Barzani'nin ünivesitesine giden öğrenciler dönüyor
Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin daveti ve parasal destek sağlama sözü üzerine Türkiye'den Erbil, Duhok ve Selahattin üniversitelerine okumaya giden öğrencilerin büyük bölümü Türkiye'ye döndü. Dönen öğrenciler kendilerine Irak'ta olumsuz gözle bakıldığını, potansiyel ajan muamelesi yapıldığını ileri sürdü.
ABD'nin 2003 yılında Irak'ı işgalinin ardından Kuzey Irak'ta Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı ve Irak Kürdistan Demakrat Partisi (IKDP) Başkanı Mesut Barzani, Türkiye'deki gençleri parasal destek vaadinde bulunarak eğitim için Erbil, Duhak ve Selahattin üniversitelerine davet etti. Davete başta Şırnak ve Hakkari olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'dan ilk aşamada yüzlerce öğrenci olumlu bakarak, buradaki üniversitelere kayıt yaptırdı. Türkiye'den giden öğrenciler Kürtçe'nin Kurmancı lehçesini konuştukları için başta zorlandılar, ancak bir süre sonra Kürtçe'nin Soranice lehçesinde verilen eğitime adapte oldu.
Erbil üniversitesi'ne kayıt yaptıran 300 Türk öğrenciden 250'sinin eğitimlerini tamamlamadan Türkiye'ye döndükleri belirtildi. Öğrenciler, Barzani'nin davetini internetten okuduklarını, Kuzey Irak'ın Türkiye'de bulunan yetkilileriyle de yaptıkları görüşmelerde öğrencilik için kendilerine her türlü imkanın tanınacağı, hiç bir zorluk çekmeyeceklerinin iletildiğini bir çok vaatlerde bulunulduğunu dile getirdi. Öğrenciler, kendilerine yabancı gözüyle bakılmasından, ajan muamelesi, siyasi baskılar, sürekli toplumsal yapının gözetimi altında bulunmaktan, polisin baskısından şikayetçi oldu.
Erbil'deki Selahattin üniversitesi'nde 4 yıl eğitim alan ve adının açıklanmasını istemeyen bir öğrenci, "Herkes kullanılacak bir gözle bakılıyor. Her yerde gözetleniyorsun. Bir komşuya gitmek bile gizlenemiyor. Herkes denetliyor. Gözetim altına alındığını hissediyorsun. ve bu psikoloji ile burada yaşıyorsun. Buradaki sorunumuz dilden kaynaklı değil. Bir kültür sorunumuz var. Yani kültürel olarak bir Avrupa ülkesi ve Türkiye ile anlaşabiliriz ama buradakilerle anlaşamıyoruz" dedi.
POTANSİYEL AJAN GÖZüYLE BAKILIYOR
Her kesim tarafından ajan muamelesi görmekten bıktıklarını dile getiren Türkiye'den giden öğrenciler, "Buradaki bütün öğrencilere potansiyel ajan gözüyle bakılıyor. Yani Türkler bize böyle baksa belki haklı nedenleri var. Ama buraya geliyorsun öğrencisin, Türkiye'nin bir çok imkanını reddediyorsun, kendi özüne geliyorsun işte. Ama burada Emniyet Müdürlüğü gidiyorsun, sana sormadığı şey yok, yapmadığı şey yok. İki yıldır buradasın, bütün belgelerin ellerinde ki istihbaratı güçlü bir ülke burası. Buna rağmen ajansın, Ben Süleymaniye'ye gitsem bunun hesabı benden soruluyor" dedi.
KEŞKE BİZDE DÖNSEYDİK
Türkiye'den gelen bütün öğrencilerin geri gitmek için teşebbüste bulunduklarını kaydeden öğrenciler, bir çoğunun döndüğünü belirterek, "Keşke gidenlerdeki cesaret bizde olsa ilk zamanlarda gitseydik" dedi.
Erbil üniversitesi'ne kayıt yaptıran 300 Türk öğrenciden 250'sinin eğitimlerini tamamlamadan Türkiye'ye döndükleri belirtildi. Öğrenciler, Barzani'nin davetini internetten okuduklarını, Kuzey Irak'ın Türkiye'de bulunan yetkilileriyle de yaptıkları görüşmelerde öğrencilik için kendilerine her türlü imkanın tanınacağı, hiç bir zorluk çekmeyeceklerinin iletildiğini bir çok vaatlerde bulunulduğunu dile getirdi. Öğrenciler, kendilerine yabancı gözüyle bakılmasından, ajan muamelesi, siyasi baskılar, sürekli toplumsal yapının gözetimi altında bulunmaktan, polisin baskısından şikayetçi oldu.
Erbil'deki Selahattin üniversitesi'nde 4 yıl eğitim alan ve adının açıklanmasını istemeyen bir öğrenci, "Herkes kullanılacak bir gözle bakılıyor. Her yerde gözetleniyorsun. Bir komşuya gitmek bile gizlenemiyor. Herkes denetliyor. Gözetim altına alındığını hissediyorsun. ve bu psikoloji ile burada yaşıyorsun. Buradaki sorunumuz dilden kaynaklı değil. Bir kültür sorunumuz var. Yani kültürel olarak bir Avrupa ülkesi ve Türkiye ile anlaşabiliriz ama buradakilerle anlaşamıyoruz" dedi.
POTANSİYEL AJAN GÖZüYLE BAKILIYOR
Her kesim tarafından ajan muamelesi görmekten bıktıklarını dile getiren Türkiye'den giden öğrenciler, "Buradaki bütün öğrencilere potansiyel ajan gözüyle bakılıyor. Yani Türkler bize böyle baksa belki haklı nedenleri var. Ama buraya geliyorsun öğrencisin, Türkiye'nin bir çok imkanını reddediyorsun, kendi özüne geliyorsun işte. Ama burada Emniyet Müdürlüğü gidiyorsun, sana sormadığı şey yok, yapmadığı şey yok. İki yıldır buradasın, bütün belgelerin ellerinde ki istihbaratı güçlü bir ülke burası. Buna rağmen ajansın, Ben Süleymaniye'ye gitsem bunun hesabı benden soruluyor" dedi.
KEŞKE BİZDE DÖNSEYDİK
Türkiye'den gelen bütün öğrencilerin geri gitmek için teşebbüste bulunduklarını kaydeden öğrenciler, bir çoğunun döndüğünü belirterek, "Keşke gidenlerdeki cesaret bizde olsa ilk zamanlarda gitseydik" dedi.