Baykal, AKP'yi çileden çıkaracak açıklamalarda bulundu
Muhalefet Lideri Deniz Baykal, yeni Anayasa Paketi'yle ilgili olarak AKP'nin kendi içinde anlaşmazlığa düştüğünü, bazı AKP'li vekillerin bile bu değişiklikten rahatsız olduğunu belirterek "Bunu da ben saygıyla karşılıyorum. Bu, doğru bir yaklaşımdır. Hiçbir milletvekili hangi partiye mensup olursa olsun bu kadar büyük bir yanlışa gözü kapalı siy
Baykal, CHP Parti Meclisi(PM) öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, Albay Dursun Çiçek’e ait olduğu iddia edilen ses kaydında ilişkin bir soru üzerine "Böyle bir görüşme yapmadım. Ne bir televizyon kanalında, ne bir gazete binasında ne de bir başka yerde sayın Dursun Çiçek’le biraraya gelip bir görüşme yapmadım. Bu doğru değildir. Öyle anlaşılıyor ki karalamayı, suçlamayı, gerçek dışı iddialar ortaya atmayı bir siyasi yöntem olarak kullanmak isteyenler oldukça yaygındır, düşündüğümüzden daha yaygındır. Bu yöntemi ulu orta kullanmaktadırlar. Sorumsuzca bu iddiaları ortaya atmaktadırlar. Bu iddianın benimle ilgili yönü kesinlikle gerçek değildir" diye konuştu.
Baykal, AKP’nin TBMM Başkanlığına sunduğu Anayasa değişikliği teklifinde iki ayrı isim listesi bulunduğu yönündeki haberlere ilişkin bir soru üzerine "Bu işin bütün aşamalarında tartışma var. Bütün aşamalarında yanlışlıklar, hazırlıksızlıklar, emrivakiler var. İyi düşünülmemiş bir proje, bundan önceki açılımlarda da bunu gördük" dedi.
-"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TÜM PARTİLER TARAFINDAN SOĞUK KARŞILANIYOR"-
Baykal, Anayasa değişikliğinin AKP ve BDP arasında pazarlık konusu olmasıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
"Bu aşamada kimseyi suçlamak istemem, konu önemlidir. Herhangi bir küçük yarar hesabının ötesinde ülkeyle ilgili çok temel bir konuyu değerlendiriyoruz. Bu temel konunun ülkemize çok büyük sıkıntılar yaratması kaçınılmaz gözüküyor. Olay büyük bir olaydır. Böyle bir olaya ben hiçbir sorumlu siyaset adamının ve hiçbir siyasi partinin küçük siyasi yarar yaklaşımı içinde değerlendirme yapmayacağını umut ediyorum. Şu anda bunun tersinin gerçekleştiğine dair bir somut olay da yoktur. Konuşuluyor, görüşülüyor, herkes bu görüşmelerde uygun gördüğü konuları dile getiriyor. Ama ben bu paketin parlamentoda AKP dışındaki bütün siyasi partiler tarafından soğuk bir biçimde değerlendirildiğini, kimsenin bunun haklılığını paylaşmadığını ve bazılarında belki ‘Bu yanlışı yapmanda sana yardımcı olurum ama karşılığında da şunu beklerim’ hesabı içine girdiğini gösteriyor. Böyle bir tablo zaten bu projenin tereddüt yaratmış olduğunu ortaya koymaktadır. Haklı bir tereddüttür bu. Ayrıca, AKP milletvekillerinin de kendi aralarında bu konuda bir rahatsızlık içinde olduğuna dair açıklamalarını da basınımızdan okuyoruz. Bunu da ben saygıyla karşılıyorum. Bu, doğru bir yaklaşımdır. Hiçbir milletvekili hangi partiye mensup olursa olsun bu kadar büyük bir yanlışa gözü kapalı siyasi talimatla sürüklenemez, sürüklenmemelidir. Bir bağımsız değerlendirme yapma anlayışında olan milletvekillerinin ortaya çıkabileceğine ben inanıyorum, güveniyorum. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Öz saygısını kaybetmemiş, Türkiye’ye karşı sorumluluğunun bilincinde olan AKP’li bazı milletvekillerinin bu yanlışa alet olmayacağına güveniyorum."
-"TEKEL İŞÇİLERİNİN ENGELLENMESİ DEMOKRATİK HAZIMSIZLIK"-
TEKEL işçilerinin bugün yapacakları oturma eyleminin polis tarafından engellenmesini de değerlendiren Baykal, TEKEL işçilerinin kimseye zarar vermeden haklarını aradıklarını, yargı kararı üzerine eylemlerine ara verdiklerini, 1 Nisan’da bir günlük oturma eylemi yapma kararı aldıklarını anımsatarak "Buna karşı birtakım zorlayıcı önlemlerin alınması, TEKEL işçisi avına çıkılması, sen TEKEL işçisi misin diye sorularak veyahut da kimlik sorgulanarak birilerinin alınıp götürülmesi ne kadar yakışıksız, ne kadar üzüntü verici, böyle bir şey olabilir mi? Bunu kınıyorum. Bu, büyük bir demokratik hazımsızlıktır. Elbette işçi gelecek, konfederasyonun önünde bir günlük varlığını hissettirme eylemi yapacak, iddialarının arkasında olduğunu ifade edecek ve sonra gene bugüne kadar olduğu gibi yasalara tam bir saygı anlayışı içinde sükunetle oradan ayrılacak. Buna niye izin vermiyorsun, bu ne zorbalık, bu ne biçim anlayış? Çok üzülüyorum, bu hazımsızlık, bu zorbaca yaklaşım toplumumuz tarafından kınanacaktır. Biz CHP olarak TEKEL işçisi arkadaşlarımızla tam bir dayanışma içinde olacağız, milletvekili arkadaşlarımız TEKEL işçilerini yalnız bırakmayacak" dedi.
Baykal terör konusunda değinerek Mart ayında 8 şehit verilmesinin çok üzücü olduğunu ve terör konusunu unutturmaya çalıştıklarını ifade etti.
Baykal, AKP’nin TBMM Başkanlığına sunduğu Anayasa değişikliği teklifinde iki ayrı isim listesi bulunduğu yönündeki haberlere ilişkin bir soru üzerine "Bu işin bütün aşamalarında tartışma var. Bütün aşamalarında yanlışlıklar, hazırlıksızlıklar, emrivakiler var. İyi düşünülmemiş bir proje, bundan önceki açılımlarda da bunu gördük" dedi.
-"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TÜM PARTİLER TARAFINDAN SOĞUK KARŞILANIYOR"-
Baykal, Anayasa değişikliğinin AKP ve BDP arasında pazarlık konusu olmasıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
"Bu aşamada kimseyi suçlamak istemem, konu önemlidir. Herhangi bir küçük yarar hesabının ötesinde ülkeyle ilgili çok temel bir konuyu değerlendiriyoruz. Bu temel konunun ülkemize çok büyük sıkıntılar yaratması kaçınılmaz gözüküyor. Olay büyük bir olaydır. Böyle bir olaya ben hiçbir sorumlu siyaset adamının ve hiçbir siyasi partinin küçük siyasi yarar yaklaşımı içinde değerlendirme yapmayacağını umut ediyorum. Şu anda bunun tersinin gerçekleştiğine dair bir somut olay da yoktur. Konuşuluyor, görüşülüyor, herkes bu görüşmelerde uygun gördüğü konuları dile getiriyor. Ama ben bu paketin parlamentoda AKP dışındaki bütün siyasi partiler tarafından soğuk bir biçimde değerlendirildiğini, kimsenin bunun haklılığını paylaşmadığını ve bazılarında belki ‘Bu yanlışı yapmanda sana yardımcı olurum ama karşılığında da şunu beklerim’ hesabı içine girdiğini gösteriyor. Böyle bir tablo zaten bu projenin tereddüt yaratmış olduğunu ortaya koymaktadır. Haklı bir tereddüttür bu. Ayrıca, AKP milletvekillerinin de kendi aralarında bu konuda bir rahatsızlık içinde olduğuna dair açıklamalarını da basınımızdan okuyoruz. Bunu da ben saygıyla karşılıyorum. Bu, doğru bir yaklaşımdır. Hiçbir milletvekili hangi partiye mensup olursa olsun bu kadar büyük bir yanlışa gözü kapalı siyasi talimatla sürüklenemez, sürüklenmemelidir. Bir bağımsız değerlendirme yapma anlayışında olan milletvekillerinin ortaya çıkabileceğine ben inanıyorum, güveniyorum. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Öz saygısını kaybetmemiş, Türkiye’ye karşı sorumluluğunun bilincinde olan AKP’li bazı milletvekillerinin bu yanlışa alet olmayacağına güveniyorum."
-"TEKEL İŞÇİLERİNİN ENGELLENMESİ DEMOKRATİK HAZIMSIZLIK"-
TEKEL işçilerinin bugün yapacakları oturma eyleminin polis tarafından engellenmesini de değerlendiren Baykal, TEKEL işçilerinin kimseye zarar vermeden haklarını aradıklarını, yargı kararı üzerine eylemlerine ara verdiklerini, 1 Nisan’da bir günlük oturma eylemi yapma kararı aldıklarını anımsatarak "Buna karşı birtakım zorlayıcı önlemlerin alınması, TEKEL işçisi avına çıkılması, sen TEKEL işçisi misin diye sorularak veyahut da kimlik sorgulanarak birilerinin alınıp götürülmesi ne kadar yakışıksız, ne kadar üzüntü verici, böyle bir şey olabilir mi? Bunu kınıyorum. Bu, büyük bir demokratik hazımsızlıktır. Elbette işçi gelecek, konfederasyonun önünde bir günlük varlığını hissettirme eylemi yapacak, iddialarının arkasında olduğunu ifade edecek ve sonra gene bugüne kadar olduğu gibi yasalara tam bir saygı anlayışı içinde sükunetle oradan ayrılacak. Buna niye izin vermiyorsun, bu ne zorbalık, bu ne biçim anlayış? Çok üzülüyorum, bu hazımsızlık, bu zorbaca yaklaşım toplumumuz tarafından kınanacaktır. Biz CHP olarak TEKEL işçisi arkadaşlarımızla tam bir dayanışma içinde olacağız, milletvekili arkadaşlarımız TEKEL işçilerini yalnız bırakmayacak" dedi.
Baykal terör konusunda değinerek Mart ayında 8 şehit verilmesinin çok üzücü olduğunu ve terör konusunu unutturmaya çalıştıklarını ifade etti.