Gölü Tarla Yaptılar

Beyşehir Göl, Doğa ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Bekir Sami Tan, geçtiğimiz yıllarda kuraklığın oluşturduğu ortamdan nemalanan bazı kesimlerin Hazine'ye ait göl alanındaki verimli toprakları değerlendirerek ekip dikmeye başladığını söyledi. Bu yüzden göl havzasına ait arazilerin son dönemde ekilebilir bir tarla konumuna büründüğüne dikkat çeken Tan, bu yıl ise Beyşehir Gölü sularının Gembos derivasyonundan gelen takviye ile birlikte yağışların bol olması nedeniyle yükseldiğini belirterek, "Beyşehir Gölü
suları yükselince kıyılardaki balçık ve bataklık görüntüler de ortadan kalktı. Sazlıklar tamamen suların altında kaldı. Uzun yıllardır suların çekildiği göl alanına hububat, baklagiller, sebze eken, hatta ağaç bile dikip göl alanını tapulu arazisi gibi sahiplenmeye başlayanların hevesi bu yıl kursaklarında kaldı. Bu yılın başlarından itibaren Beyşehir Gölü kıyılarının eski görüntüleri alması ile birlikte göl sularının bu şekilde yükseleceğini tahmin etmeyip ekim yapanlar zorda kaldı. Bu yüzden sıkıntı
yaşayan bu kesimler Beyşehir Gölü sularının yükselmesinden rahatsızlık duymaya başladı" dedi.
Tan, geçtiğimiz yıl kurulan Beyşehir Göl, Doğa ve Çevre Koruma Derneği'nin göl su seviyesinin korunması ile ilgili başlattığı mücadeleden hoşnut olmayan bu kesimlerin kendilerini telefonla arayarak, "Bırakın göl suları akıp gitsin, göl su seviyesi ile uğraşmayın, kıyılardaki topraklarımız sular altında kaldı' demeye başladığını belirterek, "İsimlerini telefonda vermeyen bu kişilere ekip diktiği alanların tapusu olup olmadığını sorduğumuzda ise buna cevap veremiyor. Özellikle Beyşehir Gölü'nün kıyı
şeridindeki yerleşim birimlerinde geçtiğimiz yıllarda suları çekilen göl havzasının ekilip dikildiğini ve bundan hiç de küçümsenemeyecek haksız kazanç elde edildiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Tan, Beyşehir Gölü su seviyesinin korunması yönündeki mücadelelerinin dernek olarak bundan böyle de devam edeceğini, dünyanın en önemli hazinesi olarak gördükleri tatlı su kaynaklarının bölgede günümüzde kıymetinin yeterince bilinmemesinin üzüntüsünü yaşadıklarını, amaçlarının bu alanları gelecek nesillere aktarmak olduğunu sözlerine ekledi.
(ARÖ-FM-CC-Y)