Baykal Başbakan Erdoğan'a yüklendi

Anayasa Mahkemesi'ne gitmemeleri istemini "Ahlaksız teklif" olarak değerlendiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Churchill Hitler'e karşı, 'karada denizde havada her yerde mücadele edeceğiz' demişti. Biz de TBMM'de, Anayasa Mahkemesi'nde her yerde bu iktidara karşı mücadele edeceğiz" diye konuştu.


Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, anayasa değişikliği teklifini eleştirerek, iktidarın hukuk ve denetim istemediğini ileri sürdü. Türkiye'nin her şeyi bırakarak AK Parti'nin bir projesi olan anayasa değişikliği ile uğraşmaya başladığını ifade eden Baykal, Anayasa değişikliği ile ilgili savunulan tezlerin hepsinin iflas ettiğini öne sürdü. Anayasa değişikliğinin ilk olarak konserve imzalarla sunulduğunu ifade eden Baykal, anayasa değişikliğin her aşamasında yanlışlığın paçalardan aka akak geldiğini kaydetti. Baykal, bu anayasa değişikliği projesi Türkiye'nin ihtiyacına cevap verecek bir proje olmadığını belirtti.

"Anayasa değişikliğini Türkiye Cumhuriyeti Anayasası değil, RTE anayasası olduğunu" iddia eden Baykal, yapılmakta olan değişikliğin amacının Anayasa Mahkemesi'ni kendi zihniyetlerine göre şekillendirmek olduğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi'ne Meclis'ten seçilecek üç üyenin Başbakan Erdoğan tarafından seçileceğini iddia eden Baykal, Anayasa Mahkemesi üyelerinden 10'unun AK Parti izin taşıyacağını hukukçuların ifade ettiğini dile getirdi. Baykal, yapılan düzenlemeye, milis kuvveti kuran, parti bodrumunu cephaneyle dolduran, bölücülük yapan partiderdahi yapsa hesap sorulamayacağını kaydetti.

Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un Anayasa Mahkemesi, parti kapatma ve HSYK ile ilgili maddelerin ertelenmesini istediğini söyleyen Baykal, dünyanın en önemli hukukçusunun refarandumda hayır oyu kullanacağını söylediğine işaret etti.

Başbakan Erdoğan'ın kendilerine şark kurnazlığı ile suçladığını belirten Baykal, "Başbakan bize şark kurnazlığından bahsediyor. Kurnazlık anayasa üzerine yemin edip, özünü değiştirmekte ortaya çıkıyor." diye konuştu.

Meclis'in en şerefli kararlarından birinin 2003 tezkeresinin reddedilmesi olduğunu savunan Baykal, "Şimdi yine bir karar noktasına gidiyoruz. Meclis'in tekrar bir haysiyet şahlanmasına ihtiyaç vardır. CHP'lisi AKP'lisi ele ele verip 'bu olmaz' diyeceğiz. Bunu referanduma taşımadan bu aşamada beraber yapmalıyız. Bu, TBMM'ye tarihi bir şeref kazandıracaktır. AKP'de bir telaş başladı. Görüyoruz ki CHP değişikliği Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyeceğine söz verirse, paket ikiye ayıracakmış. Bize diyorlar ki; 'Paketi ayırırız ama 3 maddeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyeceğine söz ver.' Biz o 3 maddeye karşıyız. Bir Başbakan ve bakan yaptıklarının anayasaya aykırı olduğunu bilir ve bunun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmemesini ister. Ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Sen yemin ettiğin halde bozuyorsun, ben anayasayı korumak istediğimde 'yapma' diyorsun. Bu iktidar hukuk ve denetim istemiyor. 23 Nisan'da başbakanlığa gelen çocuğa, 'artık yetki sende, ister as ister kes' diyor. Başbakan'ın kafasında bir anlayış olması gerekiyor bunu söylemek için. İyi ki, 'as ve kes'te kaldı. Sivas'taki gibi 'yak' da diyebilirdi." şeklinde konuştu.

Kendilerinden Anayasa Mahkemesi'ne gitmemeleri istenmesini "Ahlaksız teklif" olarak değerlendiren Baykal, "Churchill Hitler'e karşı, karada denizde havada her yerde mücadele edeceğiz demişti. Biz de TBMM'de, Anayasa Mahkemesi'nde her yerde bu iktidara karşı mücadele edeceğiz." açıklamasını yaptı.