Baraj Suları Altında Kalacak Olan Aşıkbükü Sakinleri İstimlak Bedelinden Şikayetçi
Sinop'un Boyabat ilçesinde yapımı devam eden Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Enerji Santrali (HES) nedeniyle köylerinin tamamı sular altında kalacak Çorum'un Osmancık ilçesine bağlı Aşıkbükü köyünde yaşayan vatandaşlar, yerleşim yerleri ve tarım arazilerine verilen istimlak bedellerinin değerinin altında olduğunu öne sürerek tepki gösterdiler
Sinop'un Boyabat ilçesinde yapımı devam eden Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Enerji Santrali (HES) nedeniyle köylerinin tamamı sular altında kalacak Çorum'un Osmancık ilçesine bağlı Aşıkbükü köyünde yaşayan vatandaşlar, yerleşim yerleri ve tarım arazilerine verilen istimlak bedellerinin değerinin altında olduğunu öne sürerek tepki gösterdiler.
Türkiye'nin 5 büyük barajından biri olarak gösterilen Boyabat Barajı ve HES inşaatı tamamlanma aşamasına geldi. Barajın faaliyete geçip su toplamaya başlamasıyla Osmancık'ın Aşıkbükü köyünün de içinde bulunduğu 8 köyün tamamı ile 28 köyün ise tarım arazisi sular altında kalacak.
Belirlenen düşük istimlak bedellerinin kendileri için yıkım olacağını ve yeniden yapılanmaları için yetersiz olduğunu savunan Aşıkbükü sakinleri, istimlak bedellerinin değeri üzerinden kendilerine ödenmelerini istediler.
Barajın yapımını üstlenen şirket tarafından evleri ve gelir kaynakları olan arazileri için belirlenen istimlak bedellerinin kendilerini mağdur edeceğini ileri süren Aşıkbükü sakinleri, "Devletimizin yetkilileri bizi şirketin eline bırakarak boğdurup yem etmesinler. Bizim arazi ve evlerimiz için verilen bedeller bizim yeni yerleşeceğimiz yerde yapacağımız binalar için yeterli değil. Bu verilecek olan istimlak bedelleri yeni yerleşim yerinde yapacağımız binalar için yetmeyeceği gibi bizi borçlandırarak
daha da içinden çıkılmaz hale sokacak. Biz 50 yıldır köyümüz baraj gölü altında kalacak endişesi ile taşı taş üstüne koymadık. Evlerimiz harabe hale dönüştü. Evlerimizi bu haliyle değerlendiren şirket yetkilileri, evlerimizin bu hale gelme sebeplerini göz önünde bulundurmadan düşük değerde gösteriyor. Devletimizin yetkilileri bize sahip çıkarak evlerimizin ve çocuklarımızın geleceği, gelir kaynağımız olan arazilerimizi bizi mağdur etmeyecek şekilde gerçek değerinden istimlak etmelerini istiyoruz. Baraj gölü
suları gelmeden yaşadığımız belirsizlik bizleri kara kara düşündürüyor. Dünyada ölüm bir kere, biz 50 yıldır bu endişeyle ölümü her gün yaşıyoruz" dediler.
Köylerinin 300 yıllık bir geçmişinin bulunduğunu dile getiren Aşıkbükü sakinleri, köylerine yakın olan Katlaman mevkii'ne yeni yerleşim yeri izni verilmediği takdirde gelenek göreneklerinin ve kendilerine özgü kültürlerinin yok olacağını savunduklarını belirtti.
Başka bir yerleşim yerine gittiklerinde Aşıkbükü köyünün tamamen haritadan silinerek ata mirası olan gelenek görenek ve kültürlerini gelecek nesillere aktaramayacakları endişesi içinde olan köy sakinleri, "Yüzyıllardır atalarımızdan süregelen gelenek göreneklerimiz ve köyümüzün bir kültürü var. Bizler başka bir yerleşim yerinde bu gelenek görenek ve kültürümüzü yaşatamayacağız endişesindeyiz. Şimdiki yerleşim yerine yakın olan Katlaman mevkiinde köyümüzün arazileri var, biz yerleşim yeri olarak bu
bölgenin gösterilmesi taraftarıyız. Aksi halde bizler şehir ortamında veya başka bir yerleşim yerinde kaybolup gideceğiz ve Aşıkbükü köyü diye bir köy kalmayacak. Yok olup giden bir köyün de gelecek kuşaklara aktaracağı gelenek göreneği ve kültürü de kalmaz. Oysa ki bizler bizim yüzyıllardır atalarımızın mirası kültürümüzü bugüne getirdik, bizden sonra gelecek olan nesillerimiz de köyümüzün adını ve kültürünü kendilerinden sonra geleceklere aktarabilsinler" diye konuştular.
Köyde yaşayan çocuklar ise köylerinden başka bir yere gitmek istemediklerini belirterek, "Biz burada doğduk, ilk adımlarımızı burada attık, buranın sokaklarında koştuk. Baraj yetkilileri geldiğinde bize 'köyünüz başka yere yapılacak, siz ileride buralara gelir yüzersiniz belki' dedi. Bu sözler bizlerin üzülmesine ve ağlamasına yetti. Biz köyümüzden ayrılmak istemiyoruz. Bizi buradan ayırmasınlar. Başka yerlere gönderdiklerinde biz arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan ayrılacağız" şeklinde konuştular.
Kızılırmak Nehri üzerindeki Boyabat Barajı ve HES inşaatının, 1958 yılında yapımına başlanmış, sonrasında ise yapımı durmuştu. Bir firmanın baraj yapım ihalesini 49 yıllığına alması ile inşaat çalışmaları tekrar yeniden başlamıştı. Yatırım, Türkiye'nin en önemli projeleri arasında gösteriliyor. 510 MW kurulu güce ve yılda 1.5 milyar kilovat saat kapasiteye sahip olacak Boyabat HES, ülke ekonomisine yıllık 150 milyon TL'lik enerji imkanı sağlayacak.
Kamulaştırma içerisinde olan köylerden Çorum'un Osmancık ilçesine bağlı olan Aydın, Aşağı Zeytinlik, Yukarı Zeytinlik, Pelitcik, Aşıkbükü, Kalimavlağı, Çorum Kargı ilçesine bağlı olanlar ise Avşar, Bağözü, Öğrencik, Saraycık, Sinanözü, Karaboğa, Maksutlu, Köprübaşı, Demirören, Karapürçek, Gökçedoğan ve Karacaoğlan ile Sinop iline bağlı Saraydüzü ilçesine bağlı olanlar Fakılı, Akbelen, Hacıçayı, Yalmansaray, Aşağı Darıçay, Samsun Vezirköprü ilçesine bağlı olanlar Susuz, Darıçay, A.Darıçay, Kızılkise,
Alanköyleri bulunuyor.
Türkiye'nin 5 büyük barajından biri olarak gösterilen Boyabat Barajı ve HES inşaatı tamamlanma aşamasına geldi. Barajın faaliyete geçip su toplamaya başlamasıyla Osmancık'ın Aşıkbükü köyünün de içinde bulunduğu 8 köyün tamamı ile 28 köyün ise tarım arazisi sular altında kalacak.
Belirlenen düşük istimlak bedellerinin kendileri için yıkım olacağını ve yeniden yapılanmaları için yetersiz olduğunu savunan Aşıkbükü sakinleri, istimlak bedellerinin değeri üzerinden kendilerine ödenmelerini istediler.
Barajın yapımını üstlenen şirket tarafından evleri ve gelir kaynakları olan arazileri için belirlenen istimlak bedellerinin kendilerini mağdur edeceğini ileri süren Aşıkbükü sakinleri, "Devletimizin yetkilileri bizi şirketin eline bırakarak boğdurup yem etmesinler. Bizim arazi ve evlerimiz için verilen bedeller bizim yeni yerleşeceğimiz yerde yapacağımız binalar için yeterli değil. Bu verilecek olan istimlak bedelleri yeni yerleşim yerinde yapacağımız binalar için yetmeyeceği gibi bizi borçlandırarak
daha da içinden çıkılmaz hale sokacak. Biz 50 yıldır köyümüz baraj gölü altında kalacak endişesi ile taşı taş üstüne koymadık. Evlerimiz harabe hale dönüştü. Evlerimizi bu haliyle değerlendiren şirket yetkilileri, evlerimizin bu hale gelme sebeplerini göz önünde bulundurmadan düşük değerde gösteriyor. Devletimizin yetkilileri bize sahip çıkarak evlerimizin ve çocuklarımızın geleceği, gelir kaynağımız olan arazilerimizi bizi mağdur etmeyecek şekilde gerçek değerinden istimlak etmelerini istiyoruz. Baraj gölü
suları gelmeden yaşadığımız belirsizlik bizleri kara kara düşündürüyor. Dünyada ölüm bir kere, biz 50 yıldır bu endişeyle ölümü her gün yaşıyoruz" dediler.
Köylerinin 300 yıllık bir geçmişinin bulunduğunu dile getiren Aşıkbükü sakinleri, köylerine yakın olan Katlaman mevkii'ne yeni yerleşim yeri izni verilmediği takdirde gelenek göreneklerinin ve kendilerine özgü kültürlerinin yok olacağını savunduklarını belirtti.
Başka bir yerleşim yerine gittiklerinde Aşıkbükü köyünün tamamen haritadan silinerek ata mirası olan gelenek görenek ve kültürlerini gelecek nesillere aktaramayacakları endişesi içinde olan köy sakinleri, "Yüzyıllardır atalarımızdan süregelen gelenek göreneklerimiz ve köyümüzün bir kültürü var. Bizler başka bir yerleşim yerinde bu gelenek görenek ve kültürümüzü yaşatamayacağız endişesindeyiz. Şimdiki yerleşim yerine yakın olan Katlaman mevkiinde köyümüzün arazileri var, biz yerleşim yeri olarak bu
bölgenin gösterilmesi taraftarıyız. Aksi halde bizler şehir ortamında veya başka bir yerleşim yerinde kaybolup gideceğiz ve Aşıkbükü köyü diye bir köy kalmayacak. Yok olup giden bir köyün de gelecek kuşaklara aktaracağı gelenek göreneği ve kültürü de kalmaz. Oysa ki bizler bizim yüzyıllardır atalarımızın mirası kültürümüzü bugüne getirdik, bizden sonra gelecek olan nesillerimiz de köyümüzün adını ve kültürünü kendilerinden sonra geleceklere aktarabilsinler" diye konuştular.
Köyde yaşayan çocuklar ise köylerinden başka bir yere gitmek istemediklerini belirterek, "Biz burada doğduk, ilk adımlarımızı burada attık, buranın sokaklarında koştuk. Baraj yetkilileri geldiğinde bize 'köyünüz başka yere yapılacak, siz ileride buralara gelir yüzersiniz belki' dedi. Bu sözler bizlerin üzülmesine ve ağlamasına yetti. Biz köyümüzden ayrılmak istemiyoruz. Bizi buradan ayırmasınlar. Başka yerlere gönderdiklerinde biz arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan ayrılacağız" şeklinde konuştular.
Kızılırmak Nehri üzerindeki Boyabat Barajı ve HES inşaatının, 1958 yılında yapımına başlanmış, sonrasında ise yapımı durmuştu. Bir firmanın baraj yapım ihalesini 49 yıllığına alması ile inşaat çalışmaları tekrar yeniden başlamıştı. Yatırım, Türkiye'nin en önemli projeleri arasında gösteriliyor. 510 MW kurulu güce ve yılda 1.5 milyar kilovat saat kapasiteye sahip olacak Boyabat HES, ülke ekonomisine yıllık 150 milyon TL'lik enerji imkanı sağlayacak.
Kamulaştırma içerisinde olan köylerden Çorum'un Osmancık ilçesine bağlı olan Aydın, Aşağı Zeytinlik, Yukarı Zeytinlik, Pelitcik, Aşıkbükü, Kalimavlağı, Çorum Kargı ilçesine bağlı olanlar ise Avşar, Bağözü, Öğrencik, Saraycık, Sinanözü, Karaboğa, Maksutlu, Köprübaşı, Demirören, Karapürçek, Gökçedoğan ve Karacaoğlan ile Sinop iline bağlı Saraydüzü ilçesine bağlı olanlar Fakılı, Akbelen, Hacıçayı, Yalmansaray, Aşağı Darıçay, Samsun Vezirköprü ilçesine bağlı olanlar Susuz, Darıçay, A.Darıçay, Kızılkise,
Alanköyleri bulunuyor.