Derviş Eroğlu'ndan Mehmet Ali Talat'a yanıt

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın "Kıbrıs sorununu bilmediği" yönündeki sözlerine ve bu yöndeki eleştirilere "sadece gülüp geçtiğini" kaydeden Derviş Eroğlu, 1976 yılından beri aktif politika içinde olduğunu, ne kadar müzakere yapılmışsa hepsinin tutanaklarını okuduğunu, Türk hükümetleri ile her zaman yakın diyalog içinde olduğunu kaydetti.

Milli Eğitim Bakanı olduğu dönemde Talat'ın üniversite öğrencisi olduğunu, Başbakan olduğunda ise Talat'ın özel işleri ile meşgul olduğunu anlatan Eroğlu, "Kıbrıs sorununu bilmiyor lafları bana göre gülünecek laflardır. Sayın Talat'ın bu lafları söylemesini doğrusu kendisine yakıştıramıyorum" diye konuştu.

SEÇİLİRSE MÜZAKERELER KESİLECEK İDDİALARI

Cumhurbaşkanı seçilirse Kıbrıs müzakereleri kesilecek iddialarına tepki veren Eroğlu, Kıbrıs konusunun Türkiye ile birlikte yürütüleceğini bilenlerden ve 34 yıldır aktif politikanın içinde olduğunu dile getirerek, kendi başbakanlığı dönemlerinde tüm görüşmelerin yapıldığını, Annan Planı'nın müzakeresinin de kendi başbakanlığı döneminden başladığını söyledi.

KKTC'deki sol partilerin, "Eroğlu görüşmelerin karşısındadır, Eroğlu KKTC'nin yaşatılmasından yanadır, gelirse görüşmeler kopacak" gibi yalana dayalı haberler yaydığını belirten Eroğlu, "Elbette Kıbrıs'ta bir anlaşma istiyorum, çünkü bütün olayları yaşayan kişilerden birisiyim" dedi.

Anlaşma için müzakerelerde iki kişi olması gerektiğini ve o kişilerden birinin kendinin olacağını ifade eden Eroğlu, geçmişte kendileri Avrupa Birliği'nden (AB) bahsederken, bugün kedisini "çözüm karşıtı" olarak suçlayan sol partilerin ise "Moskova'dan" bahsettiğini ve Sovyetler dağılınca, emperyalist olarak niteledikleri AB'ye yöneldiğini kaydetti. Eroğlu, "Onlara göre, birden bire biz AB'yi istemeyen, onlar AB'yi isteyen taraf olduk. Ülkede çözüm isteyen, istemeyen diye bölünmeler yarattılar" ifadesini kullandı.

Kıbrıs'ta herkesin bir anlaşma istediğini vurgulayan Derviş Eroğlu, "Herkes bu topraklarda, namusuyla, onuruyla, güven içinde yaşayabileceği bir anlaşma ister. Ben de onlardan birisiyim. Yalnız, Rumun her istediğini vereceğiz ve anlaşma olsun düşüncesinde değiliz. Ben bunu çok net söylediğim için bu yakıştırmayı yapıyorlar. Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini, Anavatan Türkiye'nin Kıbrıs'taki menfaatlerini koruyacak bir anlaşma arayışı içerisindeyim ben. Müzakere masasından belki Hristofyas kaçar ama ben kaçmam, bunu da herkesin bilmesi gerekir" diye konuştu.