Sakarya'da Öğretmene Dayak İddiası
Sakarya'nın Karasu ilçesinde bir ilköğretim okulu öğretmeni, bir öğrencinin ağabeyi ve babası tarafından dövüldüğü iddiasıyla polise şikayette bulundu.
İddiaya göre, Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu'nda görev yapan sınıf öğretmeni Müslüm Sayılgan, 25 Şubat'ta okulun koridorunda nöbet tutarken yaramazlık yapan 8. sınıf öğrencisi B.K.'ya tokat atarak uyardı. Öğrencinin olayı anlatması üzerine ağabeyi ve babası A.K., okula gelerek öğretmenler odasında Müslüm Sayılgan'ı darp etti. Müslüm Sayılgan, polise suç duyurusunda bulundu.
Darp sonucu rapor alan Sayılgan, "Koridor nöbeti tutuğum 25 Şubat günü yaramazlık yapan B.K'yi uyararak iki tokat vurdum. Meğer bu çocuk sorunluymuş, gücüne gitmiş. Öğretmenler odasında çayımı aldım, tam oturmak üzereydim bir veli içeri hışımla girdi. Baba ve oğlu arkamdan saldırdılar. Ne olduğunu anlamadan kendimi yerde gördüm. Şoka girdim. Çünkü 12 yıllık öğretmenliğimde hep sevgiden, kardeşlikten, dostluktan, vefadan ve güzellik adına ne varsa öğrencilerime aşılamakla geçti ömrüm. Kavga nedir, şiddet
nedir bilmedim. Halen şoktayım. Öğretmenler odasında öğretmen arkadaşlarımın gözü önünde uğradığım ve hiç ama hiç hak etmediğim bu saldırının kimse tarafından duyulmasını da istemedim. Ağzım kan içinde iken bile kırılan dişimi aldıramadım, kurumun haysiyetini, mahallelinin şeref ve izzetini düşündüm. Ama baktım ki saldıranlar bir daha okul kapısına dayanmışlar. İşte o zaman iş arkadaşlarımı düşündüm ve kötü örnek olmasın diye polise şikayetçi oldum. Ama yine de özür dilemesi durumunda bize yakışanı
yapacağımızı söyledim. Veli her yerde 'Öğretmene böyle ders verilir' diye dolaşıyormuş. Bu beni yaraladı. Çok ama çok kırıldım" dedi.
Darp sonucu rapor alan Sayılgan, "Koridor nöbeti tutuğum 25 Şubat günü yaramazlık yapan B.K'yi uyararak iki tokat vurdum. Meğer bu çocuk sorunluymuş, gücüne gitmiş. Öğretmenler odasında çayımı aldım, tam oturmak üzereydim bir veli içeri hışımla girdi. Baba ve oğlu arkamdan saldırdılar. Ne olduğunu anlamadan kendimi yerde gördüm. Şoka girdim. Çünkü 12 yıllık öğretmenliğimde hep sevgiden, kardeşlikten, dostluktan, vefadan ve güzellik adına ne varsa öğrencilerime aşılamakla geçti ömrüm. Kavga nedir, şiddet
nedir bilmedim. Halen şoktayım. Öğretmenler odasında öğretmen arkadaşlarımın gözü önünde uğradığım ve hiç ama hiç hak etmediğim bu saldırının kimse tarafından duyulmasını da istemedim. Ağzım kan içinde iken bile kırılan dişimi aldıramadım, kurumun haysiyetini, mahallelinin şeref ve izzetini düşündüm. Ama baktım ki saldıranlar bir daha okul kapısına dayanmışlar. İşte o zaman iş arkadaşlarımı düşündüm ve kötü örnek olmasın diye polise şikayetçi oldum. Ama yine de özür dilemesi durumunda bize yakışanı
yapacağımızı söyledim. Veli her yerde 'Öğretmene böyle ders verilir' diye dolaşıyormuş. Bu beni yaraladı. Çok ama çok kırıldım" dedi.