Derviş Eroğlu: Dünyanın dikkat etmesi lazım
Halen devam eden Kıbrıs müzakerelerinde ele alınan konularda anlaşma sağlanamadığını ifade eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Derviş Eroğlu, 'Eğer bir anlaşma olmazsa Rum tarafı nedeniyle olmayacak. Dünyanın buna dikkat etmesi lazım' dedi.
KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs'ta bir anlaşma olmadan Türkiye'nin limanlarını Kıbrıs Rum kesimine açmaması görüşünde olduklarını söyledi.
Diplomasi Muhabirleri Derneği dün Rixos otelde KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ve KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'e yemek verdi. Eroğlu, yemekte, Kıbrıs müzakereleri, KKTC'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri ve kendisinin adaylığı konularında değerlendirmelerde bulundu.
Eroğlu, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın Rum basınında yer alan kendisinin cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik bir röportajının hatırlatılması üzerine, Bağış'ın açıklamasını üzerine alınmadığını kaydetti.
Kıbrıs'taki müzakere sürecini değerlendiren Eroğlu, 1976 yılından beri siyasette olduğunu, o tarihten beri tüm müzakere süreçlerini yakından izlediğini anımsattı.
"1976 yılından bugüne kadar yapılan tüm müzakereleri bütün teferruatıyla incelemiş biriyim" diyen Eroğlu, "tüm liderlerin ruhunu ve niyetini" bildiğini vurguladı ve kendisinin cumhurbaşkanı olması durumunda müzakerelere devam edeceğini yineledi.
Eroğlu, Egemen Bağış ile görüşmesinde de bu mevzuyu konuştuklarını kaydederek, "Sayın Bağış'ın da benim de bir sorumluluk alanım var. Ben Sayın Bağış'ın sözlerine alınmadım" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "kendisinin Cumhurbaşkanı olması durumunda Kıbrıs meselesinin çözümüyle ilgili ne yapacağını" sorması üzerine Eroğlu, kendisinin de müzakerelere devam edeceğini tekrarladı.
Eroğlu, müzakerelerin uzun süredir devam etmesine rağmen yönetim ve güç paylaşımı, Avrupa Birliği'ne giriş, toprak, mülkiyet, garantiler gibi hususların hiçbirinde anlaşılmadığını aktardı.
"Türkiye AB'ye alınırsa Kıbrıs sorunu çözülür" diyen Eroğlu, bu durumun ancak müzakere masasında ortaya konulursa olabileceğini dile getirdi.
-TAHSİN ERTUĞRULOĞLU'NUN ADAYLIĞI KONUSU-
Eroğlu, kendi partisinden (Ulusal Birlik Partisi) milletvekili olan Tahsin Ertuğruloğlu'nun adaylığıyla ilgili soru üzerine de, Ertuğruloğlu'nun adaylığının kendisine direk olarak söylenmediğini belirterek şunları kaydetti:
"Ankara'ya geldikten sonra aday olacağı şeklinde haberlerin çıkması, akla bazı soru işaretleri getiriyor. Benim adaylığım partimiz tarafından onaylandı. Belki kendisini yönlendiren arkadaşlarımız olabilir. Ancak kendisi aday olmadan yorum yapmayı düşünmüyorum".
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak "Ben kaybedersem AK Parti politikaları da kaybeder" şeklinde basına yansıtılan açıklamasını da yorumlayan Eroğlu, bunu "şantaj kokan bir açıklama" olarak nitelendirdi.
Eroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi politikalarını üreteceğini vurguladı ve "Ahmet gider, Mehmet gelir. Ama politikalar değişmez. Bu biraz da şantaj yaparak Türkiye'den destek alma çabası" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Talat ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın yürüttüğü müzakerelerde hiçbir hususta anlaşma sağlanamadığını yineleyen KKTC Başbakanı, Kıbrıs Rum yönetimi meclisinin garantörlük karşıtı aldığı kararları kastederek "Biz bu tartışmalara girmeden müzakerelere devam edeceğiz" dedi.
KKTC'de seçimlere az bir süre kala Türk liderlerle görüşmeyi kendisinin isteyip istemediğinin sorulması üzerine Eroğlu, Türkiye'ye bir konferans için geldiğini belirterek, "Ankara'ya gelip de liderlerle görüşmemek olmaz. Ancak liderlerle siyasi bir amaçla görüşme talebinde bulunmadım" diye konuştu.
-BARIŞ İÇİNDE YAŞANACAK BİR ANLAŞMA-
Eroğlu, basında kendisinin "çözümsüzlük yanlısı bir tavrının olduğu" ifadesi üzerine, KKTC halkının barış içerisinde yaşayabileceği bir anlaşma olursa "evet" diyeceklerini söyledi.
Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimine limanlarını açma konusunda çıkan haberleri de değerlendiren Başbakan Eroğlu, "Hükümet olarak görüşümüz, Kıbrıs'ta bir anlaşma olmadan limanların açılmaması yönünde" dedi.
Eroğlu, KKTC'ye uygulanan izolasyon ve ambargoların kalkmaması durumunda limanların açılmayacağını belirtti ve bu hususta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı fikirde olduğunu kaydetti.
Bir gazetecinin, "toprak karşılığı bağımsızlık ya da toprak karşılığı çözüm" diye bir görüşünün olup olmadığını sormasına karşılık Eroğlu, Kıbrıs Rum kesiminde bulunan tüm devlet organları ve siyasi yapının KKTC'de de olduğunu vurgulayarak, tarafların müzakere masasında eşit olduklarını kaydetti. Eroğlu, ''Eğer bir anlaşma olmazsa Rum tarafı nedeniyle olmayacak. Dünyanın buna dikkat etmesi lazım'' diye konuştu.
-"MÜZAKERELER DEVAM EDECEK"-
Başbakan Eroğlu kendisinin cumhurbaşkanı olması durumunda müzakerelerin kopma noktasına geleceği konusundaki haberleri de değerlendirerek, bunların doğru olmadığını ifade etti ve kendisinin de müzakerelere devam edeceğine vurgu yaptı.
Rum tarafının "Kıbrıs Cumhuriyeti" fikrinden vazgeçmediğini söyleyen Eroğlu, anlaşma masasına eşit oturacaklarını, anlaşma olsa da olmasa da masadan eşit kalkacaklarını dile getirdi.
Eroğlu, Rum tarafının kendilerini azınlık olarak görmeleri durumunda "müzakerelerin 100 yıl sürse de" devam edeceğini sözlerine ekledi.
-KKTC DIŞİŞLERİ BAKANI ÖZGÜRGÜN-
Bir gazetecinin, KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'e, basında yer alan "çözümsüzlük çözümdür" sözünü hatırlatması üzerine, kendisinin böyle bir şey söylemediğini, bu sözün Rumlara ait bir söz olduğunu kaydetti.
Baskıyla yetişen bir Rum nesli olduğunu vurgulayan Özgürgün, "Baskıyla yetişen bir nesille nasıl anlaşma yapacağız, bilmiyorum" diyerek bu anlamda umutları olmadığını ifade etti.
Özgürgün, "KKTC'nin 1967 öncesine dönmesini mi yoksa ayrı olarak tanınmasını mı" istediğinin sorulması üzerine, "gönlünden geçenin KKTC'nin bağımsız olarak tanınması olduğunu" söyleyerek "ancak akıl ve mantık ortaya çıktığında" gönlünden geçenlerin olmadığını ifade etti. Özgürgün, "KKTC ve Türkiye'nin haklarının korunduğu bir anlaşma" istediklerini belirtti
AB'den Türkiye'ye "AB'mi Kıbrıs mı" sorusu olursa, Türkiye'nin tercihini Kıbrıs'tan yana kullanmasını beklediklerini ifade eden Özgürgün, Türkiye'nin de bu yönde bir açıklamasının bulunduğunu anımsattı.
-"MÜZAKERELER DEVAM EDECEK"-
Başbakan Eroğlu kendisinin cumhurbaşkanı olması durumunda müzakerelerin kopma noktasına geleceği konusundaki haberleri de değerlendirerek, bunların doğru olmadığını ifade etti ve kendisinin de müzakerelere devam edeceğine vurgu yaptı.
Rum tarafının "Kıbrıs Cumhuriyeti" fikrinden vazgeçmediğini söyleyen Eroğlu, anlaşma masasına eşit oturacaklarını, anlaşma olsa da olmasa da masadan eşit kalkacaklarını dile getirdi.
Eroğlu, Rum tarafının kendilerini azınlık olarak görmeleri durumunda "müzakerelerin 100 yıl sürse de" devam edeceğini sözlerine ekledi.
-KKTC DIŞİŞLERİ BAKANI ÖZGÜRGÜN-
Bir gazetecinin, KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'e, basında yer alan "çözümsüzlük çözümdür" sözünü hatırlatması üzerine, kendisinin böyle bir şey söylemediğini, bu sözün Rumlara ait bir söz olduğunu kaydetti.
Baskıyla yetişen bir Rum nesli olduğunu vurgulayan Özgürgün, "Baskıyla yetişen bir nesille nasıl anlaşma yapacağız, bilmiyorum" diyerek bu anlamda umutları olmadığını ifade etti.
Özgürgün, "KKTC'nin 1967 öncesine dönmesini mi yoksa ayrı olarak tanınmasını mı" istediğinin sorulması üzerine, "gönlünden geçenin KKTC'nin bağımsız olarak tanınması olduğunu" söyleyerek "ancak akıl ve mantık ortaya çıktığında" gönlünden geçenlerin olmadığını ifade etti. Özgürgün, "KKTC ve Türkiye'nin haklarının korunduğu bir anlaşma" istediklerini belirtti
AB'den Türkiye'ye "AB'mi Kıbrıs mı" sorusu olursa, Türkiye'nin tercihini Kıbrıs'tan yana kullanmasını beklediklerini ifade eden Özgürgün, Türkiye'nin de bu yönde bir açıklamasının bulunduğunu anımsattı.
Diplomasi Muhabirleri Derneği dün Rixos otelde KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ve KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'e yemek verdi. Eroğlu, yemekte, Kıbrıs müzakereleri, KKTC'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri ve kendisinin adaylığı konularında değerlendirmelerde bulundu.
Eroğlu, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın Rum basınında yer alan kendisinin cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik bir röportajının hatırlatılması üzerine, Bağış'ın açıklamasını üzerine alınmadığını kaydetti.
Kıbrıs'taki müzakere sürecini değerlendiren Eroğlu, 1976 yılından beri siyasette olduğunu, o tarihten beri tüm müzakere süreçlerini yakından izlediğini anımsattı.
"1976 yılından bugüne kadar yapılan tüm müzakereleri bütün teferruatıyla incelemiş biriyim" diyen Eroğlu, "tüm liderlerin ruhunu ve niyetini" bildiğini vurguladı ve kendisinin cumhurbaşkanı olması durumunda müzakerelere devam edeceğini yineledi.
Eroğlu, Egemen Bağış ile görüşmesinde de bu mevzuyu konuştuklarını kaydederek, "Sayın Bağış'ın da benim de bir sorumluluk alanım var. Ben Sayın Bağış'ın sözlerine alınmadım" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "kendisinin Cumhurbaşkanı olması durumunda Kıbrıs meselesinin çözümüyle ilgili ne yapacağını" sorması üzerine Eroğlu, kendisinin de müzakerelere devam edeceğini tekrarladı.
Eroğlu, müzakerelerin uzun süredir devam etmesine rağmen yönetim ve güç paylaşımı, Avrupa Birliği'ne giriş, toprak, mülkiyet, garantiler gibi hususların hiçbirinde anlaşılmadığını aktardı.
"Türkiye AB'ye alınırsa Kıbrıs sorunu çözülür" diyen Eroğlu, bu durumun ancak müzakere masasında ortaya konulursa olabileceğini dile getirdi.
-TAHSİN ERTUĞRULOĞLU'NUN ADAYLIĞI KONUSU-
Eroğlu, kendi partisinden (Ulusal Birlik Partisi) milletvekili olan Tahsin Ertuğruloğlu'nun adaylığıyla ilgili soru üzerine de, Ertuğruloğlu'nun adaylığının kendisine direk olarak söylenmediğini belirterek şunları kaydetti:
"Ankara'ya geldikten sonra aday olacağı şeklinde haberlerin çıkması, akla bazı soru işaretleri getiriyor. Benim adaylığım partimiz tarafından onaylandı. Belki kendisini yönlendiren arkadaşlarımız olabilir. Ancak kendisi aday olmadan yorum yapmayı düşünmüyorum".
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak "Ben kaybedersem AK Parti politikaları da kaybeder" şeklinde basına yansıtılan açıklamasını da yorumlayan Eroğlu, bunu "şantaj kokan bir açıklama" olarak nitelendirdi.
Eroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi politikalarını üreteceğini vurguladı ve "Ahmet gider, Mehmet gelir. Ama politikalar değişmez. Bu biraz da şantaj yaparak Türkiye'den destek alma çabası" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Talat ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın yürüttüğü müzakerelerde hiçbir hususta anlaşma sağlanamadığını yineleyen KKTC Başbakanı, Kıbrıs Rum yönetimi meclisinin garantörlük karşıtı aldığı kararları kastederek "Biz bu tartışmalara girmeden müzakerelere devam edeceğiz" dedi.
KKTC'de seçimlere az bir süre kala Türk liderlerle görüşmeyi kendisinin isteyip istemediğinin sorulması üzerine Eroğlu, Türkiye'ye bir konferans için geldiğini belirterek, "Ankara'ya gelip de liderlerle görüşmemek olmaz. Ancak liderlerle siyasi bir amaçla görüşme talebinde bulunmadım" diye konuştu.
-BARIŞ İÇİNDE YAŞANACAK BİR ANLAŞMA-
Eroğlu, basında kendisinin "çözümsüzlük yanlısı bir tavrının olduğu" ifadesi üzerine, KKTC halkının barış içerisinde yaşayabileceği bir anlaşma olursa "evet" diyeceklerini söyledi.
Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimine limanlarını açma konusunda çıkan haberleri de değerlendiren Başbakan Eroğlu, "Hükümet olarak görüşümüz, Kıbrıs'ta bir anlaşma olmadan limanların açılmaması yönünde" dedi.
Eroğlu, KKTC'ye uygulanan izolasyon ve ambargoların kalkmaması durumunda limanların açılmayacağını belirtti ve bu hususta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı fikirde olduğunu kaydetti.
Bir gazetecinin, "toprak karşılığı bağımsızlık ya da toprak karşılığı çözüm" diye bir görüşünün olup olmadığını sormasına karşılık Eroğlu, Kıbrıs Rum kesiminde bulunan tüm devlet organları ve siyasi yapının KKTC'de de olduğunu vurgulayarak, tarafların müzakere masasında eşit olduklarını kaydetti. Eroğlu, ''Eğer bir anlaşma olmazsa Rum tarafı nedeniyle olmayacak. Dünyanın buna dikkat etmesi lazım'' diye konuştu.
-"MÜZAKERELER DEVAM EDECEK"-
Başbakan Eroğlu kendisinin cumhurbaşkanı olması durumunda müzakerelerin kopma noktasına geleceği konusundaki haberleri de değerlendirerek, bunların doğru olmadığını ifade etti ve kendisinin de müzakerelere devam edeceğine vurgu yaptı.
Rum tarafının "Kıbrıs Cumhuriyeti" fikrinden vazgeçmediğini söyleyen Eroğlu, anlaşma masasına eşit oturacaklarını, anlaşma olsa da olmasa da masadan eşit kalkacaklarını dile getirdi.
Eroğlu, Rum tarafının kendilerini azınlık olarak görmeleri durumunda "müzakerelerin 100 yıl sürse de" devam edeceğini sözlerine ekledi.
-KKTC DIŞİŞLERİ BAKANI ÖZGÜRGÜN-
Bir gazetecinin, KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'e, basında yer alan "çözümsüzlük çözümdür" sözünü hatırlatması üzerine, kendisinin böyle bir şey söylemediğini, bu sözün Rumlara ait bir söz olduğunu kaydetti.
Baskıyla yetişen bir Rum nesli olduğunu vurgulayan Özgürgün, "Baskıyla yetişen bir nesille nasıl anlaşma yapacağız, bilmiyorum" diyerek bu anlamda umutları olmadığını ifade etti.
Özgürgün, "KKTC'nin 1967 öncesine dönmesini mi yoksa ayrı olarak tanınmasını mı" istediğinin sorulması üzerine, "gönlünden geçenin KKTC'nin bağımsız olarak tanınması olduğunu" söyleyerek "ancak akıl ve mantık ortaya çıktığında" gönlünden geçenlerin olmadığını ifade etti. Özgürgün, "KKTC ve Türkiye'nin haklarının korunduğu bir anlaşma" istediklerini belirtti
AB'den Türkiye'ye "AB'mi Kıbrıs mı" sorusu olursa, Türkiye'nin tercihini Kıbrıs'tan yana kullanmasını beklediklerini ifade eden Özgürgün, Türkiye'nin de bu yönde bir açıklamasının bulunduğunu anımsattı.
-"MÜZAKERELER DEVAM EDECEK"-
Başbakan Eroğlu kendisinin cumhurbaşkanı olması durumunda müzakerelerin kopma noktasına geleceği konusundaki haberleri de değerlendirerek, bunların doğru olmadığını ifade etti ve kendisinin de müzakerelere devam edeceğine vurgu yaptı.
Rum tarafının "Kıbrıs Cumhuriyeti" fikrinden vazgeçmediğini söyleyen Eroğlu, anlaşma masasına eşit oturacaklarını, anlaşma olsa da olmasa da masadan eşit kalkacaklarını dile getirdi.
Eroğlu, Rum tarafının kendilerini azınlık olarak görmeleri durumunda "müzakerelerin 100 yıl sürse de" devam edeceğini sözlerine ekledi.
-KKTC DIŞİŞLERİ BAKANI ÖZGÜRGÜN-
Bir gazetecinin, KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'e, basında yer alan "çözümsüzlük çözümdür" sözünü hatırlatması üzerine, kendisinin böyle bir şey söylemediğini, bu sözün Rumlara ait bir söz olduğunu kaydetti.
Baskıyla yetişen bir Rum nesli olduğunu vurgulayan Özgürgün, "Baskıyla yetişen bir nesille nasıl anlaşma yapacağız, bilmiyorum" diyerek bu anlamda umutları olmadığını ifade etti.
Özgürgün, "KKTC'nin 1967 öncesine dönmesini mi yoksa ayrı olarak tanınmasını mı" istediğinin sorulması üzerine, "gönlünden geçenin KKTC'nin bağımsız olarak tanınması olduğunu" söyleyerek "ancak akıl ve mantık ortaya çıktığında" gönlünden geçenlerin olmadığını ifade etti. Özgürgün, "KKTC ve Türkiye'nin haklarının korunduğu bir anlaşma" istediklerini belirtti
AB'den Türkiye'ye "AB'mi Kıbrıs mı" sorusu olursa, Türkiye'nin tercihini Kıbrıs'tan yana kullanmasını beklediklerini ifade eden Özgürgün, Türkiye'nin de bu yönde bir açıklamasının bulunduğunu anımsattı.