Türkiye Sanayici Ve İşadamları Derneği Heyeti KKTC'de

TÜSİAD heyeti ülkedeki ilk toplantısını, gelişinin hemen ardından Kıbrıs Türk İşadamları Derneği (İŞAD) ile Lefkoşa Merit Otel'de yaptı. Toplantıda konuşan İŞAD Başkanı Metin Yalçın, TÜSİAD'la geçmişte de birçok etkinlik düzenleyerek Türkiye ile KKTC'nin siyasi ve ekonomik sorunlarına çare aradıklarını belirterek, özellikle 2002-2004 yılları arasında Kıbrıs sorunu konusunda çalışmalar yaptıklarını ve çözüme destek verdiklerini ifade etti. Kıbrıs'ta yeni bir süreç yaşandığını dile getiren Yalçın, adada iki taraf arasında kurulacak yeni bir çatının sağlam ekonomik temelleri olması gerektiğini vurgulayarak, bugün gerçekleştirecekleri görüşmede bunun nasıl olabileceğini ele alacaklarını söyledi. Yalçın, bugün öğleden sonra havaalanında düzenleyecekleri basın toplantısında ayrıntılı açıklama yapacaklarını belirtti. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ise, Kıbrıs sorununun en eski meselelerden biri olduğunu ifade ederek bunun, hem Kıbrıs halkını hem de Türkiye'yi çözümün bir parçası olmak konusunda önemli noktalara getirdiğini kaydetti.

TÜSİAD'ın AB için 15 senedir çalıştığını kaydeden Boyner, Kıbrıs konusunun da kendileri için göz ardı edilebilecek bir mesele olmadığını söyledi. Boyner, Kıbrıs'ı sağlam temellere oturtan ve Kıbrıs Türkü'nün de parçası olduğu yeni bir modelin bölgede bir güç olabileceğini, çözüm sürecini çok önemsediklerini belirtti. Türk tarafında 2004'ten bu yana Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik kararlılıktan dolayı ciddi bir moral üstünlüğün var olduğunu kaydeden Boyner, bunun devam etmesi gerektiğini, toplantıda hem siyasi anlamda ne yapabileceklerini, hem de ekonomik model olarak neler yapılabileceğini görüşeceklerini söyledi. TÜSİAD heyeti daha sonra da KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile bir araya geldi. Talat görüşmede, Kıbrıs Türk tarafının uluslararası alanda, aktif olarak çözümü arayan bunun için çalışan ama bunu yaparken haklarını koruyan taraf olarak görüldüğünü, eleştiriyi ise Rum tarafının almakta olduğunu söyledi. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner , yeni seçilmiş yönetim kurulu olarak Kıbrıs'a gelmekten mutlu olduklarını belirterek, önemli bir dönemeçte geldiklerine inandıklarını, Kıbrıs sorununda çözüm sürecinin belli bir noktasına gelindiğini ifade etti. Boyner, TÜSİAD'ın kurulduğundan beri Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve sosyal konularında çalışmalar yapıp hükümetlerle birlikte çalışmaya gayret ettiğini kaydederek, AB'ın da 15 yıldır  gündemlerindeki en temel konulardan birini oluşturduğunu söyledi.

Kıbrıs sorunu sadece AB bağlantılı olmamakla birlikte Türkiye ve Kıbrıs'ın en uzun süredir çözülmemiş problemlerinin başında geldiğini ifade eden Ümit Boyner, "Çözüm süreci bizim için çok büyük önem taşıyor" dedi. Sürecin devam etmesi gerektiğini vurgulayan Boyner, 2004 yılından beri Türkiye ve KKTC'nin elde ettiği moral üstünlüğün devamı için Türkiye ve KKTC'nin hassas olması gerektiğini söyledi. Çözümsüzlüğün "Kıbrıs"ın ekonomik gelişimini etkilemekte olduğunu kaydeden Boyner, İŞAD'la birlikte çalışmalarına devam edeceklerini de ifade etti. Boyner, 'Cumhurbaşkanı'na Cumhurbaşkanlığı seçimleri için destek vermek için mi geldikleri' şeklindeki bir soruya karşılık, "Buraya çözüm sürecinin devamında iş dünyası temsilcisi bir örgüt olarak destek vermek için geldik. Biz çözümün yanındayız. Seçimlerle ilgili bir görüşümüz desteğimiz yok" dedi. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ise, TÜSİAD'ın Kıbrıs sorununun Türkiye'de anlaşılmasında ve Türk politikasına kaydedilmesinde katkısı olan bir kuruluş olduğunu söyledi. TÜSİAD'ın demokratikleşme raporu ile başlayan süreçte Kıbrıs'ın da bir şekilde yer aldığını ve Kıbrıs'ta doğru perspektifin Kıbrıs sorununun çözümü yönünde olması gerektiğini bilince çıkardığını vurgulayan Talat, "Bugün yürüttüğümüz politikanın dünya ile bütünleşme politikasıdır. Dünyanın bizi anlaması moral üstünlüğü ele geçirmemiz ve bunu sürdürmemiz ki bu daha önemli" dedi.

Talat, BM'nin önerdiği Annan Planı'nın Türk tarafınca kabul edildiğini, Rum tarafının kabul etmemesi ile uluslararası arenada büyük bir başarı yakalandığını ama hemen arkasından bu politikadan vazgeçip kapalı
politikaya geçerseniz bunun faydası olmayacağını, saman alevi gibi söneceğini anlatarak şöyle devam etti: "Biz bunu başardık. 2004 tarihinde Kıbrıs Türk halkı açık ve net şekilde tarihinde ilk defa referandumla çözüme evet dedi. Ondan sonraki dönemde çözüm politikalarını sürdürdü. Dolayısı ile dünyaya biz anlık karar vermedik dünya görüşümüz budur ve buna uygun olarak hareket ediyoruz' dedi ve bunu ispat etti. Biz uluslararası alanda aktif olarak çözümü arayan bunun için çalışan ama elbette haklarını koruyan bir taraf olarak görülürken eleştiri diğer tarafa oluyor. Bu önemli."

Talat, TÜSİAD'ın desteğini önemsediklerini belirtti ve KKTC'ye gelip çözüm sürecine destek vermelerine teşekkür etti.