Chp Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, anayasa değişikliği paketine ilişkin CHP'nin vereceği mücadeleyi 2

Chp Grup Toplantısı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, anayasa değişikliği paketine ilişkin CHP'nin vereceği mücadeleyi 2. Dünya Savaşı'nda Churchill'in Hitler'e söylediği 'Dağda, denizde ovada sonuna kadar mücadele edeceğiz' sözlerine atıfta bulunarak anlattı. Baykal, "Churchill Hitler'e karşı, 'Dağda, denizde ovada sonuna kadar mücadele edeceğiz' demişti. Bizde parlamentoda referandumda Anayasa Mahkemesinde her yerde sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi.
Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Baykal, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen anayasa değişikliği paketine değindi. Baykal, "Hepimiz ve milletimiz büyük üzüntüyle ibretle izliyor. Yani parlamento işi gücü bıraktı ekonominin gelişmesini, diplomatik olayları dünyadaki gelişmeleri içerdeki siyasi , sosyal olayları, ülkede yaşanan faciaları unuttu, başka işimiz gücümüz yok diye AKP'nin projesi olarak bir anayasa değişikliğini parlamentonun gündemine sabahın köründen ertesi sabaha kadar dayatan bir
anlayışı uygulamaya koydu. Sıraların üzerinde uyuyan milletvekilleri, koridorlarda perişan olmuş insanlar...Üslubun giderek kontrolden çıkması. TBMM'ye onuruna, şerefine kesinlikle uygun düşmeyen bir müzakere biçimi parlamentoya dayatılmıştır. Bu tablo gerçekten üzüntü verici olmuştur. Parlamentonun bu hali milletimizi mutlu etmemiştir" dedi.

'BU KONUDA YARATILMAK İSTENEN GÖRÜNTÜ BALON GİBİ SÖNMÜŞTÜR"
Bugün gelinen noktada bu anayasa değişikliğinin ne olduğunu ortaya çıktığını belirten Baykal "Bu konuda yaratılmak istenen olumlu görüntü balon gibi sönmüştür. Dünya modeli, Avrupa'da da böyle lafları iflas etmiştir. Bunların hepsinin çarpıtma , şeytanayrıntıda gizlidir, temel unsuların gözden çıkarma anlayışı ile yapıldığı ortaya çıkmıştır" dedi. Bu anayasa değişikliğinin baştan beri yanlış olduğunu savunan Baykal, anayasa değişikliğinin konserve listelerle anayasa aykırı şekilde sunulduğunu söyledi.
Baykal, "Her aşamasında bir yanlışlık bir çarpıklık öyle paçalardan aka aka gelmiş. Geldiğimiz noktada herkes görüyorki bu anayasadeğişikliği Türkiye'nin anayasa değişikliği ihtiyacına cevap verecek bir Türkiye projesi değildir. Bu anayasa değişikliği projesi AKP'nin anayasa değişikliği projesidir" dedi.
Bu değişikliğin yanında ne siyasi partilerin ne kurumların ne de hukukçuların olduğunu ifade eden Baykal, "Bu değişikliğini yanında sadece AKP vardır. Almış eline biranayasa değişikliği. almış değil yaptırmış. Kendi partileri biraraya gelmişler bir değişiklik yapmışlar. Almışlar, çıkmışlar bunu kabul ettireceğiz Türkiye'ye. Bunun Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasası olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır, bu RTE'nin anayasa değişikliği haline dönüşmüştür. TC anayasası değilde RTE anayasası. Bu netleşti. Yok ki
yanlarında kimse. Bu anayasa koyduğun ihtiyaçlar senin intiyaçların. Üstelikte saygıder, etik olmayan ihtiyaçların. Kendi çıkarın için getirdiğin ihtiyaç. Bu görüldü. Asıl bu anayasa değişikliğinin özünün oluşturma maddeleri gözden kaçırmakiçin getirdiği süsleme maddelerin iç yüzüde ortaya çıktı. Artık millet bunun bir AKP dayatması AKP'nin siyasi dayatması olduğunu çok açık birşekilde görmeye başladı. Bu çok önemli bir kazanımdır" diye konuştu.
Yapılacak değişikle iktidarın Anaya Mahkemesi'ni kendi zihniyetine göre şekillendireceğini belirten Baykal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski üyesi Rıza Türmen'in gerilecek değişiklikle Anayasa Mahkemesi'ne seçilen 17 üyeden 10'unun AK Partinin izini taşıyacak sözlerine atıfta bulundu. Baykal, "Ne 10' Sayın Türmen 17'si, 17'si" dedi.

'BU KRİZ KARŞISINDA MECLİSİMİZİN HAYSİYET ŞAHLANMASI GERÇEKLEŞTİRMESİNE İHTİYAÇ VARDIR'
Baykal, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen anayasa değişikliği paketinin daha 1. tur bitmeden siyaseten çürüdüğünü söyledi. Meclis'in en şerefli kararlarından birinin 2003 yılında 1 Mart tezkeresinin reddedilmesi olduğunu ifade eden Baykal, bunda AK Parti'li bazı milletvekillerinin katkısı olduğunu söyledi. Baykal, "Bunu hep birlikte yaptık. oradaki arkadaşlarımızın o katkıları olmasaydı bu sonucu alamazdık. Hepimiz iftihar ediyoruz. Şimdi yine böyle bir ihtiyaç noktasına doğru gidiyoruz karar noktasına
gidiyoruz. Bu kriz karşısında Meclisimizin tekrar bir haysiyet şahlanması gerçekleştirilmesine ihtiyaç vardır.CHP'lisi AKP'lisi, bağımsızı başka partilere mensup olan arkadaşlarımız el ele vereceğiz ve bu şartlarla bu dayatmalarla olmaz diyeceğiz. Bunu referanduma taşımadan bu aşamada beraber yapmalıyız.
Bunun yapılması TBMM'ye tarihi bir şeref kazandıracaktır" dedi.

'ADALET BAKANI ERGİN'İN ÖNERİSİ
Baykal, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in 'Paketi ikiye ayırırız ancak CHP Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyeceğine söz versin' teklifine tepki gösterdi. Baykal, "Bize diyor ki ayıralım da sen Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyeceğine söz ver. Bu 3 maddeye karşıyız anayasa aykırıdır. Bu ne demek? 'Bu 3 madde anayasaya aykırı biz biliyoruz. Anayasa aykırı değilse istediğin kadar git kardeşim. Anayasa Mahkemesi bu konuda kararını alsın, ben bundan mutluluk duyarım' diyebilirsin. Ne zaman dersin. Anayasa aykırı olduğunu
bildiğin zaman. anayasaya aykırı olduğunu biliyorsan o zaman ' Aman bu iş Anayasa Mahkemesi'ne gitmesin' dersin. Şimdi bunu yapıyorlar. Bir iktidar ki bakanı ile Başbakanı ile yaptığı işin anayasa aykırı olduğunu biliyor ve Anayasa Mahkemesi'ne işin götürülmemesini bir talep olarak ifade etme ihtiyacını hisseder. Ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Sen yemin ettiğin halde bozuyorsun ben anayasayı korumak istediğimde yapma diyorsun" diye konuştu.
Konuşmasında 23 Nisan'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın koltuğunu devrettiği çocuğa, " Başbakansın ister asarsın ister kesersin' sözlerini de eleştiren Baykal, "Başbakan'ın kafasında bir Başbakanlık anlayışı var. Yani ister as isterkes diyor. Valla geçmişe bakarak diyoruz ki iyiki as ve kes te kaldı. Sivas'taki olaylar gibi yak da diyebilirdi. Asla , kesle Başbakanlık anlayışı. Keser döner sap döner gün olur hesap döner Başbakan. Şimdi hukuk tanımam, denetim istemem.Bütün sıkıntılarda bundan
kaynaklanıyor " dedi.
Konuşmasında Başbakan Erdoğan'a "Sen benim Anayasa Mahkemesi'ne gitmememi nasıl istersin" diyen Baykal, bunun ahlaksız bir teklif olduğu sözlerini yineledi. Baykal, " Benim anayasal hakkım olan bir konuyu nasıl pazarlık konusu yapmaya cüret edersin. Dünyada aman Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyin diyen kaç tane Başbakan vardır dersiniz. Şu rezalete bakın " dedi.
Baykal, 2. Dünya Savaşı'nda Churchill Hitler'e dediği " Dağda, denizde, ovada sonuna kadar mücadele edeceğiz' sözlerini anımsatarak, "Bizde parlamentoda, referandumda Anayasa Mahkemesinde her yerde sonuna kadar mücadele edeceğiz" diye konuştu.