Yetkileri varsa kullansın
Belediye meclisinde dinlettiği ve rüşvet pazarlığı olduğunu ileri sürdüğü ses kasetiyle ilgili Cumhuriyet Savcısına bilgi veren Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Durak, Cumhuriyet Savcısı Turhan Elbistan'a bilgi verdikten sonra gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamada, belediye meclis üyesi ile bir işveren arasında geçen 260 bin dolarlık rüşvet alışverişini içeren kaseti eline geçirdiğini anımsatarak, bu konuyla ilgili bilgisine başvurulduğunu söyledi.
Durak, ses kasetinin kendisine göre somut bir delil olduğunu ifade ederek, ''O her kimse cezalandırılmasını istiyorum. Bu belediyenin itibarı açısından çok önemli. Dürüst ve namuslu çalışan meclis üyeleri açısından da önemli. O bakımdan sayın savcı iddialarımı sordu, şikayetçi olup olmadığımı sordu. Elbette şikayetçiyim. Konunun aydınlatılması ve suçlular varsa suçluların ele geçmesini istiyorum'' dedi.
Durak, gazetecilerin, adliyede ifade veren meclis üyesi Mustafa Tuncel'in elinde kendisiyle ilgili bildiklerine yer verdiği kaset bulunduğunu tekrarladığını hatırlatmaları üzerine, şunları kaydetti:
''Tuncel'in başında bir iddiası vardı, neydi? 'Ben konuşursam başkan altından kalkamaz' diyordu. Ben de konuşmasını ısrar ettim, rica ettim. Diğer meclis üyelerine de ısrar ettim 'dinleyeceğim, ne biliyorsa söylesin' dedim. Tüm bildiklerini söylediğini sanıyordum. Söylememiş, basına açıklama yaptı, 'elimde kaset var' dedi. Bu kaseti oğluna teslim etmiş, ölürse diye. 'Başka iddialarım var' dedi. Ben de bunun ihbar kabul edilmesini istedim. Bunun için savcılığa dilekçe ile başvurdum. Kaset madem ki hazır, savcının derhal el koymasını istedim. Yani 'kendimi ihbar ediyorum' dedim. Her kimse, benim hakkımda ne kadar aleyhimde olacak belge ve bilgi varsa işte adliye burası.''
Durak, Tuncel'in, kendisiyle ilgili söz konusu kasetle ilgili ''Benim hayat sigortam'' dediğinin hatırlatılması üzerine de ''Yalan söylüyor. Elinde bir şey olsa verecek, vermezse namert. Her kim vermezse namert. Ben hayatım boyuca gizleyeceğim şeyi yapmadım, yaptığım şeyi de gizlemedim.
300 soruşturma geçirdik, hiçbiri sonuca ulaşmadı, hiç birinde karanlık nokta yok. Karanlık olsa o rüşvet kasetini savcılığa verir miydim? Yarası olan gocunur. Benim hiç bir konuda eksiğim yok. Bugün sokakları dolaştım Adanalı hep benden yana.''
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİ
Durak, gazetecilerin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisiyle ilgili sözlerini hatırlatması üzerine de şöyle devam etti:
''Ben dokunulmazlığı olmayan bir insanım. Sayın Başbakanın dokunulmazlığı var. Dokunulmazlığı olmayan bir insanın imada bulunması dahi beni rahatsız eder. Bu nedenle, bildikleri varsa söylesinler. Bildiğim kadarıyla 6 müfettiş var Adana'da. Ben AK Parti'den ayrıldığım günden itibaren belediyemizde sürekli müfettiş var. Bir şey bulamıyorlar. Hep bu müfettişleri başka müfettişler de gelip sorguluyor ardından, acaba doğru mu yapıyorlar yanlış mı yapıyorlar diye.
Sayın Başbakanın ima ettiği konular beni rahatsız etti. Ben de kendilerine diyorum ki, her türlü bilgi ve belgeyi araştıracak yetkili gücünüz var. Beni araştırın, ama siz de dokunulmazlık zırhını çıkarın. Sayın Başbakan dokunulmazlığını çıkarsın. Bir de onu görelim adliye koridorlarında.''
Durak, gazetecilere açıklamasının ardından adliyeden makam aracıyla aracıyla ayrıldı.
Durak, ses kasetinin kendisine göre somut bir delil olduğunu ifade ederek, ''O her kimse cezalandırılmasını istiyorum. Bu belediyenin itibarı açısından çok önemli. Dürüst ve namuslu çalışan meclis üyeleri açısından da önemli. O bakımdan sayın savcı iddialarımı sordu, şikayetçi olup olmadığımı sordu. Elbette şikayetçiyim. Konunun aydınlatılması ve suçlular varsa suçluların ele geçmesini istiyorum'' dedi.
Durak, gazetecilerin, adliyede ifade veren meclis üyesi Mustafa Tuncel'in elinde kendisiyle ilgili bildiklerine yer verdiği kaset bulunduğunu tekrarladığını hatırlatmaları üzerine, şunları kaydetti:
''Tuncel'in başında bir iddiası vardı, neydi? 'Ben konuşursam başkan altından kalkamaz' diyordu. Ben de konuşmasını ısrar ettim, rica ettim. Diğer meclis üyelerine de ısrar ettim 'dinleyeceğim, ne biliyorsa söylesin' dedim. Tüm bildiklerini söylediğini sanıyordum. Söylememiş, basına açıklama yaptı, 'elimde kaset var' dedi. Bu kaseti oğluna teslim etmiş, ölürse diye. 'Başka iddialarım var' dedi. Ben de bunun ihbar kabul edilmesini istedim. Bunun için savcılığa dilekçe ile başvurdum. Kaset madem ki hazır, savcının derhal el koymasını istedim. Yani 'kendimi ihbar ediyorum' dedim. Her kimse, benim hakkımda ne kadar aleyhimde olacak belge ve bilgi varsa işte adliye burası.''
Durak, Tuncel'in, kendisiyle ilgili söz konusu kasetle ilgili ''Benim hayat sigortam'' dediğinin hatırlatılması üzerine de ''Yalan söylüyor. Elinde bir şey olsa verecek, vermezse namert. Her kim vermezse namert. Ben hayatım boyuca gizleyeceğim şeyi yapmadım, yaptığım şeyi de gizlemedim.
300 soruşturma geçirdik, hiçbiri sonuca ulaşmadı, hiç birinde karanlık nokta yok. Karanlık olsa o rüşvet kasetini savcılığa verir miydim? Yarası olan gocunur. Benim hiç bir konuda eksiğim yok. Bugün sokakları dolaştım Adanalı hep benden yana.''
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİ
Durak, gazetecilerin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisiyle ilgili sözlerini hatırlatması üzerine de şöyle devam etti:
''Ben dokunulmazlığı olmayan bir insanım. Sayın Başbakanın dokunulmazlığı var. Dokunulmazlığı olmayan bir insanın imada bulunması dahi beni rahatsız eder. Bu nedenle, bildikleri varsa söylesinler. Bildiğim kadarıyla 6 müfettiş var Adana'da. Ben AK Parti'den ayrıldığım günden itibaren belediyemizde sürekli müfettiş var. Bir şey bulamıyorlar. Hep bu müfettişleri başka müfettişler de gelip sorguluyor ardından, acaba doğru mu yapıyorlar yanlış mı yapıyorlar diye.
Sayın Başbakanın ima ettiği konular beni rahatsız etti. Ben de kendilerine diyorum ki, her türlü bilgi ve belgeyi araştıracak yetkili gücünüz var. Beni araştırın, ama siz de dokunulmazlık zırhını çıkarın. Sayın Başbakan dokunulmazlığını çıkarsın. Bir de onu görelim adliye koridorlarında.''
Durak, gazetecilere açıklamasının ardından adliyeden makam aracıyla aracıyla ayrıldı.