(özel Haber) Bebek Değil, 12 Yaşında

Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine bağlı Bozhüyük Beldesi'nde yaşayan Dal ailesi, küçük kızları Hamma'nın gözlerinin önünde eriyip acı çekmesi karşısında her geçen gün kahroluyor. Çiftçilik yaparak geçimlerini temin eden Mehmet ve Arzu Dal çiftinin mutlu evliliklerinin ardından tam 8 çocukları oldu. Dal ailesini kahreden olay ise 12 yıl önce yaşandı. Ailenin 7. çocuğu olarak dünyaya gelen Hamma'nın doğumundan kısa süre sonra çocuklarının kalçasının çıktığını düşünen aile, çocuklarını Kahramanmaraş'a götürdü. Çocuklarını burada bir doktora gösteren Dal ailesi verilen hap, şurup ve burun damlasını alarak tekrar köylerine döndü. Aradan 2 ay geçmesine rağmen küçük Hamma'da herhangi bir değişiklik yaşanmaması üzerine aile bu kez çareyi Kayseri'de aradı. Burada yapılan tedavide ise küçük kızın kullanılan damla sebebiyle beyin damarlarının yandığı ve tedavisinin mümkün olmadığı söylendi.

Aldıkları haber karşısında adeta yıkılan aile, tekrar köylerine dönmek zorunda kalırken, hayat da her geçen gün daha da yaşanmaz hale geldi. Sadece süt ve bisküvi ile beslenen küçük kız su bile içmezken, bedeni de gelişim göstermedi ve adeta bir bebek görünümünde kaldı.

Küçük kızlarının yürüyememesi, sürekli ağlaması sebebiyle sıkıntılı günler yaşayan aile, geride kalan 12 yılı böyle geçirirken hayattan da hiçbir beklentileri kalmadı. "Ölene kadar bu acıyı yaşayacağız" diyen anne Arzu Dal, küçük Hamma'ya artık bakamaz hale geldiğini söyledi. Kızlarının yaşıtları gibi yürüyüp-koşamaması sebebiyle kahrolduklarını belirten Dal, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Kızım doğduğunda sürekli ağlıyordu. Komşular 'kalça çıkığı var, doktora götür' dediler. Kahramanmaraş'a götürdük.
Orada doktor hap verdi, şurup verdi, damla verdi, aldık geri getirdik ama durumunda bir iyileşme olmadı. 2 ay sonra bu kez Kayseri'ye götürdük. Oraya götürünce 1 ay kaldık ve bilgisayara taktılar çocuğu. Doktor baktıktan sonra bize, 'doktor hatası, davacı mısınız, değil misiniz?' dedi. Babası ise doktorun kastının olmadığını düşünerek davacı olmadı. O gün bu gündür böyleyiz."

Yaşlı kadın, Hamma'yı bu duruma neyin getirdiğini ise şu sözlerle dile getirdi: "Burnuna verilen damla beyin damarlarını yakmış. Maraş'a götürdüm, Kayseri'ye götürdüm, nereye götürdüysem de bir çare bulamadım. Ölene kadar böyle çekeceğiz. Umut yok, konuşamıyor, yürüyemiyor, göremiyor. İçtiği 2 damla süt, yediği bebe bisküvisi, su bile içmiyor. 13 sene oldu, susuz yaşıyor. Sütün içine katarsak içiyor. Yoksa ağzına 2 damla su veremiyoruz. Allah'ın takdiri işte. Ne yapacağız, bilemiyoruz"

Küçük kızın 12 yılda 3 beşik eskittiğini söyleyen acılı anne, kızlarının bakımı için devletin aylık 400 TL yardımda bulunduğunu ifade etti. Artık kendisinin bakacak dermanının kalmadığını kaydeden anne Arzu Dal, devletten yaylı bir beşik isteklerinin olduğunu belirtti. Kızlarına şimdilik ablalarının baktığını vurgulayan anne Dal, "Sürekli ağlıyor. Bu, üçüncü beşiği. Gece gündüz başındayız. Yeme içme yok. Benim kollarım tutmuyor artık, 2 kız var, onlar bakıyor. Ama bunlara da yuva lazım. Yarın onlar da
gidecek. Ben bakamayacak hale geldim. İsteğimiz bir yaylı beşik" diye konuştu.