50 yıl sonra br yerden biryere giderken ışınlanabilecek miyiz?

Büyük patlama ile evrenin tarihinin araştırıldığını belirten Türk bilim adamları, "Tıptaki aletler, internet bile bu deneylerle bulundu. Işınlama da bir gün olabilir" diyor.

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki (CERN) deneyle, atom parçacıkları Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda rekor bir enerjiyle çarpıştırıldı. Evrenin sırlarını ortaya çıkarmak amacıyla gerçekleştirilen deneyin sonuçları heyecanla bekleniyor. CERN'de görev alan Türk bilim insanları ise çok önemli bir aşamanın gerçekleştiğinde hemfikir. İTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kerem Cankoçak CERN'de görev yapan 150 Türk bilim insanından biri. Her şeyden önce bu deney ile evrenin tarihinin araştırıldığını belirten Cankoçak, CERN'deki deneyin ne tür teknolojik gelişmeleri beraberinde getirebileceğini öngörmenin henüz mümkün olmadığını vurguluyor. Ancak Cankoçak, temel bilim araştırmalarının birçok alet ve makinenin ortaya çıkmasına imkân verdiğini hatırlatıyor ve şunları söylüyor: "Örneğin; bugün tıpta kullanılan tomografi aletleri bu deneyler sayesinde geliştirilmiştir. Yine internet, CERN'deki çalışmalar sonucu geliştirilmiştir. İleride ne tür teknolojik gelişmeler yaşanacağını öngörmek tam da mümkün değil. Mesela bir yerden bir yere ışınlanma gerçekleştirilebilir ya da bambaşka bir teknoloji gelişebilir."

CERN'İN PARÇASI OLMALI

Isparta'daki uçak kazasında hayatını kaybeden Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Arık'ın kendisi gibi CERN'de çalışan eşi Prof. Dr. Metin Arık da; CERN'i, insanın tabiattan bilgi alması olarak nitelendirerek, "Bizden daha iyi bir medeniyet varsa ve bizi gözetliyorsa, 'Bunlar bir protonu, kütlesinin 3 bin 500 katı enerji vererek hızlandırmayı başardılar. Teknolojiyi yakaladılar' diyorlardır. Uzaylılar var ise CERN'den sonra onları bulmak hayal değil" diye konuşuyor. Türkiye'nin CERN'e tam üye olmamasının büyük teknolojik kayıplara neden olduğunun altını çizen Arık, ekliyor: "CERN'de sığıntı gibiyiz. CERN bizi deneyden atmaz ama imtiyazlı ortağız. Tam üye olmak için başvurduk. Önünüzdeki aylarda CERN'den heyet gelecek. Hazır mıyız diye kontrol edecek. Üye olmak için nüfusla orantılı yüksek enerji fizikçisi olması lazım. Gençlere yeterli destek verilmediği için onlar başka alanları seçiyor. Tam üye olmamız 1-2 sene alır. Bunun parçası olmalıyız. Yunanistan, Ermenistan'ın bile durumu bizden iyi. Örneğin CERN'de yapılan süper iletken dev mıknatıstan sonra üyelere diğer mıknatısların yapılması için projeler gönderildi. Üye olmayan ülkelere bu yeni teknoloji öğretilmedi. Türkiye bunların gerisinde kaldı." İnternetin CERN'deki çalışmalar sonucunda ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Arık, CERN'de kullanılan 'Grid' isimli yeni bir teknolojinin ileride insanların yaşamına girebileceğini belirterek, "Şimdi Grid üzerinde çalışılıyor. Dünyanın bir ucundaki insana görüntüsüyle anında ulaşılabilecek. Cep telefonu tarih olacak. Grid, CERN'de ülkelerle bağlantıda kullanılıyor" diyor.



YENİ BİR BOYUTA DOĞRU

CERN'de görevli diğer bir Türk araştırmacı Dr. Bilge Demirköz, "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı" deneyini Anadolu Ajansı'na değerlendirdi. İlk bulguların 6 ay sonra elde edilmeye başlanacağını belirten Demirköz, şöyle konuştu: "Biz şu anda üç boyutta yaşıyoruz. Artı bir boyut olarak zamanı koyduğumuzda 4 boyuta çıkabilir. Ama daha yüksek, görmediğimiz boyutlar olabilir. Bu da evrenin sırrı olabilir." Maddeye kütlesini verdiği düşünülen "Higgs" parçacığını bulmayı amaçladıklarına da dikkat çeken Demirköz, "Deneyde ortaya çıkan enerji seviyesi yeni fizik buluşlarının önünü açan kapı. Bu deneyden itibaren, 6 ay sonra, yeni fizik buluşlarını bekleyebilirsiniz. Deneyin bu enerji seviyelerinde doğanın bize daha önce hiç vermediği şeyleri vereceğini düşünüyorum'' diye konuştu.