamaya sunmalısın' diyor. Ama sen bunların hepsini önümüze getirerek bütün maddeleri oylamamızı sağlamaya çalışıyorsun. Başbakan diyor ki 'bu bir hap gibi'. Soslarla acılığını giderip hap yutturmaya çalışıyorsun. Türk milleti bu hapı yutmayacaktır. Çünkü Türk milleti hapı yutmanın ne anlama geldiğini iyi biliyor. Türk milleti o bilinçtedir. Bu hap yutulmamalıdır, yutulmayacaktır. Bu hap yutturma ve kandırmacalar boşa çıkacaktır. Bütün güç halktadır. Gücünüzü birleştirin. Çünkü bu anayasa değişikliği gerçekleşirse kaybımız çok büyük olacak. Bu kayıp bir siyasi partinin değil halkımızın kaybı olacaktır."
YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da, "Bu anayasa taslağı özgürlüklerin bir kenara bırakılıp Türkiye'nin karanlıklara doğru götürülmek istendiğinin resmi belgesidir ve böyle bir belge Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulabilmiştir. Onun için, biz özgürlük diyoruz, biz demokrasi diyoruz, biz bu anayasa taslağına hayır diyoruz. Çünkü hukukun üstünlüğün istiyoruz. Ama siyasi iktidar kendi hukukunu hakim kılmak istiyor. Türkiye Cumhuriyeti'ndeki hukuk düzeni bir iktidarın hukukuna hapsedilebilecek bir hukuk düzeni değildir. Türkiye'de hakim olacak hukuk düzeni cumhuriyet hukuk düzenidir ve bu asla değişmeyecektir" dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Manisa Şubesi tarafından Belediye Kültür Sitesi Lale Salonu'nda konferans düzenlendi. Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadaoğlu, YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Prof. Dr. Süheyl Batun'un konuşmacı olarak davet edildiği konferansta, anayasa değişiklik paketi değerlendirildi. Manisa Baro Başkanı Fadıl Ünal'ın yönettiği konferansa CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, akademisyenler ve çok sayıda kişi katıldı.
"Türkiye'de anayasa değişikliğine ihtiyaç var mı?" sorusuna cevap aranması gerektiğini belirten Kanadoğlu, "Evet, doğrudur. Türkiye'de bir anayasa değişikliğine ihtiyaç vardır. Peki bu anayasa değişikliğinin zamanı mıdır? İşte o sorunun cevabı herhalde net olarak 'zamanı değildir' olmalıdır. Çünkü anayasa değişikliği milletin dile getirdiği gerçek bir ihtiyaca dayalı olmalıdır. 'Avrupa Birliği (AB) bu değişikliği istiyor' gibi bir bahaneyle kendilerinin arzu ettiği bir yargı reformu altında yargıyı kuşatma arzusu net ve açık bir şekilde ortadadır. Kendi ideolojik düşüncelerinin gerçekleşmesini sağlamak için yapılmış olan bir gündem değiştirme hareketidir" dedi.
Türk milletinin zeki olduğunu ve değişikliğe müsaade etmeyeceğini söyleyen Kanadoğlu şöyle devam etti:
"Önümüzdeki yeni bir seçimde öyle zannedilmektedir ki, 'Türk halkı sadece mağduriyete oy veriyor, mağdurun yanında oluyor ve dönen olayın, yapılmak istenen oyunun farkında değildir. Bu Türk halkına yapılacak en büyük saygısızlık olacaktır. Türk milleti belirli zamanlarda kullandığı oylarla sağduyusunu, zekasını, aklını çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Onun için bugün aynı oyunun bir kez daha sergilenmesine Türk halkı müsaade etmeyecektir."
TEKLİF-TASARI TARTIŞMASI
Anayasa değişikliği teklifinin bir tasarı olduğunu savunan Kanadoğlu, "184 milletvekili tarafından imzalanacakken, hazır imzalarla doldurulursa bu bir teklif değildir. Türkiye'deki rejimin adına demokrasi diyoruz. Hazırlanan teklifi okumadan atılan imzalar güveni de sarsmaktadır. Hazırlanan hükümet tasarısına teklif süsü verilmiştir. Bu gerçekte bir hükümet tasarısıdır. Anayasa değişikliği yapma yetkisi yasamanındır. Anayasamız 'Yürütme bu işin içinde olmasın' demiştir. Eğer siz anayasa ve yürütmeyi ayrı güçler olarak kabul ediyorsanız yasama, yürütme ve yargı ayrı güçlerdir. Bu güçler birbirlerinin üstünde değildir. Bu güvence net olarak teminat altına alınmak istenmiştir. Bunun değiştirilmesinin bile teklif edilmesi önlenmiştir. Teklif sadece yasamanın göreviyken parti genel merkezinde hazırlanan, hükümet tarafından bu teklif meclise verilmişse kuvvetler ayrılığına aykırı bir durum ortaya çıkmıştır. Bu yürütmenin başından geliyorsa bu teklif ile kuvvetler ayrılığı bir tarafa bırakılmış demektir. Bu teklif değil, tasarıdır. Anayasa değişikliği gerçek ihtiyacını yine hiç kuşkunuz olmasın ciddi ve samimi bir iktidarın yapabileceği iştir. Bu teklifin içinde kabul edebileceğim madde yok mu var. Ancak Türk milleti olarak benim istediğim anayasa bu değil" diye konuştu.
"TÜRK HALKI HAPI YUTMAYACAK"
Referandum konusuna da değinen Kanadoğlu şöyle konuştu:
"Meclis hangi maddelerin oylanacağına keyfi olarak karar veremez. Anayasa diyor ki, 'sen yasama olarak her isteğini yapma yetkisine sahip değilsin. Bir kere anayasaya sadık kalmalısın. Anayasa değişikliği maddelerini ayrı ayrı oylamaya sunmalısın' diyor. Ama sen bunların hepsini önümüze getirerek bütün maddeleri oylamamızı sağlamaya çalışıyorsun. Başbakan diyor ki 'bu bir hap gibi'. Soslarla acılığını giderip hap yutturmaya çalışıyorsun. Türk milleti bu hapı yutmayacaktır. Çünkü Türk milleti hapı yutmanın ne anlama geldiğini iyi biliyor. Türk milleti o bilinçtedir. Bu hap yutulmamalıdır, yutulmayacaktır. Bu hap yutturma ve kandırmacalar boşa çıkacaktır. Bütün güç halktadır. Gücünüzü birleştirin. Çünkü bu anayasa değişikliği gerçekleşirse kaybımız çok büyük olacak. Bu kayıp bir siyasi partinin değil halkımızın kaybı olacaktır."
YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da, "Bu anayasa taslağı özgürlüklerin bir kenara bırakılıp Türkiye'nin karanlıklara doğru götürülmek istendiğinin resmi belgesidir ve böyle bir belge Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulabilmiştir. Onun için, biz özgürlük diyoruz, biz demokrasi diyoruz, biz bu anayasa taslağına hayır diyoruz. Çünkü hukukun üstünlüğün istiyoruz. Ama siyasi iktidar kendi hukukunu hakim kılmak istiyor. Türkiye Cumhuriyeti'ndeki hukuk düzeni bir iktidarın hukukuna hapsedilebilecek bir hukuk düzeni değildir. Türkiye'de hakim olacak hukuk düzeni cumhuriyet hukuk düzenidir ve bu asla değişmeyecektir" dedi.