Ucuza kredi vermem

Kredi verecek paramız var ama ucuza kredi vermeyiz. Bunun kimseye de yararı olmaz. Aksi halde seneye de bin kişiyi kapıya koymak zorunda kalırsın
Küresel kriz nedeniyle ekonominin daraldığı 2009 yılında müşterilerini desteklemeye her zaman hazır olduklarını belirten İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, 'Kredi verecek paramız var ama ucuza vermem' dedi. Kredi talebinin geçen yıl ciddi olarak daraldığına dikkat çeken Özince, 'Ümit ediyorum ekonomi güçlü adımlarla büyümeye başlar. Ama hiçbir zaman körü körüne bir rekabetin içinde olmayız. İstikrarlı ve sağlıklı politikalar uyguluyoruz. Ucuza kredi veremeyiz. Verirsek ne ekonomiye, ne işçisine faydası olur. Verirsen seneye de bin kişiyi kapıya koymak zorunda kalırsın' mesajını verdi.

İş Bankası'nın Olağan Genel Kurulu öncesinde bir basın toplantısı düzenleyen Ersin Özince, hem sektör hem İş Bankası özelinde değerlendirmelerde bulundu. İş Bankası'nın kredilerinin geçen yıl yüzde 2 oranında artışla 48 milyar liraya ulaştığını belirten Özince, 2010 yılında da aynı plasman politikalarını sürdürmenin imkansız olduğuna işaret ederek, 'Kredi vereceğiz ama kredibilite ile bağdaşık vereceğiz. Ama krediyi hak etmek için kredibilite gerekiyor. Yaygın ve her alanda riski tabana yaymak hedefimiz. 3 günlük kampanyalarla müşteriyi kapı kapı dolaştırıp şaşkın halde görmek değil amacımız. Kalıcı ilişki bizim için önemli' dedi.

180 BİN MÜŞTERİYE AYAKTA TEDAVİ
İş Bankası'nın yürüyen, canlı kredileri içinde yaklaşık 180 bin müşterinin 1.7 milyar liralık kredisini yeniden yapılandırdıklarını anlatan Ersin Özince, şunları söyledi: 'Yani hastaneye yatmadan ayakta tedavi ettik. Bir de hastanede yatanlar, sorunlu krediler var. Bunlar 134 bin civarında. 450 milyon lira bunların karşılığı. Biz borçluyu paketleyip satmayı arzu etmiyoruz, fakat elde bayatlayan ve ihtisasımız dışında kalanları da tutmakta zorlanıyoruz. Sorunlu krediyi ciddi boyutta kendi bilançomuz içinde iyileştirmeye çalışıyoruz.'

Tahvilde doğrusunu BDDK bilir
İŞ Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, BDDK'nın bankaların tahvil ihracına izin vermemesi konusuyla ilgili sorular üzerine, sektörün iyi yönetildiğini, bir anlık politikalarla beğenerek veya beğenmeyerek sektörün otoritesini ve devleti değerlendirmenin doğru olmadığını savundu. Özince, şunları söyledi: 'Yüzde 100'ü devlet tarafından kullanılan piyasada sanki herkes 'bankalar gelsin tahvil ihraç etsin, alalım' diye düşünüyor. Unutmayınız ki Türkiye Cumhuriyeti bankaları devletiyle faiz rekabetine girişecektir. Ondan yüksek faiz vermesi gerekecek. Oradan aldığı parayı ne yapacaktır? BDDK bunu tabii ki düşünecektir. Bunun en doğrusunu da BDDK bilir.'

10 yılda aktifleri 23 kat büyüdü
l İŞ Bankası'nın toplam aktifleri 2009'da yüzde 16 oranında artarak 113 milyar 223 milyon liraya yükseldi. l MEVDUATIMIZ yüzde 14, özkaynaklar yüzde 43 oranında büyüdü. Net karımız da yüzde 57 artışla 2 milyar 372 milyon TL'ye çıktı. l SEKTÖR genelinde kredi hacmi bu yıl yüzde 12 büyür, İş Bankası'nda ise hedefimiz kredileri yüzde 14 büyümek. l 2009 ile ilgili küçülme, bizim beklentimizin altında. 5,5-6'lar bekleniyordu. 4,7 olayı, kötünün iyisi. İyi olmuş yani. Güzel bir haber. l 2010 yılı için bizim iktisatçılarımız yüzde 3,5 yıl büyüme öngörüyor. Ümit ederim bu daha yüksek olur. l SON 10 yılda aktiflerimiz yaklaşık 23 kat, mevduatımız 22, krediler 27 kat büyüdü. l BEYOĞLU şubemizin İstiklal Caddesi'ndeki tarihi binasını Sanat Müzesi olarak tahsis ettik. Binanın müze olarak restorasyonu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nin katkılarıyla gerçekleştirilecek.

2010'da 1.000 kişiyi işe alacak
GEÇEN yıl 60 yeni şube açarak 2 bin 500 kişiyi işe aldıklarını belirten Ersin Özince, 2010 hedeflerini şöyle aktardı: 'Bu yıl problem olmazsa bin kişiyi işe alacağız. Sektör geçen yıla şube kapatmalarla başlarken, İş Bankası şube açmaya devam etti. Kahramanlık yapmıyoruz. Yaptığımız yatırımların karşılığını alıyoruz. Bu yıl da 62 şube açmayı hedefliyoruz.'

Balkanlar'da fırsatları kolluyoruz
ÖZİNCE, İş Bankası'nın Balkanlar'da büyüme planları olup olmadığına ilişkin ise şu yorumu yaptı: 'Kıymetli bir sermayeye sahibiz. Dişimizden tırnağımızdan artırdığımız sermayeyi boş yere harcamayız. Balkanlar hep yakın ve yapılabilir iş görünmekle beraber, Avrupa'nın doğusundaki ülkeler, Yunanistan, Avusturya, İtalya gibi ülkelerin bankalarının çok yoğun girdiği pazardı. Bu pazarlarla ilgilenmek lazım. Fırsatları kolluyoruz. Ancak milyar dolarlık alımlar olmaz. Biz gittiğimiz bir ülkeye 3'e alıp 5'e satmak için değil, o ülkenin insanına bankacılığı, sermaye piyasalarını öğretmeye gideriz.''