Chp'li Öymen Ve Elekdağ'dan, Ermenistan Protokolleri İle İlgili Açıklama

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Ermenistan'la ilişkiler bağlamında, sadece bölgeye yönelik 'vizyon, transformasyon' gibi sözleri çok fazla tekrarlayarak bu meselelerin çözülemeyeceğini belirterek, "Sonu 'syon'la biten sözcüklerden biri de 'hallüsinasyon'dur, hayal kurmaktır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Ermenistan'la ilişkiler bağlamında, sadece bölgeye yönelik 'vizyon, transformasyon' gibi sözleri çok fazla tekrarlayarak bu meselelerin çözülemeyeceğini belirterek, "Sonu 'syon'la biten sözcüklerden biri de 'hallüsinasyon'dur, hayal kurmaktır. Öyle görülüyor ki, hükümet iyimser hayaller kurarak bu meseleleri çözebileceğini zannediyor. Ama bugün aldığımız sonuç maalesef 'sıfır ihtilaf politikası' değil, 'sıfırın altında dış politikadır'" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ve CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, Ermenistan ve Türkiye arasında imzalanan protokollerin onay süreçlerinde yaşananlarla ilgili TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi. Öymen, Meclis'te Pazartesi günü yapılan görüşmelerde hükümetin sanki hiçbir şey olmamış gibi, sanki Ermenistan Anayasa Mahkemesi protokollerin anlamının tamamen değiştirecek kararlar almamış gibi bir yaklaşımla, bu protokollerin şartlar uygun olduğunda onaylanacağını ifade etmesinin dikkat
çekici olduğunu söyledi. Öymen, "Öyle anlaşılıyor ki, Sayın Bakan Ermenistan Anayasa Mahkemesi kararlarının esin olduğunu değiştirilmesinin mümkün olmadığının farkında değildir veya bunu bile bile içine sindirmektedir. Ermenistan ile yapılan gizli görüşmelerde, bu protokollerin en can alıcı noktalarında yani Ermenistan'ın işgal ettiği Azeri topraklarından çekilmesi noktasında, yani Kars Anlaşmasının geçerliliği konusunda, kurulacak komisyonun soykırımın olup olmadığını tespit edeceği konusunda taraflar
arasında görüş birliğine varılmamıştır. Protokoller imzalanırken, Türk tarafı Ermeni tarafına görüşlerini resmen sorup tescil ettirememiştir. Herkes protokolleri kendi anlayışına göre yorumlamıştır" diye konuştu.
Öymen, Avrupa Birliği Konseyi'nin 28 Şubat 2008 tarihinde bir karar aldığını ve bu kararda 'AB üyesi ülkelerin milli mahkemeleri bir olayın soykırım olup olmadığına karar verebilir' denildiğini belirterek, bu kararın Birleşmiş Milletler Soykırımla Mücadele Sözleşmesi'nin temel ilkelerine ters olduğunu söyledi. Öymen, hükümetin AB Konseyi'nin bu kararına karşı hiçbir şey yapmadığını da söyledi. Ayrıca, Ermeni hükümetinin taktiğinin de, bütün uluslararası kamuoyunun dikkatini sürekli 1915 olaylarına çekmek
olduğunu belirten Öymen, "Bunu sebebi açıktır. 1992-93 yılında meydana gelen olayları, Hocaali katliamını, Azeri topraklarının yüzde 20'sinin Ermenistan tarafından işgal altında olmasını gözden uzak tutmak istiyorlar" dedi.
1915 olaylarında 518 bin Türk'ün Ermeniler tarafından katledildiğini belirten Öymen, ABD başkanı Obama'nın konuşmasında, Mavi Kitap'ta buna herhangi bir atıf olmadığını söyledi. Öymen, "Yani 518 bin Türk'ün öldürülmesini önemsiz bir olay gibi değerlendiriyorlar. Sürekli bizi 95 yıl önceki olaylarla ilgili savunmaya çekmek istiyorlar. O olaylar sırasında hayatını kaybeden Türklerin unutturulmasını istiyorlar ve kısa bir süre önce olan ve halen devam eden Ermenistan'ın Azeri topraklarını işgalini
unutturmak istiyorlar. Unutturmak istedikleri bir olay da ASALA terör örgütünün Türk diplomatlarını öldürmesidir" dedi.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın 'Hiçbir zaman Yukarı Karabağ'ı Azerbaycan'a iade etmeyeceğiz' dediğini belirten Öymen, "Sanki çekileceklermiş gibi, 'meclisin gündeminde tutalım bu konuyu, zamanı gelince onaylayalım'. Peki Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin kararını ne yapacaksınız?" diye konuştu.

"TÜRKİYE BOYUN EĞİYOR"
Türkiye'nin hep alttan alıcı, boyun eğici bir tavır içinde görüldüğünü ve bunu üzüntüyle karşıladığını ifade eden Öymen, "Haksızlığa uğrayan bir ülke bu kadar boynunu bükemez. Haksızlıklara tepki göstereceksiniz. Elimizde ne kadar çok belge var, kitap var. Siz bütün bunları bir kenara bırakacaksınız Biz hükümetin bu konudaki tavrını çok yanlış, eksik ve tutarsız buluyoruz. Hükümetin birinci görevi Türkiye'nin, Türk milletinin hakkını, hukukunu, haysiyetini korumaktır. Bu protokollerin imza aşamasında da,
sonrasında da hükümetin böyle bir kararlılık sergilediğini göremiyoruz. Sadece bölgeye yönelik 'vizyon, transformasyon' filan gibi sözleri çok fazla tekrarlayarak bu meseleleri çözemezsiniz. Sonu 'syon'la biten sözcüklerden biri de 'hallüsinasyon'dur, hayal kurmaktır. Öyle görülüyor ki, hükümet iyimser hayaller kurarak bu meseleleri çözebileceğini zannediyor. Ama bugün aldığımız sonuç maalesef 'sıfır ihtilaf politikası' değil, 'sıfırın altında dış politikadır'. Ermenistan ile ilişkileri iyileştiremediği
gibi, aynı zamanda Azerbaycan ile ilişkileri soğuttu" diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da, hükümetin protokolleri meclis gündeminde tutarak, Türkiye'yi dış baskılara açık tuttuğunu söyledi. Elekdağ, "Ermeni açılımı çok perişan durumda. Bu haliyle protokoller meclise sunulamaz. Buna cesaret edemezler" dedi.