2. Ulusal Taşkın Sempozyumu
Prof.Dr. Musa Tosun, sel ve taşkınların insanlarda çaresizlik ve güçsüzlük duygularını ortaya çıkardığını söyledi.
Devlet Su işleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 22 Mart'ta Afyonkarahisar Korel Termal Otel'de başlayan "2. Ulusal Taşkın Sempozyumu" sona erdi.
AĞIR BİR PSİKOSOSYAL TRAVMA
Başkanlığını İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu'nun yaptığı oturumda konuşan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Musa Tosun, sel ve taşkınların insanlarda çaresizlik ve güçsüzlük duygularını ortaya çıkardığını söyledi.
Felaket halini almış sel ve taşkının ağır bir psikososyal travma olduğunu anlatan Prof.Dr. Tosun, psikososyal travmaların ortak özelliklerinin, beklenmedik olayların kişinin kontrolü dışında ortaya çıkmasının kişi de çaresizlik ve güçsüzlük duyguları yarattığını ifade etti. Sel ve taşkının, insanın çevre ile ilişkisi açısından çok yönlü karşılıklı etkileşimi olduğunu anlatan Tosun, "Bir çevre felaketi olarak karşımıza çıkan sel ve taşkın kişiyi etkiliyor, yakınlarını etkiliyor, kurtarma ekibini etkiliyor
ve bütün toplumu etkileyebiliyor" dedi.
KADINLARA DAHA ÇOK YÜK GETİRİYOR
Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden (ODTÜ) Doç.Dr. Sibel Kalaycıoğlu da taşkınların özellikle kadınlara büyük yük getirdiğini ifade etti. Büyük can ve mal kaybının kadınların üzerine daha çok yük getirdiğini anlatan Doç.Dr. Kalaycıoğlu, şöyle konuştu: "Herhangi bir afet durumunda özellikle toplumsal kontrol tabii ki zayıflıyor. O toplumsal kontrolün zayıflaması başka afetlere yol açabiliyor. Bu anlamda mutlaka ve mutlaka güvenlik planlamasının daha başında kriz planlaması yapılırken tedbir planlaması da muhakkak yapılmalı."
AĞIR BİR PSİKOSOSYAL TRAVMA
Başkanlığını İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu'nun yaptığı oturumda konuşan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Musa Tosun, sel ve taşkınların insanlarda çaresizlik ve güçsüzlük duygularını ortaya çıkardığını söyledi.
Felaket halini almış sel ve taşkının ağır bir psikososyal travma olduğunu anlatan Prof.Dr. Tosun, psikososyal travmaların ortak özelliklerinin, beklenmedik olayların kişinin kontrolü dışında ortaya çıkmasının kişi de çaresizlik ve güçsüzlük duyguları yarattığını ifade etti. Sel ve taşkının, insanın çevre ile ilişkisi açısından çok yönlü karşılıklı etkileşimi olduğunu anlatan Tosun, "Bir çevre felaketi olarak karşımıza çıkan sel ve taşkın kişiyi etkiliyor, yakınlarını etkiliyor, kurtarma ekibini etkiliyor
ve bütün toplumu etkileyebiliyor" dedi.
KADINLARA DAHA ÇOK YÜK GETİRİYOR
Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden (ODTÜ) Doç.Dr. Sibel Kalaycıoğlu da taşkınların özellikle kadınlara büyük yük getirdiğini ifade etti. Büyük can ve mal kaybının kadınların üzerine daha çok yük getirdiğini anlatan Doç.Dr. Kalaycıoğlu, şöyle konuştu: "Herhangi bir afet durumunda özellikle toplumsal kontrol tabii ki zayıflıyor. O toplumsal kontrolün zayıflaması başka afetlere yol açabiliyor. Bu anlamda mutlaka ve mutlaka güvenlik planlamasının daha başında kriz planlaması yapılırken tedbir planlaması da muhakkak yapılmalı."