Bu Anayasa'yı hükümet değiştirecektir
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, toplantıda ele aldıkları konularla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, TEKEL işçileri ile ilgili olarak, "Bizim ülkemizde aklı veren çok oluyor da ekmeği veren az olur. Başkalarının laflarına bakarak kimse kanunla karşı karşıya gelmemelidir. İnsanlar miting yapacaksa, protesto edecekse, bunların hepsinin yasal çerçevede olmasında herkes için fayda vardır" dedi.
Çiçek, Başbakanlık Yeni Bina'da 6.5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Danıştay'ın 4-C ile ilgili kararını değerlendirdi. Kararı ajanstan okuduğunu ancak gerekçesini bilmediğini belirten Çiçek, kararı ilgili birimlerin kendi yönlerinden değerlendireceklerini ve yapılması gereken ne ise yapacaklarını söyledi. Çiçek, bir gazetecinin, 'Başbakan, müdahale için yarını işaret etmişti. Bir müdahale beklenebilir mi?' sorusu üzerine, "Dava idare aleyhine açılmıştır. Davanın tarafı olan idareler evvela bu kararı değerlendirirler, işin bir yönü budur. Bir yargı kararı olması nedeniyle gereği ne ise o yapılır. Yeni bir düzenleme gerekirse o da yapılabilecektir. Diğer sorduğunuz husus kamu düzeni ile alakalı bir husus. Bu ülkede herkes hakkını arayabilir, aramanın yolları açıktır. Ama yasalara uygun haklarını aramalıdır. Yasaların dışına çıkarak hak arama çabasında olmak hak arayanları da haksız duruma düşürür, doğru olmaz, kanunla karşı karşıya getirir. Buna herkesin dikkat etmesi lazım. Bizim ülkemizde aklı veren çok oluyor da ekmeği veren az olur. Başkalarının laflarına bakarak kimse kanunla karşı karşıya gelmemelidir. İnsanlar miting yapacaksa, protesto edecekse, bunların hepsinin yasal çerçevede olmasında herkes için fayda vardır. Kimse kanunla karşı karşıya gelmemelidir. Toplumsal müsamahayı başka türlü değerlendirmemelidir" yanıtını verdi.
"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÇOK GEÇ KALDI"
Çiçek, Anayasa değişikliği ile ilgili bir soru üzerine, bu konuyu hükümet olarak Bakanlar Kurulu'nda değerlendirmediklerini, parti platformlarında görüştüklerini belirtti. Çiçek, şunları kaydetti: "Dün Başbakanımız da açıkladı ki Mart ayı içinde bu değişikliklerle ilgili bir teklifi TBMM'ye sunma imkanımız olacaktır. Bu teklif olgunlaştığında herkesin bilgisi olacak. Bu işin Meclis'te yasalaşmasında katkı vermelerini umduğumuz muhalefetin de bilgisi olacaktır. Bu çalışmalar bitince nasıl bir yol takip edileceğini de ilgili arkadaşlar söylerler."
"Anayasa değişiklikleri için bugün değilse ne zaman?" diyen Çiçek, bu değişiklik istenmiyorsa her gün 'vakti, zamanı değil diye' mazeret bulunabileceğini söyledi. Çiçek, "Kişisel kanaatim, bu Anayasa değişikliğinin zamanı çoktan gelmiş ve geçmiştir. Ne kadar erken yapılabilirse, ne kadar herkes olmasın diye çaba sarf etmek yerine, olsun diye gayret içinde olabilirsek, bu Anayasa'dan kaynaklanan problemleri de büyük ölçüde ortadan kaldırabiliriz diye düşünüyorum. Ama biz zamanın her zaman müsait olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu Anayasa'yı TBMM değiştirecektir. Bugünkü Meclis'te vatandaşın yüzde 85'i temsil edilmektedir. Bunu de hesaba kattığımızda zamanın müsait olduğunu, hatta değiştirmek için de çok geç kalındığını ifade etmek isterim" diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 4 Mart'ta ABD Kongresi'nin Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde görüşülecek olan Ermeni Tasarısı ile ilgili olarak, "Bu türlü bir tasarı Türk-ABD ilişkilerine önemli ölçüde zarar verir. Özellikle hem Türkiye hem ABD'nin bölgedeki sorumlulukları ve bunun getirdiği yükümlülükler dikkate alındığında sözde bir kısım tasarıların meclislerde karara bağlanmasını biz baştan beri doğru bulmuyoruz" dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 4 Mart'ta ABD Kongresi'nin Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde görüşülecek Ermeni Tasarısı ile ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Türkiye ve ABD iki önemli müttefik ülkedir. Dolayısıyla bu türlü bir tasarı Türk-ABD ilişkilerine önemli ölçüde zarar verir. Özellikle hem Türkiye hem ABD'nin bölgedeki sorumlulukları ve bunun getirdiği yükümlülükler dikkate alındığında sözde bir kısım tasarıların meclislerde karara bağlanmasını biz baştan beri doğru bulmuyoruz. Bunun Türk-Amerikan ilişkilerini büyük ölçüde etkileyeceğini düşünüyoruz. Bunu komisyon üyeleri de herhalde düşünecektir ve düşünmelidir. Kafkaslar'da barış ve istikrar için Türkiye'nin de Ermenistan ile yürüttüğü bir inisiyatif var. Olumsuz bir karar bu ilişkileri de zedeleyecektir. Herkesin bu gelişmeleri dikkate alarak tarihi kararları karara bağlamak gibi bir alışkanlıktan vazgeçmeleri lazım. O zaman bu kararları alanlar da başka türlü sıkıntılara düşebilirler. Onun için biz sağduyunun galip geleceğini ümit ediyoruz. Bu konuda da her kademede konuyu gündeme getiriyoruz. Şu anda ABD'de heyetler var. Yani biz bu tasarının geçmemesi noktasında üzerimize düşeni yapıyoruz. Ama bütün mesele oylamaya katılacakların da bu hassasiyeti dikkate alarak oy vermeleri hepimizin beklentisidir" dedi.
Açıklamalarının ardından Çiçek, gazetecilerin KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın 'Kaybedersem AK Parti politikası da kaybeder' yönündeki sözlerini hatırlatması üzerine şunları kaydetti: "Bu konuda Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaptı. Bizim desteğimiz Türkiye olarak Kıbrıs Türk halkındadır, dolayısıyla orada sürdürülen politikalaradır. Biz orada adil ve kalıcı bir barışın tesisini arzu ediyoruz, politikamız budur. Bunun parametreleri de daha önce açıklanmıştır. BM parametreleri çerçevesinde adil ve kalıcı bir barışın sürdürülmesinden yanayız, bizim desteğimiz de bunadır. Kıbrıs'ta da işleyen bir demokrasi var. Biz adayların hepsin bugün olan ya da aday olacakların hepsine eşit mesafedeyiz. Kıbrıs'taki seçmenler, Türk halkı kimi seçerse biz onlarla çalışmaya hazırız. Dolayısıyla bizim desteğimiz kişilere değil, Kıbrıs Türk halkına ve sürdürülen politikalaradır."
Çiçek, Başbakanlık Yeni Bina'da 6.5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Danıştay'ın 4-C ile ilgili kararını değerlendirdi. Kararı ajanstan okuduğunu ancak gerekçesini bilmediğini belirten Çiçek, kararı ilgili birimlerin kendi yönlerinden değerlendireceklerini ve yapılması gereken ne ise yapacaklarını söyledi. Çiçek, bir gazetecinin, 'Başbakan, müdahale için yarını işaret etmişti. Bir müdahale beklenebilir mi?' sorusu üzerine, "Dava idare aleyhine açılmıştır. Davanın tarafı olan idareler evvela bu kararı değerlendirirler, işin bir yönü budur. Bir yargı kararı olması nedeniyle gereği ne ise o yapılır. Yeni bir düzenleme gerekirse o da yapılabilecektir. Diğer sorduğunuz husus kamu düzeni ile alakalı bir husus. Bu ülkede herkes hakkını arayabilir, aramanın yolları açıktır. Ama yasalara uygun haklarını aramalıdır. Yasaların dışına çıkarak hak arama çabasında olmak hak arayanları da haksız duruma düşürür, doğru olmaz, kanunla karşı karşıya getirir. Buna herkesin dikkat etmesi lazım. Bizim ülkemizde aklı veren çok oluyor da ekmeği veren az olur. Başkalarının laflarına bakarak kimse kanunla karşı karşıya gelmemelidir. İnsanlar miting yapacaksa, protesto edecekse, bunların hepsinin yasal çerçevede olmasında herkes için fayda vardır. Kimse kanunla karşı karşıya gelmemelidir. Toplumsal müsamahayı başka türlü değerlendirmemelidir" yanıtını verdi.
"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÇOK GEÇ KALDI"
Çiçek, Anayasa değişikliği ile ilgili bir soru üzerine, bu konuyu hükümet olarak Bakanlar Kurulu'nda değerlendirmediklerini, parti platformlarında görüştüklerini belirtti. Çiçek, şunları kaydetti: "Dün Başbakanımız da açıkladı ki Mart ayı içinde bu değişikliklerle ilgili bir teklifi TBMM'ye sunma imkanımız olacaktır. Bu teklif olgunlaştığında herkesin bilgisi olacak. Bu işin Meclis'te yasalaşmasında katkı vermelerini umduğumuz muhalefetin de bilgisi olacaktır. Bu çalışmalar bitince nasıl bir yol takip edileceğini de ilgili arkadaşlar söylerler."
"Anayasa değişiklikleri için bugün değilse ne zaman?" diyen Çiçek, bu değişiklik istenmiyorsa her gün 'vakti, zamanı değil diye' mazeret bulunabileceğini söyledi. Çiçek, "Kişisel kanaatim, bu Anayasa değişikliğinin zamanı çoktan gelmiş ve geçmiştir. Ne kadar erken yapılabilirse, ne kadar herkes olmasın diye çaba sarf etmek yerine, olsun diye gayret içinde olabilirsek, bu Anayasa'dan kaynaklanan problemleri de büyük ölçüde ortadan kaldırabiliriz diye düşünüyorum. Ama biz zamanın her zaman müsait olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu Anayasa'yı TBMM değiştirecektir. Bugünkü Meclis'te vatandaşın yüzde 85'i temsil edilmektedir. Bunu de hesaba kattığımızda zamanın müsait olduğunu, hatta değiştirmek için de çok geç kalındığını ifade etmek isterim" diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 4 Mart'ta ABD Kongresi'nin Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde görüşülecek olan Ermeni Tasarısı ile ilgili olarak, "Bu türlü bir tasarı Türk-ABD ilişkilerine önemli ölçüde zarar verir. Özellikle hem Türkiye hem ABD'nin bölgedeki sorumlulukları ve bunun getirdiği yükümlülükler dikkate alındığında sözde bir kısım tasarıların meclislerde karara bağlanmasını biz baştan beri doğru bulmuyoruz" dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 4 Mart'ta ABD Kongresi'nin Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde görüşülecek Ermeni Tasarısı ile ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Türkiye ve ABD iki önemli müttefik ülkedir. Dolayısıyla bu türlü bir tasarı Türk-ABD ilişkilerine önemli ölçüde zarar verir. Özellikle hem Türkiye hem ABD'nin bölgedeki sorumlulukları ve bunun getirdiği yükümlülükler dikkate alındığında sözde bir kısım tasarıların meclislerde karara bağlanmasını biz baştan beri doğru bulmuyoruz. Bunun Türk-Amerikan ilişkilerini büyük ölçüde etkileyeceğini düşünüyoruz. Bunu komisyon üyeleri de herhalde düşünecektir ve düşünmelidir. Kafkaslar'da barış ve istikrar için Türkiye'nin de Ermenistan ile yürüttüğü bir inisiyatif var. Olumsuz bir karar bu ilişkileri de zedeleyecektir. Herkesin bu gelişmeleri dikkate alarak tarihi kararları karara bağlamak gibi bir alışkanlıktan vazgeçmeleri lazım. O zaman bu kararları alanlar da başka türlü sıkıntılara düşebilirler. Onun için biz sağduyunun galip geleceğini ümit ediyoruz. Bu konuda da her kademede konuyu gündeme getiriyoruz. Şu anda ABD'de heyetler var. Yani biz bu tasarının geçmemesi noktasında üzerimize düşeni yapıyoruz. Ama bütün mesele oylamaya katılacakların da bu hassasiyeti dikkate alarak oy vermeleri hepimizin beklentisidir" dedi.
Açıklamalarının ardından Çiçek, gazetecilerin KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın 'Kaybedersem AK Parti politikası da kaybeder' yönündeki sözlerini hatırlatması üzerine şunları kaydetti: "Bu konuda Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaptı. Bizim desteğimiz Türkiye olarak Kıbrıs Türk halkındadır, dolayısıyla orada sürdürülen politikalaradır. Biz orada adil ve kalıcı bir barışın tesisini arzu ediyoruz, politikamız budur. Bunun parametreleri de daha önce açıklanmıştır. BM parametreleri çerçevesinde adil ve kalıcı bir barışın sürdürülmesinden yanayız, bizim desteğimiz de bunadır. Kıbrıs'ta da işleyen bir demokrasi var. Biz adayların hepsin bugün olan ya da aday olacakların hepsine eşit mesafedeyiz. Kıbrıs'taki seçmenler, Türk halkı kimi seçerse biz onlarla çalışmaya hazırız. Dolayısıyla bizim desteğimiz kişilere değil, Kıbrıs Türk halkına ve sürdürülen politikalaradır."