Chp'den Başbakan Erdoğan Hakkında Gensoru Önergesi
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'yi Türkiye'de rüşvet dağıtan yabancılara ve rüşveti alanlara dokunulmazlık sağlamakla suçlayarak, "Bu tabloyu yaratan Başbakan olayları sorgulamadığı, Türkiye'nin itibarını zedelediği için hakkında gensoru önergesi veriyoruz" dedi
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'yi Türkiye'de rüşvet dağıtan yabancılara ve rüşveti alanlara dokunulmazlık sağlamakla suçlayarak, "Bu tabloyu yaratan Başbakan olayları sorgulamadığı, Türkiye'nin itibarını zedelediği için hakkında gensoru önergesi veriyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında verdikleri gensoru önergesinin gerekçesi hakkında bilgi verdi.
Kılıçdaroğlu, bugüne kadar yayınlanan tüm AB İlerleme Raporlarında Türkiye'deki 'yolsuzluklara' dikkat çekildiğini ancak AK Parti'nin bu raporlara kayıtsız kaldığını söyledi. Yolsuzluklar konusunda Türkiye'nin bugün dramatik bir noktaya geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu noktanın Türkiye'nin uluslararası alanda saygınlığını da ciddi ölçüde zedelediğini vurguladı. Türkiye'de dağıtılan rüşvetlerin başka ülkelerde gün yüzüne çıkarıldığını ve yargılamanın bu ülkelerde yapıldığına işaret eden Kılıçdaroğlu,
"Ama AKP iktidarı yurt dışında Türkiye'de dağıtılan rüşvetlerle ilgili olarak sessizliğini korumakta, adete rüşvet alanlar ortaya çıkmasın diye özel çaba harcamaktadır" diye konuştu.
Türkiye'de rüşvet dağıttığı kanıtlanan yabancı firmaların Mercedes marka otobüsleri üreten Alman Daimler ile Siemens firması ile ABD'li Delta-Pine firmaları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Diğer ülkelerde yapılan denetimler sonucu, o ülkelerde faaliyette bulunan şirketlerin Türkiye'de rüşvet dağıttıkları saptanıyor. O şirketler kendi ülkelerinde yargılanıyor ve mahkum oluyorlar ama Türkiye'de bu şirketlerin ve rüşvet alanların dokunulmazlıkları var. Türkiye'de rüşvet dağıtan yabancılara ve rüşveti alanlara da dokunulmazlık sağlayan AKP iktidarının kendisidir. Bu tabloyu yaratan Başbakan olayları sorgulamadığı, Türkiye'nin itibarını zedelediği için hakkında gensoru önergesi veriyoruz."
"GENSORUMUZ 'SIRADAN' DEĞİL"
Bir gazetecinin "Başbakanın 'gensorular önemli değil' şeklinde bir yaklaşımı var. Bu yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, bu rüşvet olayı karşısında hükümet cephesinde sessizlik karşısında, sorgulamanın yapılacağı tek yerin TBMM olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan çıksın şunu söylesin: ABD'de, Almanya'da, Hollanda'da, İngiltere'de, Kongo'da, Papua Yeni Gine'de eğer bir rüşvet olayının üzerine bir iktidar gitmiyorsa, o iktidar rüşveti paylaşıyor anlamına gelir. TBMM, Türkiye'nin saygınlığını korumak, Türkiye'de rüşvetle her şeyin yapılabileceği intiba yaratan bir hükümete kayıtsız kalmamak durumundadır. O nedenle TBMM'ye gensoruyu veriyoruz. Bu olay günlerce medyada yazıldı, çizildi. Ama bir tek AKP'li bakan, Sayın Başbakan çıkıp ta 'bizde bu rüşvet
olaylarının üzerine gideceğiz' sözünü kullanmadı. Tam aksine, biz gündeme getirince onlar kayıtsızlıklarını sürdürdüler. Eğer bu gensoru 'sıradan bir gensoru' diyorsa Sayın Başbakan ve onun kadroları, bilinmelidir ki, AKP rüşvetçileri koruyordur, AKP rüşvetçilerin sırtını sıvazlıyordur, AKP rüşveti paylaşıyordur kanısı artık toplumun belleğine yerleşmiş olur. O nedenle Sayın Başbakanın parlamento da çıkıp, 'biz rüşvete karşıyız, rüşvet alanları yakında ortaya çıkaracağız' demesini bekliyoruz. Demediği
taktirde rüşveti paylaşan kadroların içinde AKP kadrolarının da yer aldığını kabul edeceğiz. Sayın Başbakan rüşvetçileri koruyor. Rüşvet dağıtılan ülkeler belli. Nerede ortaya çıktığı belli ama bizim ülkemizde biz sessizliğimizi koruyoruz. O nedenle gensorumuzun parlamentoda yeterli yankıyı bulacağını umuyoruz."
Kılıçdaroğlu, elinde rüşvetin belgesi olup olmadığının sorulması üzerine, "Diğer ülkelerdeki mahkeme kararları var. Bu kararların olduğu yerde siz başka bir şey sorgulayamazsınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin yapması gereken, adli yardımlaşma çerçevesinde o belgeleri istemektir" karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine gensorunun, görüşmeleri devam eden Anayasa değişikliğini engelleme mahiyeti taşımadığını vurgulayarak, "Bizim böyle bir niyetimiz yok. Bu çok önemli bir konu" şeklinde konuştu.
'Danıştay saldırısına ilişkin bazı görüntülerin silinmesi sizce bir tesadüf mü?' sorusuna Kılıçdaroğlu, "Kamera kayıtlarının silinmesinin tesadüf olacağını sanmıyorum" cevabını verdi.
Kılıçdaroğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında verdikleri gensoru önergesinin gerekçesi hakkında bilgi verdi.
Kılıçdaroğlu, bugüne kadar yayınlanan tüm AB İlerleme Raporlarında Türkiye'deki 'yolsuzluklara' dikkat çekildiğini ancak AK Parti'nin bu raporlara kayıtsız kaldığını söyledi. Yolsuzluklar konusunda Türkiye'nin bugün dramatik bir noktaya geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, bu noktanın Türkiye'nin uluslararası alanda saygınlığını da ciddi ölçüde zedelediğini vurguladı. Türkiye'de dağıtılan rüşvetlerin başka ülkelerde gün yüzüne çıkarıldığını ve yargılamanın bu ülkelerde yapıldığına işaret eden Kılıçdaroğlu,
"Ama AKP iktidarı yurt dışında Türkiye'de dağıtılan rüşvetlerle ilgili olarak sessizliğini korumakta, adete rüşvet alanlar ortaya çıkmasın diye özel çaba harcamaktadır" diye konuştu.
Türkiye'de rüşvet dağıttığı kanıtlanan yabancı firmaların Mercedes marka otobüsleri üreten Alman Daimler ile Siemens firması ile ABD'li Delta-Pine firmaları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Diğer ülkelerde yapılan denetimler sonucu, o ülkelerde faaliyette bulunan şirketlerin Türkiye'de rüşvet dağıttıkları saptanıyor. O şirketler kendi ülkelerinde yargılanıyor ve mahkum oluyorlar ama Türkiye'de bu şirketlerin ve rüşvet alanların dokunulmazlıkları var. Türkiye'de rüşvet dağıtan yabancılara ve rüşveti alanlara da dokunulmazlık sağlayan AKP iktidarının kendisidir. Bu tabloyu yaratan Başbakan olayları sorgulamadığı, Türkiye'nin itibarını zedelediği için hakkında gensoru önergesi veriyoruz."
"GENSORUMUZ 'SIRADAN' DEĞİL"
Bir gazetecinin "Başbakanın 'gensorular önemli değil' şeklinde bir yaklaşımı var. Bu yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, bu rüşvet olayı karşısında hükümet cephesinde sessizlik karşısında, sorgulamanın yapılacağı tek yerin TBMM olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan çıksın şunu söylesin: ABD'de, Almanya'da, Hollanda'da, İngiltere'de, Kongo'da, Papua Yeni Gine'de eğer bir rüşvet olayının üzerine bir iktidar gitmiyorsa, o iktidar rüşveti paylaşıyor anlamına gelir. TBMM, Türkiye'nin saygınlığını korumak, Türkiye'de rüşvetle her şeyin yapılabileceği intiba yaratan bir hükümete kayıtsız kalmamak durumundadır. O nedenle TBMM'ye gensoruyu veriyoruz. Bu olay günlerce medyada yazıldı, çizildi. Ama bir tek AKP'li bakan, Sayın Başbakan çıkıp ta 'bizde bu rüşvet
olaylarının üzerine gideceğiz' sözünü kullanmadı. Tam aksine, biz gündeme getirince onlar kayıtsızlıklarını sürdürdüler. Eğer bu gensoru 'sıradan bir gensoru' diyorsa Sayın Başbakan ve onun kadroları, bilinmelidir ki, AKP rüşvetçileri koruyordur, AKP rüşvetçilerin sırtını sıvazlıyordur, AKP rüşveti paylaşıyordur kanısı artık toplumun belleğine yerleşmiş olur. O nedenle Sayın Başbakanın parlamento da çıkıp, 'biz rüşvete karşıyız, rüşvet alanları yakında ortaya çıkaracağız' demesini bekliyoruz. Demediği
taktirde rüşveti paylaşan kadroların içinde AKP kadrolarının da yer aldığını kabul edeceğiz. Sayın Başbakan rüşvetçileri koruyor. Rüşvet dağıtılan ülkeler belli. Nerede ortaya çıktığı belli ama bizim ülkemizde biz sessizliğimizi koruyoruz. O nedenle gensorumuzun parlamentoda yeterli yankıyı bulacağını umuyoruz."
Kılıçdaroğlu, elinde rüşvetin belgesi olup olmadığının sorulması üzerine, "Diğer ülkelerdeki mahkeme kararları var. Bu kararların olduğu yerde siz başka bir şey sorgulayamazsınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin yapması gereken, adli yardımlaşma çerçevesinde o belgeleri istemektir" karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine gensorunun, görüşmeleri devam eden Anayasa değişikliğini engelleme mahiyeti taşımadığını vurgulayarak, "Bizim böyle bir niyetimiz yok. Bu çok önemli bir konu" şeklinde konuştu.
'Danıştay saldırısına ilişkin bazı görüntülerin silinmesi sizce bir tesadüf mü?' sorusuna Kılıçdaroğlu, "Kamera kayıtlarının silinmesinin tesadüf olacağını sanmıyorum" cevabını verdi.