Gebzeli Avukatlar Hsyk'yı Kınadı
Gebze Hukuçular Platformu, Erzurum özel yetkili cumhuriyet savcılarına görevden el çektiren Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu kınadı.
Adliye önünde bir araya gelen yaklaşık 100 avukat adına konuşan Gebze Hukuçular Platformu Sözcüsü Murat Tunca, Erzurum savcılarının görevden el çektirilmesinin anayasaya aykırı olduğunu belirterek, "Bu kararı terörle mücadele soruşturmaları yürüten hakim ve savcılara gözdağı olarak değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.
Hakimlik ve savcılık teminatının HSYK kararı ile yok edildiğini söyleyen Tunca, "Adalet Bakanlığı'nın izni olmadan hakim ve savcılar hakkında soruşturma açılamaz. Hakkında soruşturma açılmayan savcıların yetkilerinin alınması anayasa ihlalidir" diye konuştu.
"Or'lar hukukuna hayır, darbelere hayır", "HSYK hukukuna hayır", "Yargı reformu hemen" şeklinde dövizlerin açıldığı eylemde, Av. Tunca konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Artık ülkemizde 1960 darbesi, 1980 darbesi, 28 Şubat post modern darbesi, 27 Nisan muhtırası, Bolyaz darbe planı, yakamoz, eldiven, ay ışığı gibi darbeler ve darbe teşebbüsleri istemiyoruz. Ülkemizde artık darbeler sonrasında insanların insanlık onurlarının yerle bir edildiği Mamak ve Diyarbakır gibi cezaevleri istemiyoruz."
Türkiye'de devlet gücü kullanılarak çeteler oluşturulduğunu ifade eden Tunca, "Halk tarafından seçilmiş hükümeti ve TBMM'yi ortadan kaldırmayı hedefleyen cuntacıları ve darbecileri soruşturan, ifadeye çağıran ve terör örgütü mensuplarına yasaları uygulayan hakim ve savcılara ve özellikle darbecileri yargılayan Ergenekon savcılarına ve hakimlerine aba altından sopa gösteren ve gözdağı veren illegal yapılanmalara destek olma niteliği taşıyan HSYK kararını devlet yetkisi kullanma işlemi olarak
değerlendiriyor ve kınıyoruz. Hukukçular olarak biz kimsenin tutuklanması veya serbest kalmasına değil, yargıya müdahale edilmesine, keyfi muamele ve kararlara karşı olduğumuzu ilan ediyoruz. Kararları yargı denetimine tabi olmayan ve idari görev ifa eden HSYK'nın bir yargı organı gibi yargılama sürecine müdahale ederek yasal görevlerini ifa eden savcıların yetkilerini almasını kabul etmiyoruz. HSYK kararı bir hukuk skandalı, bir anayasa ihlalidir. HSYK, savunma hakkına bile saygı göstermemiştir.
Masumiyet karinesini çiğneyerek savcıları peşinen suçlu ilan emiştir" dedi.
Tunca, Türkiye'de darbelerini ve darbe heveslerinin olmaması için suça bulaşan herkesin bağımsız yargı tarafından hiçbir baskı altında kalmadan soruşturulmasını ve kovuşturulmasını istediklerini ifade ederek, "Son HSYK kararı ile bir kez daha sivil demokratik anayasa ve yargı reformunun bir an evvel yapılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Hükümet ve TBMM'yi ivedi olarak ülkenin geleceği için AB standartlarında yargı reformu gerçekleştirmeye davet ediyoruz" ifadelerini kaydetti.
Hakimlik ve savcılık teminatının HSYK kararı ile yok edildiğini söyleyen Tunca, "Adalet Bakanlığı'nın izni olmadan hakim ve savcılar hakkında soruşturma açılamaz. Hakkında soruşturma açılmayan savcıların yetkilerinin alınması anayasa ihlalidir" diye konuştu.
"Or'lar hukukuna hayır, darbelere hayır", "HSYK hukukuna hayır", "Yargı reformu hemen" şeklinde dövizlerin açıldığı eylemde, Av. Tunca konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Artık ülkemizde 1960 darbesi, 1980 darbesi, 28 Şubat post modern darbesi, 27 Nisan muhtırası, Bolyaz darbe planı, yakamoz, eldiven, ay ışığı gibi darbeler ve darbe teşebbüsleri istemiyoruz. Ülkemizde artık darbeler sonrasında insanların insanlık onurlarının yerle bir edildiği Mamak ve Diyarbakır gibi cezaevleri istemiyoruz."
Türkiye'de devlet gücü kullanılarak çeteler oluşturulduğunu ifade eden Tunca, "Halk tarafından seçilmiş hükümeti ve TBMM'yi ortadan kaldırmayı hedefleyen cuntacıları ve darbecileri soruşturan, ifadeye çağıran ve terör örgütü mensuplarına yasaları uygulayan hakim ve savcılara ve özellikle darbecileri yargılayan Ergenekon savcılarına ve hakimlerine aba altından sopa gösteren ve gözdağı veren illegal yapılanmalara destek olma niteliği taşıyan HSYK kararını devlet yetkisi kullanma işlemi olarak
değerlendiriyor ve kınıyoruz. Hukukçular olarak biz kimsenin tutuklanması veya serbest kalmasına değil, yargıya müdahale edilmesine, keyfi muamele ve kararlara karşı olduğumuzu ilan ediyoruz. Kararları yargı denetimine tabi olmayan ve idari görev ifa eden HSYK'nın bir yargı organı gibi yargılama sürecine müdahale ederek yasal görevlerini ifa eden savcıların yetkilerini almasını kabul etmiyoruz. HSYK kararı bir hukuk skandalı, bir anayasa ihlalidir. HSYK, savunma hakkına bile saygı göstermemiştir.
Masumiyet karinesini çiğneyerek savcıları peşinen suçlu ilan emiştir" dedi.
Tunca, Türkiye'de darbelerini ve darbe heveslerinin olmaması için suça bulaşan herkesin bağımsız yargı tarafından hiçbir baskı altında kalmadan soruşturulmasını ve kovuşturulmasını istediklerini ifade ederek, "Son HSYK kararı ile bir kez daha sivil demokratik anayasa ve yargı reformunun bir an evvel yapılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Hükümet ve TBMM'yi ivedi olarak ülkenin geleceği için AB standartlarında yargı reformu gerçekleştirmeye davet ediyoruz" ifadelerini kaydetti.