Mardin'de 'Ortadoğu'da Demokrasinin Açmazları' Paneli

Mardin Belediyesi tarafından düzenlenen "Ortadoğu'da Demokrasinin Açmazları" konulu panel Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı

  Mardin Belediyesi tarafından düzenlenen " Ortadoğu ' da Demokrasinin Açmazları " konulu panel Atatürk Kültür Merkezi ' nde yapıldı . Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu açılışta yaptığı konuşmada , yaptıkları etkinliklerle dünyanın entelektüel birikimini kente taşımayı hedeflediklerini söyledi .
Panele ; Cornegie Beyrut Ortadoğu Merkezi Araştırma Direktörü Prof . Dr . Amr Hamzawy , Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç . Dr . Ergün Yıldırım ve Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Özlem Albayrak katıldı . Panelin modatörlüğünü ise Mardin Belediyesi Özel Kalem Müdürü Muzaffer Paşaoğlu yaptı . Açılış konuşmasında 8 . Cumhurbaşkanı Turgut Özal ' ı rahmet ve minnetle andıklarını belirten Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu , Türkiye ve dünyanın ilgisini çeken bir ilde yerel yönetici olmanın zor
olduğunu söyledi . Ayanoğlu , Mardin ' e gösterilen ilginin kendilerine ağır bir sorumluluk yüklediğini belirterek , " İnsanımızın müreffeh bir şehirde kaliteli bir hayat yaşayabilmesi için çok çaba sarf etmemiz gerekir . Bu panellerle entelektüel anlamda insanların olaylara farklı açılardan da bakabilmelerini amaçlıyoruz " dedi .

" ARAP ÜLKELERİNDE GENÇ NÜFUSUN SAYISI FAZLA , EĞİTİM SEVİYESİ ÇOK DÜŞÜK "
Açılış konuşmasından sonra panele geçildi . İlk olarak söz alan Cornegie Beyrut Ortadoğu Merkezi Araştırma Direktörü Prof . Dr . Amr Hamzawy , Mardin ' deki kültürel çeşitliliğin çok dikkat çekici olduğunu belirterek , " Bir kahvehanede oturup çay içerken ezan sesini duydum . Daha sonra yanımıza gelen müezzin hem Arapça hem de Türkçe konuşuyordu . Mardin ' in bu yapısından benim haberim yoktu ve bu çok ta hoşuma gitti " dedi .
Prof . Dr . Hamzawy , " Arap Dünyasındaki Demokrasi " konulu sunumunda şunları söyledi :
" Arap dünyasından gelen haberler ; insan hakları , dürüst seçimler , katılımcılık ile ilgili değildir . Aksine uzun süredir iktidarda kalan liderlerin haberleri gelmektedir . Kaddafi , Hüsnü Mübarek , Ali Abdullah Salih gibi . Arap ülkelerinde Batılı anlamda demokrasi yoktur . Sistem değişmiyor . İnsan hakları garanti altına alınmış değil , rejim siyasi gruplar arasında dağıtılmıyor . Bu anlamda demokrasi yoktur . Fakat halk arasındaki siyasi etkinlik kaybolmuyor . Arap halkları arasında siyasete çok büyük ilgi var . "

Siyasal sistem açısından Arap ülkelerinin üç sınıfa ayrıldığını belirten Hamzawy sözlerini şöyle sürdürdü :
" Arap ülkelerinin tamamı aynı değil bu anlamda bu ülkeleri dörde ayırabiliriz . Bir ; kısıtlı siyasi çoğulculuğun olduğu ülkeler . Fas , Yemen , Kuveyt , Cezayir örnek olarak verilebilir . İki ; şekli çoğulculuğun olduğu ülkeler . Tunus , Mısır ve Ürdün . Burada seçim yapılıyor ama seçimler dürüst değil . Muhalefet köklü değil . Üç ; tek taraflı rejimin olduğu ülkeler . Burada ülkeyi tek kişi yönetiyor . Muhalefet , STK ' lar bulunmuyor . Bir kişi ya da aile ülkeyi yönetiyor . Suriye , Libya , Suudi Arabistan gibi . Birinci
maddede saydığımız ülkeler demokrasiye daha yakındır . Arap ülkelerinin genelinde genç nüfusun sayısı çok , işsizlik seviyesi çok yüksek eğitim seviyesi çok düşüktür . Bu veriler aslında bu siyasal sistemlerin daha fazla sürdürülemeyeceğini gösteriyor . Ama öbür yandan baktığımızda uzun süre koltukta kaldıklarından dolayı ülkeyi tek başına yönetmekle ilgili derin tecrübeler kazanılmış . Kaddafi , Hüsnü Mübarek gibi liderler bu konuda çok tecrübelidirler . "

" BATI ' NIN MÜDAHALELERİ DEMOKRASİYİ ENGELLİYOR "
Batı ' nın Ortadoğu ' da yaptığı müdahalelerin demokrasiyi geciktirdiğini söyleyen Hamzawy , " Bölgede ll . Dünya Savaşı ' ndan beri sürekli savaşlar ve krizler ortaya çıkıyor . Bütün Arap liderleri Arap-İsrail çekişmesini kullanıyor . Halklarına ; ' Bekleyin bu İsrail ' i halledelim . Ondan sonra tüm sorunlarımızı çözeceğiz ' diyorlar . Şu an Arap ülkelerinde durum sakin bir şey değişecek gibi gözükmüyor . Ama hiç beklenmedik bir an da büyük değişimler de olabilir . Ortadoğuda ' ki bazı gruplar AK Parti ' den etkilenmiş
durumdadırlar . Şiddet olmadan , barışçıl yollarla siyasi mücadele yapılabileceğini görmüş durumdalar . Ortadaoğu ülkelerinde demokratik unsurlar giderek artmaktadır . Televizyon , uydu , internet bu süreci hızlandırmaktadır . İslam ülkelerinin demokrasiye geçememelerini İslam ' a bağlayanlar var bu kesinlikle doğru değildir . Türkiye , Hindistan gibi ülkeler demokratik sistemlerini gayet güzel yürütmektedirler . Sorun İslam ' da değil , sorun Arap ülkelerinin bulunduğu coğrafyadadır " şeklinde konuştu .
Daha sonra söz alan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç Dr . Ergün Yıldırım , " Ahmet Hamdi Tanpınar , Bursa için ' Ruhu Olan Bir Şehir ' demişti . Mardin de aynen öyle ruhu olan bir şehirdir ' ' ifadelerini kullandı .
Doç . Dr . Yıldırım , Türkiye ' nin 1876 yılından başlayan bir demokrasi serüveni olduğunu söyleyerek , " Çok partili sisteme geçtiğimiz günden beri tecrübemiz var ama bu tecrübe askeri darbelerle sürekli kesintiye uğratıldı . Türkiye ' de asker-sivil tartışması hala devam ediyor . Askerlerin yaptığı Anayasa halen yürürlüktedir . Türkiye ' de değişimler tepeden inme bir şekilde elitlerin eliyle yapıldı . Dış müdahalelerle demokrasinin kurulması mümkün değildir . ABD ' nin Ortadoğu ' ya yaptığı gibi müdahaleler her zaman
sorun oluşturur . Elit sınıfla çatışmaya , toplumda yabancılaşmaya neden olur . Herşeye rağmen Türkiye Arap ülkeleriyle mukayese edildiğinde modernleşme demokrasi ve eğitim konularında daha büyük adımlar atıyor " diye konuştu .

" ABD VEYA AVRUPA ' DAN İTHAL EDİLMEK İSTENEN SADECE DEMOKRASİ DEĞİLDİR "
Son olarak söz alan Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Özlem Albayrak , Ortadoğu coğrafyasında tam anlamıyla demokrasinin tesis edilemediğini söyledi . Albayrak konuşmasını şöyle sürdürdü :
" İslam ülkelerinin çoğunda yd siyasi çoğulculuğun olduönetim ya darbelerle değişiyor ya da babadan oğla geçiyor . Bunun yanında İslam toplumlarında kendine has yapılanmalar var . Hizbullah , El-Fetih gibi yapılanmalar meşruiyetlerini toplumdan alıyorlar . Bu gruplar muhalefet görevini yapıyor . Ama ilginç olan hem muhalefettekiler hem ülkeyi yönetenler biz İslam ' ız diyorlar . Bu da ilginç çelişkileri ortaya çıkarıyor . İslami hareketlerin hiçbirisi mevcut rejimi değiştirememiş , temel hiçbir sorunu
değiştirememiş . Yanlış olan İslam değil İslam kullanılarak oluşturulan yapılanmalardır " görüşünü dile getirdi .
Albayrak , İslam toplumlarında demokrasinin neden geliştirilemediğini de şöyle açıkladı :
" ABD veya Avrupa ' dan ithal edilmek istenen sadece demokrasi değildir . Demokrasiyi ithal ettiğinizde aynı zamanda kültürel değerleri de ithal edersiniz . Zina , tüketim alışkanlığı , konformizm , kadının toplumsal statüsü gibi değerleri de ithal etmiş oluyoruz . Algı öyle olduğu için demokrasiye karşı mesafeli bir duruş var . Müslümanların İslam ' ı İslamcılık ideolojisine dönüştürmelerinden dolayı Batı ' ya karşı toptancı bir bakış açısı geliştirmişlerdir . "
Panel soru-cevap kısmının ardından sona erdi .