Dursun Çiçek ile görüşmedim

CHP Lideri Deniz Baykal " Ne televizyon ne de gazete binasında Dursun Çiçek ile görüşmedim" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nda imzasının olduğu iddia edilen Albay Dursun Çiçek ile görüştüğü iddialarını yalanladı.

İddialar, bir internet sitesinde yayınlanan ve Albay Çiçek'e ait olduğu iddia edilen bir ses kaydından sonra ortaya atıldı. Ses kaydında Albay Çiçek'in ''Baykal'la konuştum. Kızımın avukatıyla görüştüler'' dediği öne sürüldü. Tüm bu iddialar üzerine bir basın toplantısı düzenleyen Baykal, Albay Çiçek ile görüşmediğini söyledi.

İşte Baykal'ın açıklamasından satırbaşları:

DURSUN ÇİÇEK’LE GÖRÜŞMEDİM

Böyle bir görüşme yapmadım. Ne bir TV kanalında ne de bir gazete binasında sayın Dursun Çiçek ile bir araya gelip herhangi bir görüşme yapmadım. Bu doğru değildir. karalamayı suçlamayı gerçek dışı iddialar ortaya atmayı bir siyasi malzeme olarak kullanmak isteyenler oldukça yaygındır.

Bu yöntemi ulu orta kullanmaktadırlar. Sorumsuzca iddiaları ortaya atmaktadırlar. Bu iddiaların benimle ilgili yönü gerçek değildir.

ANAYASA’NIN HAKLILIĞINI KİMSE PAYLAŞMIYOR

AK Parti dışındaki bütün partiler tarafından soğuk bir biçimde değerlendirdiğini, kimsenin bunun haklılığını paylaşmadığını ve bazılarının belki sana yardımcı olurum ama karşılığında şunları isterim anlayışını gösteriyor.

AK Parti milletvekillerinin de kendi aralarında bu konuda bir rahatsızlık içinde olduklarına dair bir rahatsızlıklarının da olduğunu görüyoruz. Bir bağımsız değerlendirme yapma anlayışında olan milletvekillerinin ortaya çıkabileceğine güveniyorum.

SOKAKTA TEKEL İŞÇİSİ AVINA ÇIKILDI

İşçiler burada iki ayı aşkın bir süre, demokratik bir eylem sergilediler. Bu eylem bütün vatandaşlarımızın takdirini kazandı. Bu insanlar çevreye hiç zarar vermeden, kimseyi üzmeden, büyük bir sıcaklıkla kendilerine yapılmış olan haksızlığı Türkiye’ye anlatmaya çalıştırlar. Demokratik bir eylem yaptılar. Bunun yapılabilmiş olması sevindirici olmalıdır. Bu güzel eylemi sergilediler, ayrılırken de mesajımızı ilettik, yargı organı yeni bir anlayışın içine girdi, değerlendirmesini yaptılar ve kendi kararlarını verdiler. Giderken de 1 Nisan’da burada buluşacağız, Türk-İş önünde bir günlük oturma eylemi gerçekleştireceğiz dediler.

Bu iki ay yapılmış bir eylemin, 1 gün tekrar edileceğine dair bir anlayış. Buna karşı zorlayıcı önlemler alınması, sokakta TEKEL işçi avına çıkılması, kimlik sorgulanılması ne kadar yakışıksız. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu kınıyorum. Bu büyük bir demokratik hazımsızlıktır.

Bu ne zorbalık? Bu ne biçim bir anlayış.